| Konu: | Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2011-2014 ve 2015-2016 Yılları Denetimine İlişkin Raporlarının Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün 2011-2016, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun 2015-2016, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 2011-2016 ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016 Yıllarına Ait Bölümleri ile Raporların Bu Bölümlerine Yapılan İtirazlar ve Komisyonun Görüşü (3/21, 22, 23, 24, 25, 26, 27) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 04.12.2019 |
HDP GRUBU ADINA KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Komisyon Başkanı ve Sayın Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
TRT, bilindiği gibi bir kamu kuruluşudur ve amacı, kuruluşundan itibaren gelişmeleri yurt içine ve yurt dışına anlatmak, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeler konusunda toplumu bilinçlendirmek ve kamuoyu oluşturmaktır. TRT, 82 milyon vatandaşın vergileriyle bütçesini oluşturmakta, dolayısıyla 82 milyon vatandaşa eşit mesafede olmak ve ona göre hizmet üretmek zorundadır. TRT'ye baktığımızda, bu eşit mesafeyi ve bu tarafsızlığı göremiyoruz. Örneğin partilerle ilgili yayınlarında bu tarafsızlık ilkesini göremediğimizi rakamlarıyla anlatmaya çalışacağım. Partilerin oyları yüzde üzerinden hesaplanır, 100 baremlik bir yayın meselesini gündeme aldığımız zaman AKP'ye 43 saat, CHP'ye 24 saat, MHP'ye 13 saat, HDP'ye 11 saat ve İYİ PARTİ'ye 9 saat gibi bir zamanın ayrılması gerekir.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - 9 dakika...
KEMAL PEKÖZ (Devamla) - Benim söylediğim, ayrılması gereken.
17 Nisan-6 Mayıs 2018 tarihleri arasında yirmi üç günde yapılan yayınlarda AKP'ye 36 saat, MHP'ye 1 saat 40 dakika, CHP'ye 3 saat 4 dakika, İYİ PARTİ'ye 9,5 dakika, HDP ve Saadet Partisine ise 0 saniye zaman ayrılmıştır. Yine, 1 Şubat-29 Mart 2019 tarihleri arasına baktığımızda, AKP'ye 146 saat 38 dakika, MHP'ye 18 saat 14 dakika, CHP'ye 21 saat 12 dakika, İYİ PARTİ'ye 4 saat 35 dakika, HDP'ye 36 saniye ama aynı zamanda 5 saat 37 saniye de HDP aleyhine yayın yapmıştır TRT.
Açıkça görülmektedir ki TRT tarafsız bir kurum olmaktan uzaklaşmıştır. Her dönem TRT iktidarlar tarafından kullanılmıştır ama hiçbir dönem 12 Eylül iktidarı ve şimdiki on yedi yıllık iktidar tarafından kullanıldığı kadar kullanılmamıştır. Eğer TRT iddia edildiği gibi tarafsız yayın yapıyorsa -TRT'de zaman zaman tartışma programları yapılmakta ve güncel siyasal konular tartışılmakta, bu tartışmalara konuklar çağrılmaktadır- bunların da kriterlerinin olması gerekir. Aynı zamanda farklı siyasal görüşteki kişilerin de bu programlarda yer alması, objektif değerlendirmeler yapmaları gerekir.
Ancak bugüne kadar yapılan hiçbir tartışmada partimizi temsilen veya bizce objektif olarak değerlendirme yapacağı düşünülen kimse çağrılmamıştır. Zaman zaman partimizle ilgili olumlu şeyleri dile getirenler de kim olduğuna, nereden geldiğine, hangi siyasal görüşte olduğuna bakılmaksızın, bir daha programlara çağrılmamıştır. Bu da iktidarın istemediği hiçbir düşüncenin TRT'de dile getirilmediğinin en iyi göstergesidir çünkü iktidar, TRT'yi tam bir algı merkezi ve dezenformasyon aracı olarak kullanmaya devam etmektedir. 6 milyondan fazla oy almış bir partiyi TRT'nin görmezden gelmeye hakkı da haddi de yoktur. Bu durum hukuki olmadığı gibi ahlaki de değildir. Bu sorumluluğu yerine getirmeyenler zamanı geldiğinde gerçek hukuk önünde hesabını vermekten kaçınamayacaklardır.
