| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 27.11.2019 |
AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 144 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine vermiş olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve ekranı başında bizleri izleyen tüm yurttaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 16 Nisan 2017 referandumuyla birlikte ülkemizde yönetim sistemi yani diğer anlamda da rejim değişmiştir. Ancak o günden bu yana değişmeyen alışkanlıklarımız devam etmektedir. O referandum çalışmalarında halkımıza yürütmenin yasama faaliyetlerine katılmayacağı söylenmiş, ayrıca, yasama faaliyetlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi eliyle de yürütüleceği ifade edilmişti. Ancak bu teklifte olduğu gibi, atanmış bakanlar ve bürokratlar eliyle hazırlanıp, AKP milletvekillerine imzalatılıp, bürokratların onay vermediği hiçbir değişikliğin dahi yapılmadığı bir vesayet altında düzenlemeler yapılmaktadır. Ülkemizin geleceğini, yurttaşlarımızı, çalışanlarımızı, yasalarımızı ve devlet işleyişini bu kadar yakından ilgilendiren bir teklifin değerlendirme biçimini de dikkatinize sunuyorum.
Sayın Başkan, teklifle 28 kanun ve 1 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılmaktayken, İçişleri Komisyonundaki görüşmeler sırasında teklife eklenen 3 maddeyle, değişiklik yapılan kanun ve kanun hükmündeki kararname sayısı toplamda 30'a, madde sayısı ise 98'e yükselmiştir. İşin ne kadar ciddiyetsiz ve ortak akla gereksinim duyulmadan hazırlandığı açıktır. Bu uygulamayı, muhalefet olarak şiddetle reddediyor ve kınıyoruz.
Değerli arkadaşlar, ülkemizin güvenliğinin yılmaz savunucuları askerlerimiz, polislerimiz, jandarmalarımız ve diğer bütün güvenlik kuvvetlerimizdir. Vatan toprağının korunması, insanımızın huzur ve refahı için güvenlik temelli kurulmuş kurumlarımız, her türlü maddi ve manevi hakkı fazlasıyla hak etmektedirler. Bizler, dağda, ovada, şehirde gözünü kırpmadan görev yapan polis ve askerlerimize ne versek ne yapsak azdır. (CHP sıralarından alkışlar)
Maddeyle sağlanmak istenen, terfiden atamaya, sınavla yükselmeden ihtiyaca binaen görev uzatmasına elbette ki karşı değiliz. Ancak tüm bunların gayet şeffaf, liyakate dayalı mesleki görev ve başarı kriterleri esas alınarak, her türlü kayırmacılıktan uzak tutularak yapılmasını istemekteyiz. Özellikle tüm devlet organlarında personel istihdam edilirken öncelikle "sana yakın, bana yakın, senin, benim tarikattan, cemaatten, partiden" anlayışıyla değil, eğitimi, beceresi, meslek tecrübesi, görev süresi gibi liyakati oluşturan temel kıstaslar dikkate alınmalıdır.
Sayın Başkan, görüştüğümüz teklifte kendilerini yakından ilgilendiren düzenlemeler bulunan polislerimizin maddi ve manevi birçok sorunu bulunmaktadır. Güvenliğimizi, canımızı emanet ettiğimiz polislerimizin sorunlarının ağırlığı, doğal olarak güvenlik hizmetlerinde başarı ve kaliteyi de etkilemektedir. Polislerin mevzuattan kaynaklanan sorunları, ücret, giyim kuşam ve diğer maddi haklarla ilgili ekonomik problemleri yani özlük hakları, mesai ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Tayin ve terfi ile sağlık ve sosyal yardım hizmetlerine erişimde karşılaştığı güçlükler de giderilmelidir.
Sayın Başkan, diğer bir konu da tarihin en büyük ekonomik ve siyasi krizini yaşayan ülkemizde ekonomiden kaynaklı sorunların artık ocakları söndürüyor olmasıdır. İşsizlik-yokluk-yoksulluk sarmalında boğulan yurttaşlarımız ailece canlarına kıymaktadır. On yedi yıldır ülkeyi yöneten AKP Hükûmeti ve tek adam rejimi, bu gidişatı değiştirecek olumlu bir tek adım atmamaktadır. Adım atmadığı gibi, sorunları, çözüm önerilerini dile getirenleri "hain" olarak yaftalayıp suçlamaktadır. En ufak bir eleştiri yöneltenleri dahi davayla, mahkemeyle, cezaevleriyle tanıştırmaktadır. Bu yol, yol değildir.
Sayın Başkan, tek adam rejiminin göz ardı ettiği ancak en çok ihtiyaç duyduğumuz konuların başında atamalardan görevlendirmelere kadar her alanda liyakat dikkat edilmesi gereken bir konudur ancak saray rejimi, yandaş dışında hiçbir seçenek tanımıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYHAN BARUT (Devamla) - Tamamlayalım Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tamamlamayın ama son sözleri alayım, lütfen.
AYHAN BARUT (Devamla) - İktidara sesleniyorum...
SELİM GÜLTEKİN (Niğde) - Seslen!
AYHAN BARUT (Devamla) - Sesleniyorum, merak etme. Dinleyin.
İktidara sesleniyorum: Bu ülkenin her alanda birliğe, ortak akla ve birlikte üretmeye ihtiyacı var. Zaten iktidarınız dönemi boyunca hiçbir meslek grubuna ve liyakate önem vermediğinizi biliyoruz. Bu kendini beğenmiş, kibirli tavrı da kınıyoruz. Sizi ortak akla, liyakate, işinin ehli olan insanlara güvenmeye çağırıyoruz. Unutmayalım ki bu vatan hepimizindir diyorum, sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)