GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:30
Tarih:11.12.2019

HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, biz, bütçelerle sayın bakanlara harcama yetkisi veriyoruz ve onlar bizim burada verdiğimiz yetkiyi alıyorlar, bir yıl boyunca harcıyorlar. Yılda yalnızca iki gün Meclise geliyorlar ve hesap veriyorlar; bir gün Plan ve Bütçe Komisyonuna geliyorlar, bir gün de Genel Kurula gelip hesap veriyorlar.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bakın, Sayın Maliye Bakanı iki saati aşkın süredir burada yoktu, şimdi geldi; herhâlde benim için geldi.

HAZİNE VE MALİYE BAKANI BERAT ALBAYRAK - Hayır, yanlış.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Senin için geldi(!)

GARO PAYLAN (Devamla) - Bizleri dinlemek durumundalar ve Sayın Başkan, bu konuda Sayın Bakanları uyarmanızı rica ediyorum. Yılda bir gün hesap veriyorlar ve burada, bu Genel Kurulda bizleri dinlemeliler.

Değerli arkadaşlar, bakın, bugün, 2 Adalet Bakanının bütçesini görüşüyoruz. Biri, hukuktan sorumlu Adalet Bakanı, onunla ilgili durumumuz belli, maalesef Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 126 ülke içinde 110'uncu sıradayız arkadaşlar.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Uydurma o ya, uydurma bilgiler onlar.

GARO PAYLAN (Devamla) - Yani durumu şu: Maalesef, notu sıfır hukuktan sorumlu Adalet Bakanının.

Bir Adalet Bakanı daha var burada, o da ekonomide adalet dağıtmaktan sorumlu Maliye Bakanı. Kendisi Komisyonumuza geldi değerli arkadaşlar, bir sunum yaptı, sunum kitapçığı burada. Haktan, hukuktan, adaletten bahsetmedi. Neden bahsetti biliyor musunuz arkadaşlar? Kendi etrafında olan yüzde 1'den bahsetti, patronlardan bahsetti; o yüzde 1 patronu nasıl iyi hissettireceğinden bahsetti arkadaşlar. Dedi ki: "Ben onlara teşvik veriyorum, yetmiyor; daha çok teşvik istiyorlar." Bu kitapçıkta, patronları nasıl mutlu edeceğini bize anlattı, yüzde 1'i. Sayın Bakan, siz istediğiniz kadar teşvik verin, eğer yüzde 99, yüzde 100 mutlu değilse ekonomide çarklar işlemez. Bakın, Sayın Bakan isterse bütün bu teşviklerin üzerine bir de patronlara masaj yapsın, masaj servisi yapsın, yine ekonomide çarklar işlemez arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Bu kadarı da ayıp ya!

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bir sürü nezaketsiz ifade var.

GARO PAYLAN (Devamla) - Maliye Bakanının iki görevi var arkadaşlar, iki görevi var. Bakın, biri ekonomiyi büyütmek.

OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Masajı da sen yap!

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ayıp ya, bunun bir nezaketi var Başkanım. Üslup sorunu var.

BAŞKAN - Arkadaşlar, "masaj" derken yanlış anlamayın, farklı türlü bir şey söyledi herhâlde.

GARO PAYLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, işçileri öldürmeden, doğayı katletmeden ekonomiyi büyütmekten sorumlu ama bakın, ekonomimiz on yıldır büyümüyor; hem işçileri katlediyoruz, her yıl 2 bin iş cinayeti var hem de doğamızı katlediyoruz. Kaz Dağları'nda doğa katliamını gördük. Ekonomiyi ancak böyle büyüteceğini düşünüyor. Bu konuda başarısız, ekonomimiz büyümüyor.

Diğer görevi, o büyüyen pastayı veya büyümeyen pastayı adaletli dağıtması lazım yani gelir ve servet eşitsizliğini gidermesi lazım. Bununla ilgili de maliye politikalarını devreye koyması lazım, bütçedeki tercihlerini de yoksullardan yana, ezilenlerden yana kullanması lazım ama bu konuda da başarısız. Yüzde 1, servetine servet kattı bu Maliye Bakanının döneminde de maalesef.

Değerli arkadaşlar, bakın, Sayın Berat Albayrak geldi, Komisyonda sunumunu yaptı, bu sunumda "kriz" demedi arkadaşlar, ekonomik kriz yok ona göre.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Yok ki, yok.

