| Konu: | 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 04.12.2019 |
ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum. Ekranları başında bizi izleyen aziz Türk milletini de saygılarımla selamlıyorum.
Bakanlıklarımızın, engelli aylığı, engellilik indirimi, mesleki eğitim programları, istihdam vergisi indirimi, engelli park yeri kullanım kartları, ulaşım indirimi hakkı ve engellilerimizle ilgili yapılmış birçok düzenlemesi bulunmaktadır. Bunlar elbette ki çok faydalı, çok yararlı ve engellilerimiz tarafından da oldukça olumlu karşılanmaktadır. Ancak engellilerimizle ilgili yapılması gereken, düzenlenmesi gereken, aslında birçok mağduriyete sebep olmuş olan husus var ki bu konuları da bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak gündeme taşıdık, taşımaya da devam edeceğiz.
Evet "engelli vatandaşlarımız" diyoruz ama engelli demememiz gerekiyor, dememiz gereken aslında kısıtlı. Kısıtları ne oluyor? 1 kolu olmuyor ama diğer kolunu 2 kolu olandan daha güçlü bir şekilde kullanıyor. 1 bacağı olmuyor ama 2 bacağı varmış gibi aslında daha güçlü ayaklarının üzerinde duruyor. Gözleri olmuyor, göremiyor ama yürekleriyle hissediyor. Duyamıyor ama herkesten daha fazla sezgisi, herkesten daha fazla aslında bu konuda kendi duyguları var, bunlarla birlikte hareket ediyor.
Engellilerimizle ilgili mağduriyetlere geldiğimizde; bizler sesi olduk, sesi olmaya da devam edeceğiz. Çünkü şunu istiyoruz: Engellilerimiz yani kısıtlı kardeşlerimiz evlerde olmasınlar, bizlerle birlikte sokaklarda olsunlar, meydanlarda olsunlar, iş sahasında olsunlar, istihdamın içerisinde olsunlar, bürokraside olsunlar, siyasette olsunlar, bunun olması için de mutlak ve mutlak eğitim sisteminde düzenlemeler yapılması gerekiyor. Çünkü hepimizin çocuklarımıza şunu öğretmesi gerekiyor: Kısıtlı olmanın hiçbir farkı yoktur aslında, fark bizim kalplerimizde, işte bu farkı oluşturan da aslında kişinin kendisi ve eğitimimizle alakalı bizim belki çocuklarımıza aktaramadıklarımız. İşte bu konuda okullarımızda kısıtlı kardeşlerimizle ilgili, çocuklarla ilgili hiçbir ayrıcalığın olmadığını, onların da bizler gibi bireyler olduğunu, hiçbir farkın olmadığını başta çocuklarımıza öğretmemiz gerekiyor.
Bunun dışında, özellikle toplum içerisinde hareket kabiliyetlerini kolaylaştırmak açısından da yapılması gereken düzenlemeler bulunmaktadır elbet. Bunlar hangileri? Özellikle engelli park yerleriyle alakalı; park alanlarına hâlâ bizler belki gerekli duyarlılığı göstermiyoruz ve oraya engelli olmayan kişiler park etmektedir. İşte bu konuyla ilgili vermiş olduğumuz önergede cezai şartın artırılması ve bu konuyla ilgili oraya park eden, engelli olmadığı hâlde aracını oraya park eden kişilere bir uygulamanın getirilmesi gerekmektedir. Çünkü bu engelli park yerleri, aslında bakıldığında, nerede? Daha çok dairelerin yakınlarında yani nüfus müdürlüğünün yanında veya okulların yanında. Buralarda insanların işleri olduğu zaman engellilerimiz araçlarını park etmekte zorluk çekiyorlar, özellikle bununla ilgili bir düzenleme yapılması gerekmektedir.
Yine, aynı şekilde, göz bebeğimiz olan evlatlarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin tekrar buradan sesi olmak istiyorum. 3.500 engelli öğretmenimiz vardı, Millî Eğitim Bakanlığımızın da hakikaten üstün gayretiyle bunların sayısı -bu açıdan Sayın Millî Eğitim Bakanımıza da teşekkür etmek istiyorum- 1.200'e kadar düştü şu an ve istihdam konusunda özellikle engelli kardeşlerimizin her alanda istihdamına öncelik sağlanması gerekmektedir.
Yine, kalan 1.200 engelli öğretmenimizin tamamının istihdamının sağlanması, kendi alanlarında öğretmenlik yapmaları noktasında da gerekli desteğin verilmesi gerekmektedir. Ki aralık ayından sonra, ocak ayında zannedersem bu konuyla ilgili sayılar açıklanacak. Bu sayılarda da hiçbir engelli kardeşimizin özellikle evinde mahkûm kalmaması, evin içerisinde bulunmak zorunda kalmaması için bir çalışma yapılması ve istihdamlarının önünün açılması gerekmektedir.
Yine, aynı şekilde, engelli olup özellikle omurilik felçli olanlar ve bu konuyla ilgili özellikle hareket kabiliyeti olmayanlar dikiz aynalarıyla beraber aracı kullanabiliyorlar. Tamamen felçli olanlarla değil ama boynunu çevirmekte kısıtlı olanlarla ilgili bir çalışma yaptık ve bununla ilgili Avrupa örneklerini alıp 2 tane dikiz aynasını kullanmak suretiyle ehliyet engelinin olmadığını belirttik ve bunu da yine başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere diğer bakanlıklarımıza da bildirdik.
Bu konuyla ilgili benim söylemek istediğim: Düzenleme noktasında, duyarlılık noktasında hepimizin sırtında vebaldir aslında, hepimizin boynunun borcudur aslında, kısıtlı olan vatandaşlarımıza destek olmak, bu konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, bu Gazi Meclis çatısı altında özellikle kısıtlıların duasını almak. Özellikle 3.500 öğretmen kardeşimizin sayısı 1.200'e düşürüldüğünde inanın alınan hayır dualarının haddi var, hesabı yok; bir de boynumuzun borcu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ARZU ERDEM (Devamla) - Hemen bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ARZU ERDEM (Devamla) - Ben hepinizden bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesini rica ediyorum. Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun Lideri başta olmak üzere, her bir milletvekilinin de bu hususta gerekeni yapacağını tekrar belirtmek istiyorum. Her birinizi saygılarımla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (MHP, AK PARTİ ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)