GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:28.11.2019

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

3201 sayılı Kanun'a bir geçici madde ekleniyor. Geçici maddedeki amaç, birinci sınıf emniyet müdürü rütbesi hizasında olanların on binde 25 olan oranının on binde 35'e, ikinci sınıf emniyet müdürü hizasında yer alanların on binde 34 olan oranının on binde 50'ye yükseltilmesi ve geçici olarak on yıl düşünülmüş. Peki, nedir bu ihtiyaç? Bildiğiniz gibi FETÖ darbesi sonucu Emniyet teşkilatında ve kamunun birçok yerinde insanlar kanun hükmünde kararnameyle uzaklaştırıldı. Darbe girişimi sonrası aslında Emniyette çok üst düzeydeki görevliler de bu dönemde birçok operasyonda yer almıştı. Eminim, burada oturan birçok vekil hakkında bir fişleme dosyası da hazırlanmıştı ve beraberinde bu Nisan 2019'da Emniyet Genel Müdürlüğünün açıklamasına göre 33.372 kişi uzaklaştırılmış. Ne oldu? Bu sefer Emniyette bir altüst durum yaşandı ve bunu tamamlamak lazım, birinci sınıf, ikinci sınıf ve çeşitli rütbeler için düzenleme yapılıyor. Ama aslında, belki de en çok ihtiyaç duyulan ve yapılması gereken, polisin nasıl çalışacağıdır.

Polis dediğimiz bizler, bizlerin arasından çıkan insanlar. Siz bunların insanlara nasıl yaklaşacağını ayarlamazsanız yaşamın her alanında problem yaşarsınız ve polis dediğimizin de birçok basamağı var, sadece trafik polisi gelmesin aklınıza. Kaçakçılıkla mücadeleden tutun -denizde, havada- terörle mücadele eden polis özel birimlerine kadar birçok alanı var. Ama günümüzde güç odağına göre davranırsa, her gördüğünün gücünü sırtına alırsa muhalif gibi davranabilir. Ve ne olur? Dün FETÖ için nasıl "Biz kandırıldık." deniyorsa yarın bu da söylenebilir. Çünkü biz biliyoruz ki -arkadaşlarımız söyledi, çeşitli şekilde dile getirdiler- mülakatlarla alınıyor, tercihlerle alınabiliyor, bir kısım insanlar alınıyor. Sevgili arkadaşlar, son dönemde polisler dört aylık eğitim sonrası polis oluyor. Lisans mezunu alınıyor hızlandırılmış bir şekilde, ihtiyaç var. Dört aylık süreçte siz buna silah kullandırmayı öğreteceksiniz, insanlara davranmayı öğreteceksiniz ve kibar olmayı öğreteceksiniz. Eğer bir polis, gittiği yerde orayı tarumar ediyorsa, işkence yapıyorsa, kötü muamele ediyorsa herkesi ilgilendiriyor ve bunu gücü arkasına alarak yapıyorsa daha da beter. Bunu niçin söylüyorum? Çünkü, Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu'nda değişiklik yapılması lazım, yapılmadığı sürece bu böyle oluyor.

Bugün birçok arkadaşımız dile getirdi, Rahmetli Tahir Elçi'yi anıyoruz burada, hâlâ şüpheli yok, hâlâ fail yok, hâlâ dosya meçhul. Bunu niçin söylüyorum? Tahir Elçi en büyük yaşam mücadelesini Diyarbakır Barosunda yürütürken daha çok cezasızlıkla yürütüyor ve cezasızlıkla ilgili şunu söylüyordu: "Ya zaman aşımına uğruyor ya takipsizlik uygulanıyor ve dosya kapatılıyor." Birçok JİTEM denilen davalar, birçok kötü denilen davalar, kuyuda kaybolan insanlar, hâlâ cenazelerini bulamayan anneler, bunun için çaba harcarken bununla ilgili bir şey yapılmıyordu, zaman aşımına uğruyordu ve bununla ilgili düzenleme yapılmadı. Korkarım ki Tahir Elçi bu mücadeleyi yürütürken dosyası dördüncü yılında hâlâ yok. Bunu niçin söylüyorum? Polislerle ilgili düzenleme yaparken, kolluk güçleriyle ilgili düzenleme yaparken bunun iyi çalışılması lazım. Kolluk güçlerinin birinci görev olarak bütün insanları eşit görüp her zaman insana insan gibi yaklaşması lazım.

Türkiye Cumhuriyeti tarihine baktığımızda, geçmiş dönemlerde polisler insanların başı örtülü olduğu için de tutanak tutabiliyordu, insanlara kendi inançlarından dolayı da tutanak tutabiliyordu, fişleyebiliyordu. Bugün, bunu yapanlar bilsin ki yarın yargılanabilecekler, tutuklanabilecekler. Bunun için de kimse "Kandırıldık, kandırılıyoruz." demesin. Bunu dediğimiz zaman biz geleceğimizi gerçekten barıştan yana kuramayız. O yüzden "polis" deyip geçmeyelim.

Bizim partinin gençlik meclisi üyeleri, bütün basına yansıdı... Birçok yerde bütün partilerin gençlik meclisi var ve biz seçilme yaşını 18'e düşürmüşüz, dünyaya da örnek olduğumuzu söylüyoruz. Gençler siyasetle uğraştığı için, gençler muhalefete alışmak için, siyaseti söylemek için polisle beraber baş başa kaldığında işkenceye uğruyorlar ve fotoğraflar görsel olarak yayınlanıyor, çıktıkları hekimlerden bu rapor alınıyor. Bu raporların işlemi yerine getirilmezse, siz insanları siyasetten uzaklaştırırsanız, muhalefeti dile getirmezseniz, sosyal medyada veya yakalandığında kötü muameleye uğratırsanız geleceğimiz vahim olur. Tam tersine, onu özendirmemiz lazım.

O yüzden, polislerle ilgili düzenlemeyi yaparken, kolluk güçleriyle ilgili düzenlemeyi yaparken en temel değer olan insan hakları evrensel değerlerine göre geliştirmemiz lazım. Bunu yaparsak önümüz açılır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - İlave süre vermiyorum Sayın İpekyüz. Sadece mikrofonu açayım, siz selamlamayı yapın.

Buyurun.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bir diğer konu da kim kime kötü davranıyorsa bunun için mücadele etmek lazım, ceza vermek lazım.

Bugün, sadece gençlere değil, muhalefetteki bütün siyasi parti vekillerine de aynı tavır sergileniyor. Biz sahip çıkmadığımız sürece, bu tür kötü uygulamalar olduğu sürece kamuoyunda bunların polisliğinden şüphe duyulur. Onun bir an önce düzeltilmesi lazım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)