GARO PAYLAN (Devamla) - Zaten, arkadaşlar, yok, ekonomik kriz yok! Onun için intiharlar var, iflaslar var, işsizlik var ama Sayın Maliye Bakanına göre, ekonomik kriz yok. Eğer "Kriz yok." derseniz, ne teşhis koyabilirsiniz ne de tedaviyi ortaya koyabilirsiniz. Ortada ne teşhis var ne de tedavi var.

Değerli arkadaşlar, Sayın Başkan; eğer başıma bir iş gelmeyecekse, fezleke gelmeyeceğini güvence altına alacaksanız, ekonomik kriz var diyorum, hem de derin bir ekonomik kriz var. (HDP sıralarından alkışlar)

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sayın Paylan, kriz 2002'den önceydi, biliyorsun, hepsini biliyorsun. Çok iyi biliyorsun her şeyi, her şeyi biliyorsun, 2002'den önceydi kriz.

GARO PAYLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, Sayın Maliye Bakanı "Ekonomik kriz var." diyenleri de "terörist" olarak yaftalamaya çalıştı. Tek bir teşhis, tedavi koydu, biliyor musunuz. Bakın, Sayın Maliye Bakanı ne yaptı buna karşı? Vatandaşlarımızın intihar etmeyeceğini düşünerek siyanürü yasakladı arkadaşlar, siyanür satışı yasaklandı. Tek teşhis ve tedavi bu: Siyanürü yasaklarsak vatandaşlarımız intihar etmez.

VAHİT KİLER (Bitlis) - Yoksa siz mi pazarlıyordunuz onu?

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, bu sunumda, arkadaşlar, neler var dedik? Patronlar var, yandaşlar var, teşvikler var, aflar var, yüzde 1'in bütçesi var ama neler yok? 8 milyon vatandaşımız işsiz. Sayın Maliye Bakanı bundan bahsetmiyor, "Bu işsizlere iş bulacağız, aş bulacağız." demiyor arkadaşlar. Başka ne demiyor? 200 bin öğretmen -yüz binlerce öğretmen- atanmayı bekliyor. "Bunları atayacağız." demiyor, diyemiyor. Başka ne yok? Kredi ve Yurtlar Kurumuna borçlu milyonlarca öğrencimiz var. Bunlardan bahsetmiyor Sayın Maliye Bakanı. Tarlasını ekemeyen, girdi maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı, mazotun, gübrenin, ilacın maliyetinin yüksekliğinden dolayı tarlasını ekemeyen çiftçilere dönük bir tedbir ortaya koymuyor. Dükkânını siftahsız kapatan esnaflarla ilgili bir şey söylemiyor. "3600 ek göstergeyi devreye sokacağız." demiyor, diyemiyor. Emeklilikte yaşa takılanlardan bahsedemiyor. "Asgari ücreti vergi dışı bırakacağız, asgari ücreti açlık sınırının çok üzerine taşıyacağız." demiyor, diyemiyor arkadaşlar.

Berat Bey, Tayyip Bey ne diyor arkadaşlar bu taleplere? "Kaynak yok." diyor, değil mi arkadaşlar? "Kaynak yok, para yok." diyor. Oysa kaynak var, sorun tercihlerinizde. Bakın, bu bütçe 3 tane S'nin bütçesi, 3 tane S; sarayın, sermayenin ve savaşın bütçesi maalesef. (HDP sıralarından alkışlar)

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hadi be oradan! Hadi oradan!

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, kışlık saray yaptı, yetmedi; yazlık saray yaptı, yetmedi; uçan saray aldı, o da yetmedi; şimdi bir de yüzen saray yapmış, yüzen saray.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hadi oradan, hikâye onlar!

GARO PAYLAN (Devamla) - Milyonlarca vatandaşımız işsizken, intihar ederken, yüzen sarayı devreye sokuyor Sayın Cumhurbaşkanı.

Diğer tercih ne? Yandaşlar yani sermaye, o da büyük sermaye. Beş tane şirket var bu bütçede; Cengiz, Kolin, Limak, Rönesans ve Kalyon var ama arkadaşlar, küçük esnaf yok, KOBİ'ler yok; maalesef, yalnızca yandaş sermaye var.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Koç'u unuttun! Koç ne oldu ya?

