GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:23
Tarih:27.11.2019

HDP GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önerge neydi? Kadına yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılması. Kadınları, yine, gerçekten, böyle fütursuz bir şekilde ve bu meseleyi sulandırarak yok ettiniz. Yani isterdim ki kadına yönelik şiddetin sebepleri şurada doğru dürüst konuşulsun. Maşallah, başta yeterince, mebzul miktarda erkek milletvekili olmak üzere söz aldınız ve bu konu hakkında tek laf etmediniz. Yok, sayı kaçmış, öyle miymiş, böyle miymiş? Dünyanın en saçma tartışmasını yaptınız, gerçekten sizleri tebrik ederim (!) (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sizin de bir dakikanız gitti bu arada.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Gidebilir, feda olsun, gidebilir.

Değerli arkadaşlar, kadın yoksulluğuna karşı mücadele etmeden şiddet önlenemez. 6284 sayılı Kanun'u, İstanbul Sözleşmesi'ni etkin uygulamadan şiddet önlenemez. Yalan yanlış sözlerle nafaka hakkımız gasbedilmeye çalışılarak şiddet önlenemez. Küçük yaşta çocukları kalkıp evlendirmeye teşvik etmekle şiddet önlenemez. Kadınlar bütün bunlar için 25 Kasımda sokağa çıktı, çıktık hep beraber ve "Kadınları değil, cinayeti engelle." diye bağırdık çünkü toplantı ve gösteri bir haktır ama bu hakkımız her yerde gasbedilmeye çalışıldı, tıpkı birçok zaman burada da olduğu gibi. Evet, aynı erkek egemenliği nasıl bu ülkede varsa bu Mecliste de çok böyle üst perdeden devam ediyor ve buna karşı da mücadele edecek olanlar kadınlar.

Burada zaten kadına yönelik şiddetle ilgili epey konuşma yapıldı ve genel olarak bunu yapacak olan zaten alanlardaki kadınlardır ve bizim mücadelemizdir ama dilin politik oluşu üzerine ben birkaç söz söylemek istiyorum.

"Kadınlarımız" "kızlarımız" "çocuklarımız" "şunlarımız" "bunlarımız..." Arkadaşlar, iyelik eki hiyerarşi kurar. "Kadınlarımız" "kızlarımız" "çocuklarımız" diye konuşmayalım lütfen. Bu, bazen acıma hissini yaşatmak için ama aslında o hiyerarşiyi tescil ederek kullanılan bir dil, bazen de ezilen gruplar üzerindeki egemenliği teyit etmek için. Tersinden bir diğer örnek ise şu: "Tecavüzcüsü..." "Tecavüzcüsüyle evlendi." Arkadaşlar, kendine tecavüz eden kişiyi sahiplenmek, onunla tanımlanmak istemez hiçbir kadın. Bu nedenle "tecavüzcü" denir, "tecavüzcüsü" denmez. Lütfen, dilin politik olduğunu unutmayalım ve kullandığımız kavramlara da dikkat edelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen Sayın Demir.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Ancak son olarak şunu söylemek isterim ki tabii ki bu dili, bu erkek egemen dili ve politik dili değiştirecek olan da yine kadınlardır. Bu konuda erkeklerden zaten herhangi bir beklentimiz yok.

İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyorum ve bir kez olsun, o sözleşmeyi, bir zamanlar "İstanbul'da ve ilk biz imzaladık." diye övündüğünüz o sözleşmeyi her bir milletvekili okusun ve gerçekten, nasıl önlemler getirdiğini, aslında onun etkin uygulanmasının nasıl bu ülkede kadın cinayetlerini önleyebileceğini ve kadınların birer sayı olmadığını, aslında birer kimlik, kişilik olduğunu gösterebileceğini anlarız.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)