GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:25
Tarih:03.12.2019

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, 2015 seçimleri öncesi "Seni Başkan yaptırmayacağız." diyen, daha sonra 23 Haziranda da "Sakın, sandıklara gidip CHP'ye oy vermeyin." demediği için, 2 sefer tahliye kararı verilmiş olmasına rağmen, cezaevinde tutulan ve sağlık sorunu yaşadığı zaman da bir hafta süreyle doktora gönderilmeyen Selahattin Başkanı buradan selamlamak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, dün Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmaya başladı. Asgari ücret ne kadar önemliyse Türkiye'deki işsizlik ve İşsizlik Fonu da bu kadar önemli. Resmî rakamlara göre 4 milyon 39 bin, gayriresmî rakamlara göre de 8 milyon işsizin olduğu bir ülkede İşsizlik Fonu'ndan, ödeneğinden yararlanan kişi sayısı bu yıl içerisinde 657 bin kişi. 2020 yılında İşsizlik Fonu'nda birikmesi gereken -hesaplanan- para 138 milyar lira. 2002'den 2018'e kadar -2019 hesapları henüz çıkmadığı için- toplam 6 milyon 306 bin 996 işsize 20 milyar 661 milyon lira ödeme yapılmış. Harcanan para 48 milyar 719 milyon yani yaklaşık 28 milyarı işsizlere verilmemiş. 2020 yılı için de işsizlere ayrılacak paranın 8 milyar olarak tespit edildiğini, öngörüldüğünü biliyoruz. Bu, önümüzdeki yılda işsizlik oranının şimdikinden çok daha fazla olacağı, daha çok insanın işsiz kalacağını açık olarak gösteriyor. Eğer öyle olmamış olsaydı, bu seneki rakamı katbekat artan bir İşsizlik Fonu ödeneği hesaplara konulmazdı.

Geçtiğimiz on altı yılda ödenek almak için müracaat eden işçi sayısı 11 milyon; bunun sadece 6 milyonu ödenekten yararlanabilmiş, 5 milyondan fazlası ödenekten yararlanamamış çünkü ödenek için çok ciddi engeller var. İşte, son yüz yirmi gün kesintisiz çalışmış olmak, üç yıl içinde altı yüz gün çalışmış olmak, kendi isteğiyle işten ayrılmamış olmak. Bunların yanı sıra, tabii, işverenlerin çoğu zaman kendilerine haber vermeden işten çıkarmaları veya sigortadan düşürmeleri; bir ay yerine on gün, on beş gün göstermeleri de ayrıca başka bir problem.

Mart 2002 tarihinden 31/8/2018 tarihine kadar 10 milyon 104 bin 299 kişi işsizlik ödeneğine başvurmuş, 6 milyon 306 bin kişi bu ödenekten yararlanmış. Sekiz ayda işverenlere yapılan teşvik ise on altı yıldır işsizlere yapılan teşvikin yaklaşık olarak üçte 1'i kadar. Bu, İşsizlik Fonu'nun nasıl kullandırıldığını da bize açıkça ifade ediyor.

Son on altı yılda gelen para 138 milyar lira demiştik. Hazineye aktarılan para 11 milyar 512 milyon lira; işsizliğe ayrılan para, işsizlik için verilen fon 20 milyar 661 milyon, Türkiye İş Kurumuna aktarılan 19 milyar 838 milyon lira. Dolayısıyla Türkiye'de İşsizlik Fonu'nun da nasıl kullanıldığını hep beraber gördük. Maliye Bakanı yıl başında açıklamalar yaparken bu yıl içerisinde 2,5 milyon insana iş yaratacağını ifade etmişti oysaki içinde bulunduğumuz yıl tam tersi oldu; işsiz sayısı 800 bin civarında, daha çok arttı. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde İşsizlik Fonu'nun bugüne kadar yapıldığı gibi iş çevrelerine fon olarak, teşvik olarak kullanılmasının ya da hazineye aktarılmasının mutlaka önüne geçilmesi gerekiyor, aksi hâlde işsizlerin bundan da yararlanması söz konusu olamayacağı için, insanlar daha fazla sefalet içerisinde yaşamaya devam edecekler. Özellikle emeğiyle geçinen insanların sefaletle yaşama hakları yoktur. Bu zulmü kendilerine yapmamak durumundayız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)