Yine, bir başka durum, dış yapımlarla ilgili. 2015-2016 yıllarında dış yapımlar için 1 milyar 548 milyon lira para ödenmiştir. Hizmet alımlarıyla birlikte bu rakam 2 milyar 147 milyon 647 bin liraya yükselmektedir. TRT'nin yayınlarına baktığımızda iç yapımların oranı yüzde 61, dış yapımların oranı ise yüzde 39'dur. 7.338 personeli olan ve yetişmiş personel çalıştırması gereken, varsa eksiklik bunu kurum içi eğitimle, yetenek ve beceri geliştirme eğitimleriyle personelini yetkin duruma getirmesi gereken bir kuruluşun neden dışarıdan iş yaptırdığını ve bu kadar parayı neden dışarıya ödediğini anlamak mümkün değildir. Bunun iki sebebi olabilir: Ya kurum gerçekten niteliksiz insanlar tarafından yönetilmekte ve niteliksiz personel çalıştırılmakta, yandaşlar alınırken herhangi bir nitelik aranmamakta ya da başka firmalara para aktarmanın aracı olarak kullanılmaktadır. Komisyonda bu firmalarla ilgili ve kişilerle ilgili sorduğumuz soruya Genel Müdürlük sadece "Zaman zaman değişiyor, muhtelif kişilerden ve kesimlerden hizmet alınıyor." demiş, net bir açıklama ve adres vermekten kaçınmıştır.
Yine, başka bir durumdan bahsedecek olursak 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 95'inci maddesiyle 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'na geçici bir madde eklenmiş, eklenen bu geçici maddeye göre, TRT Yönetim Kuruluna 9 Temmuz 2019 tarihine kadar istihdam fazlası personeli havuza gönderme hakkı ve yetkisi tanınmıştır. Aynı zamanda "değişim ofisleri" adı altında da bürolar oluşturulmuştur. Bu ofislerin normalde değişim sırasında yol göstermesi gerekirken... Tatilde veya izinde bile personel olsa bunları çağırıp "Emekliliğin dolmak üzere -veya doldu- sizi başka bir kuruma göndermek durumunda kalacağız, ya emekli olun ya da istifa edin." baskısı yapılmış, bu nedenle de 1.702 kişi emekli edilmiştir çeşitli teşvikler de önerilerek çünkü daha sonra bunların yerine kendi istedikleri insanları almak istedikleri için. Bu emekli olmayan ve istifa etmeyen 222 kişiden 2'si farklı kurumlara, 143'ü kişi hiç istemedikleri ve ilgisi olmayan kurumlara gönderilmiştir, örneğin ses ve koro sanatçısı olanların Tarım Bakanlığına gönderilmesi gibi.
Yine, bu gönderilen personelin yerine hemen yeni personel alındığı bilinmektedir. Bir yandan 1.600 personel alınmış, bunların 800'ü taşeron firmadan kadroya geçirilmiş, 700'ü ise yeniden alınmıştır. Aynı zamanda, şu anda da TRT, personel alımı için ilan vermeye devam etmektedir. Madem bu kadar ihtiyacınız yoktu, istihdam fazlasıydı, bu insanları başka kurumlara gönderdiniz, niçin yeniden personel alımı için ilan vermeye devam ediyorsunuz? Diyelim ki taşerondakini aldınız ama hiç olmazsa niçin yeni personel aldığınızı izah etmeniz gerekir.
Yine, aldığı bu personellerle özel sözleşmeler yapmakta ve özel sözleşmelerine şöyle bir madde konulmaktadır: "Siz eğer dışarıda herhangi bir yerde aldığınız maaşlarla ilgili herhangi bir yere bilgi verir ya da açıklama yaparsanız sözleşmenizi feshederiz." diye de bir madde konup insanların herhangi bir konuda açıklama yapmasının ya da kendileriyle ilgili, maaşlarıyla ilgili, sosyal haklarıyla ilgili açıklamasının da önüne geçilmiş olmaktadır.
Yine, TRT, yakın zamanda şirketleşme hedefi gütmekte ve yüzde 1 bile bir şirkete ortak olmuş olsa bu şirketin Kamu İhale Kurumunun dışına çıkacağını biliyoruz. Dolayısıyla da bugüne kadar yaptığının çok daha fazlasını yapacak, istediği kesimlere istediği kadar program yaptırıp istediği kadar para aktarabilecektir.
Yeni alınan personelin ise hangi kritere göre alındığı hiç kimse tarafından bilinmemektedir. Kurumda bir yandan iktidara yakın kişiler işe alınırken, yetersizlik nedeniyle dış yapımlara para aktarmaya da bu şekilde devam edilecektir. Bunların ciddi bir devlet kurumu olması gereken bir kurumda olması, yaşanması kabul edilemez. Bizler de bunu kabul etmiyoruz. Kontrol ettiğiniz bütün kurumları muhalefete karşı bir sopa olarak kullanan bir iktidar olarak tarihe geçeceksiniz.
Tel Rıfat katliamı bir çocuk katliamıdır, ölen 10 kişinin 8'i çocuktur. Bu, büyüttüğünüz, beslediğiniz, desteklediğiniz ve "Yanımızda savaşıyorlar." diye meşrulaştırmaya çalıştığınız ÖSO çeteleri tarafından yapılmıştır. Bunu lanetle ve nefretle kınıyorum.
Meclisi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)