GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:05.12.2019

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 35'inci madde aslında teknik bir madde. 15 Temmuz darbesine karışan pilotların uzaklaştırılmasıyla, aynı zamanda, AKP'nin Türk Hava Kuvvetleri içinde kök salmasına engel olacağı düşünülen pilotların atılmasıyla ortaya çıkan pilot ihtiyacından dolayı zorunlu hizmet süreleri on beş artı altı yıl olarak değiştirilmek isteniyor. Bu konuda söylenecek fazla söz yok.

Biliyorsunuz, Asgari Ücret Komisyonu bu hafta çalışmalarına devam ediyor. DİSK 3.200 rakamını belirlemiştir. Bu rakam çok mütevazı bir rakamdır çünkü temel gıda maddelerine, akaryakıta, elektriğe, doğal gaza yapılan zamlar yüzde 50'leri, yüzde 60'ları bulmuştur. Diğer taraftan, yaklaşık 13 milyon emeklimiz var. Bu emeklilerin yüzde 90'ı açlık ve yoksulluk sınırının altında maaş almaktadırlar.

En önemlisi de EYT'lilerin durumu, kazanılmış hakları gasbedilmiştir. Bugün milyonlarca insan sosyal güvenlikten yararlanamamakta, aynı zamanda bunlar iş de bulamamaktadır. En garip olanı da Cumhurbaşkanının söylediği sözdür, diyor ki: "İskandinav ülkeleri EYT yüzünden iflas etti." Böyle bir iflas keşke bizim başımıza da gelse çünkü İskandinav ülkeleri refahın en yüksek olduğu ülkeler -ben oradan gelen biriyim- kişi başına en düşük millî gelir 50 bin dolar, bu 75 bin dolara kadar çıkıyor arkadaşlar.

Ülkemizde moda olan çılgın projeler, havaalanları, köprüler, Kanal İstanbul. Arkadaşlar "çılgın proje" diye diye bu toplumu çıldırttınız. Toplu intiharlar, her gün birkaç kadının öldürülmesi ve her gün basından izliyorsunuz "İşsizim, kiramı ödeyemiyorum. Kendimi mi yakayım, intihar mı edeyim?" diyen insanları. Artık, bu çılgın projelerden vazgeçmeliyiz arkadaşlar. Türkiye'nin çılgın projelere değil, ayağı yere basan, üretime dayanan, artı değer yaratan projelere ihtiyacı var. Onun için, toplumun siyasette, ekonomide, dış politikada normalleşmeye ihtiyacı vardır.

Diğer taraftan, İşsizlik Fonu: Arkadaşlar, işçilerden kesilen paralarla oluşturulan bu İşsizlik Fonu'nun büyük bölümü işverenlere teşvik primi olarak veriliyor. Bu, başlı başına bir haksızlıktır.

Çiftçinin durumu daha vahim. Çiftçi bugün kredilerini ödeyememekte, tarım girdilerinin yüzde 100, yüzde 200 artmasından dolayı toprağını ekememektedir. Taban fiyat ya yerinde sayıyor ya düşüyor arkadaşlar.

Öğrenci ve gençlik: Öğrenci ve gençlik aldığı kredileri ödeyememekte, 1 milyonun üzerinde öğrenci bugün icralıktır arkadaşlar.

Diğer taraftan, kadının durumu bellidir. Kadın nüfusunda işsizlik oranı çok yüksektir, aynı zamanda, her gün birkaç kadın öldürülüyor ve ülkemiz hızla toplumsal bir kaosa, patlamaya doğru gidiyor.

Yani bugün çevremizde yaşananlar, Güney Amerika'da yaşananlar; bu ülkelerde ne etnik bir sorun var ne inançsal bir sorun var ama bu ülkelerde toplumsal patlamalar yaşanıyor.

Eğer biz bu toplumsal sorunları çözmezsek, bu çılgın projeleri, bu İşsizlik Fonu'ndakileri yatırıma dönüştürmezsek; diğer taraftan, biz bu vergileri, büyük iş adamlarının yandaş şirketlerin vergilerini sık sık affedersek en son bir toplumsal patlama olacaktır ve bunu, bir an önce... "Açım." diyen "İşsizim." diyen işsizin, köylünün, emeklinin, dul ve yetimin hakkını koruyan bir Meclis olması gerek. Bunun vebali tüm Meclisin üzerindedir.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)