GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın 129 sıra sayılı 2020 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 130 sıra sayılı 2018 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde yürütme adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:28
Tarih:09.12.2019

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım... Sayın Oktay, az önce yaptığınız konuşmada Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Sayın Kılıçdaroğlu'nu kastederek "Cumhuriyet Halk Partisinin devlet memurlarıyla bir meselesi var." dediniz. Sayın Kılıçdaroğlu ile sizi kıyaslayamam; onun yeri ayrıdır, sizin yeriniz bizim tarafımızdan bilinmektedir ama kendimle ve arkadaşlarımla, burada bulunan arkadaşlarımla kıyaslarım. Sizin ile bizim aramızdaki fark şudur Sayın Oktay: Siz saraya hesap verirsiniz, biz millete hesap veririz. (CHP sıralarından alkışlar)

Siz, hayatınızda hiç milletvekili olmadınız. Burada bulunan her milletvekili milletinin ayağına gider, onun derdini dinler, ondan oy ister ama ona hizmet etmek için oy ister ve onun çilesiyle kendisi çilelenir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Oktay, bin lirayı nasıl aldıklarını burada abarta abarta anlatıyorsunuz.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY - Gerçek rakamlar...

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - "2 bin lira alıyorlar." falan diyorsunuz. Ben şimdi size soruyorum: Nominal olarak siz kaç para alıyorsunuz Sayın Oktay? Reel olarak kaç para alıyorsunuz? Hani diyorsunuz ya "bu nominal" "reel" falan diye, siz hiç halkın bin lirayla, 2 bin lirayla nasıl geçindiğini biliyor musunuz?

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY - Siz ne kadar alıyorsunuz?

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sarayda yaşamaya benzemiyor gecekonduda yaşamak; açken çocuklarının gözlerinin içine bakarken sarayda oturup da iş yapmaya benzemiyor Sayın Oktay. Onun için, siz yoksuldan, fukaradan bahsederken saraydan bakıp konuşmayın, milletin yanına gidip konuşun.

Sayın Oktay, siz şehit paralarıyla ilgili diyorsunuz ki: "O paralar hazinede duruyor." ve övüne övüne 309 milyon liranın 338 milyon lira olduğunu söylüyorsunuz.

Sayın Oktay, biz soruyoruz: Şehit aileleriyle ilgili toplanan yardım, dünyada hiç görülmemiştir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - ...neden üç buçuk yıl bekletilir? Neden? "309 milyon lira 338 milyon lira oldu." diyorsunuz. Şehit ailelerine ait bu paranın tamamı eğer bir şehit ailesine ait olsaydı şu anda 495 milyon lira olurdu. Peki, siz, bu şehit ailelerinin yardım parasının üstüne oturdunuz mu oturmadınız mı? Milletin şehit parasını siz hazinede tutarak onları mağdur bıraktınız mı bırakmadınız mı? Buna niye cevap vermiyorsunuz Sayın Oktay? Hiç vicdanınız sızlamıyor mu sizin? (CHP sıralarından alkışlar)

Milletin gözünün içine baka baka bombalanıp da ölen polislerin parasını vermiyorsunuz Sayın Oktay. Size hiç vicdanınız sızlamadan burada konuşabilme yetkisini sadece saray mı veriyor? Peki, millete karşı ne diyeceksiniz Sayın Oktay?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Özkoç.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Oktay, siz diyorsunuz ki: "Hastaneler şu anda güllük gülistanlık." Hastaneler güllük gülistanlıksa, her akşam milletvekillerinin telefonları gece saat ikide üçte neden çalar? Siz milletvekili olmadığınız için bilmezsiniz Sayın Oktay. Onların telefonları yoğun bakım için çalıyor, onlar 3 yaşındaki çocuklar ölmesin diye uğraşıyorlar, onlar beyin kanaması geçiren 23 yaşındaki kız yolda ölmesin diye uğraşıyorlar.

Sayın Oktay, siz, hani, bu "PKK/PYD" bilmem ne, falan bir sürü şey sayıyorsunuz ya; doğru söylüyorsunuz, biz de karşıyız da şu PYD'li Salih Müslim'i siz neden kırmızı halıyla karşıladınız? Onu kırmızı halıyla orada neden ağırladınız, söyler misiniz Sayın Oktay? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Bütün film orada kopuyor, dağda kopuyor!

BAŞKAN - Sayın Özkoç, tamamlayalım lütfen.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Tamamlıyorum.

Sayın Oktay, siz diyorsunuz ki: "Cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır." Peki, bir Cumhurbaşkanı, dünyanın neresinde bir belediye başkanına, İstanbul gibi bir şehrin Belediye Başkanına "İki hafta daha yağmur yağmazsa, su olmazsa bakalım ne yapacaksınız?" diyebilecek vicdana sahiptir? Bizim bunu sorma hakkımız yok mu Sayın Oktay?

Sayın Oktay, kadına şiddetten bahsediyorsunuz. Kadınlarımız öldürülene kadar feryat ederken kadınımızın yanında değilsiniz ama kadın şiddetini kınayanları polis copuyla dövdürüyorsunuz, bu mudur sizin kadından yana tavrınız?

Siz tam yüz altmış dakika konuştunuz, şurada dört dakikada cevap vermeye çalışıyoruz. Sizin yüz altmış dakika konuşacak yetkiyi haiz olmamanız gerekir çünkü burada milletin vekilleri var, siz sarayın vekilisiniz. (CHP sıralarından alkışlar)