| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 27.11.2019 |
HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şehir hastanesi esasen şu demek: Araziyi devlet verir, iktidara yakın şirket krediyi kamu kaynaklarından düşük faiz ve uzun vadeli bir biçimde temin eder; devlet, bakanlık yirmi beş yıl boyunca bu binanın yapılmış olmasından kaynaklı olarak Erdoğan'ın inşaat baronlarına kira öder, hasta garantisi de yine iktidardandır. Yani öyle bir zar atışı ki bu her biçimde düşeş geliyor. Erdoğan'ın iktidarının payandaları hâline gelmiş olan bu inşaat baronlarının alametifarikası olan bu devasa kamu yatırımları, başta şehir hastaneleri olmak üzere, kamu kaynaklarının hortumlanmasının bir yöntemi hâline dönüşmüş durumda. Kamu-özel iş birliğiyle yapıldığı söylenen şehir hastanelerini esasen iktidarın kamuyu özel iş birliğiyle yontma ya da hortumlama projesi olarak görmek ve tarif etmek doğru olacak.
Ne tür bir sözleşmenin olduğu hâlâ meşkûk olan, bunun bir türlü açığa çıkmadığı, fakat Sayıştay raporlarında çok fazla sayıda yanlışlıktan ve yolsuzluktan bahsedilen bir kara delik şehir hastaneleri. Gerek yapımındaki usulsüzlükler gerek kamuyu gereksiz yere zarara uğratma biçimi gerek hastanede çalışan doktorların ve diğer personelin çalışma koşullarının olağanüstü zorluğu nedeniyle şehir hastanelerinin bugün geldiğimiz noktada yarardan çok zararı var.
Geçenlerde, 12 Kasımda, Fahrettin Koca, 12.400 yatak kapasiteli 10 şehir hastanesinin kamu-özel iş birliği modeli yerine genel bütçe kaynaklarıyla yapılacağını ifade etti. Madem kamu-özel iş birliği modeli doğru bir modeldi genel bütçeye neden yeniden geçtiniz, buna neden gerek duydunuz? İktidar da gördü ki burada oluşan kara delik, iktisadi krizin çok önemli sebeplerinden bir tanesi hâline dönüşmüş durumda ve bunun geri çevrilebilir tarafı yok. Evet, kamu-özel ortaklığı modelinden vazgeçmek doğrudur fakat yeterli değildir. Ortada duran devasa boyuttaki zararın bir biçimiyle telafi edilmesi gerekli.
Bakın, Türk Tabipleri Birliği bu konuda neler söylüyor, üyesi olduğum, üyesi olmaktan onur duyduğum Türk Tabipleri Birliği diyor ki: "Bugüne kadar açılan şehir hastaneleri Sağlık Bakanlığına devredilmelidir. Yapım aşamasında olan kamu-özel iş birliği finansmanlı hastanelerin genel bütçeden finanse edilmesi sağlanmalıdır."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın.
RIDVAN TURAN (Devamla) - "Şehir hastanelerinin başlangıcından bu yana gerçekleştirilen tüm kamu zararları talep edilmeli, şehir hastaneleri ihale şartnameleri kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Dünyada reddedilen büyük ölçekli hastane yapımından vazgeçilmelidir. Kapatılan hastanelerin tekrar hizmete açılması için çalışmalar başlatılmalıdır. Yeni açılacak hastaneler, halkın kolayca sağlık hizmetlerine ulaşacağı yerlere yapılmalı, bu süreçte büyük zarar gören uzmanlık eğitimlerinin telafisi bir an önce sağlanmalıdır."
Yıllardır ifade ediyoruz, bu sistemin memlekete faydası yok, kamu kaynaklarını eriten bir sistemdir, sağlığın koşullarının yükseltilmesiyle uzaktan yakından alakası yoktur. Şu anda iktidar bunu idrak etmiş durumda. Evet, zararın neresinden dönülürse kârdır ama kamu kaynaklarıyla hastanelerin yapılması yetmez, bu konuda atılmış olan adımların mutlaka geriye çevrilmesi bir zorunluluktur ve gerekliliktir.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)