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, savaşın bütçesi dedik, güvenlikçi politikaların bütçesi dedik. Neden?

Değerli arkadaşlar, bakın, kaynak bütün hepsine var, bütün toplumsal taleplere kaynak var ama sorun tercihlerimizde. Bakın, yalnızca barışı ortaya koyabilsek kaynağın olduğunu o zaman göreceğiz. 2014 yılında bütün güvenlikçi kalemlerin -İçişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı dâhil- toplamı 40 milyar TL'ydi. Arkadaşlar, 2020 yılı bütçesinde 160 milyar TL, Savunma Sanayii Destekleme Fonu ve örtülü ödenek dâhil 160 milyar TL. Bu ülkede yalnızca barışı tesis edebilsek 100 milyar TL kaynak ortaya koyuyoruz. Yandaşlara aktarılan 50 milyar TL'yi de katsanız 150 milyar TL kaynak var. Emeklilikte yaşa takılanların maliyeti ne ya? 26 milyar lira dedik. Bakın, kaynak var; ben Maliye Bakanı olsam bu kaynağı yaratırım, emeklilikte yaşa takılanları emekli ederim. Başka ne yaparım? Arkadaşlar, Kredi ve Yurtlar Kurumu borçlusu milyonlarca öğrencimizin borcunu silerim, 200 bin öğretmeni hemen atarım, çiftçiye tarlasını ekecek desteği veririm, kamu görevlilerine 3600 ek gösterge hakkını sağlarım, asgari ücreti vergi dışı bırakırım. Hâlâ da param artıyor, başka ne isterseniz de yaparım. 150 milyar kaynağı, barışçı politikalarla ve yandaşa akan hortumları keserek ortaya koyuyorum ve bütün bu toplumsal talepleri karşılayabiliyorum.

Maliye Bakanları niçin var arkadaşlar? Bakın, intiharlar varken, işsizlik varken, açlık varken, yüzde 1 şatafat içinde yaşarken Maliye Bakanı ne yapar? Yüzde 1'i vergilendirir değil mi? Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alır. Ne yapıyor Maliye Bakanı? Rantçının peşinde koşuyor mu? Hayır. Yurt dışında, vergi cennetlerinde 300 milyar dolar var, onların peşinden koşuyor mu? Hayır. Yandaş sermayenin peşinden koşuyor mu? Hayır. Kimin peşinden koşuyor? Emekçinin peşinden koşuyor. Vergilerin yüzde 95'ini emekçiler ödüyor arkadaşlar; emekçiler, yoksullar ödüyor. Onlardan aldığı kaynağı yüzde 1'e aktarıyor bu Maliye Bakanı. O açıdan vicdansız ve adaletsiz bir Maliye Bakanımız var maalesef. Oysa yapmamız gereken...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ne diyorsun sen?

GARO PAYLAN (Devamla) - Ben Maliye Bakanı olsam ne yapardım? Rant vergisi koyardım. Bir arsa 10 lirayken imar geçirip bin liraya çıkardığım zaman ona rant vergisi koyardım.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Üslup...

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Üslubuna dikkat et, üslubuna.

GARO PAYLAN (Devamla) - Çevreyi kirletenlere karbon vergisi koyardım. Servetine servet katanlara servet vergisi koyardım. Yüksek gelir gruplarını yüksek vergilendirirdim. Ama maalesef, bu vicdansız ve adaletsiz bütçenin vicdansız ve adaletsiz Maliye Bakanı bu adımları atmıyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Vicdanmetre mi var elinde?

BAŞKAN - Siz de vicdansızlık yapıyorsunuz yani Sayın Paylan.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Vicdanmetre mi var elinde?

GARO PAYLAN (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

GARO PAYLAN (Devamla) - "Başkanlık sistemine geçince ekonomimiz uçacak." dediniz. Bakın, ekonomimiz çakıldı ve altında 82 milyon kaldı. Ne öneriyor Maliye Bakanı? Yalnızca palyatif tedbirler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Devamla) - Zenginleri iyi hissettirecek politikaları ortaya koyuyor, patronlara teşvikler veriyor.

Bakın, arkadaşlar, ekonomide çarkları çevirecek nedir, nedir ekonomide çarkları çevirecek? Güvendir, güven. Bu ülkeye hiç kimse güvenmiyor maalesef. Değerli arkadaşlar, bakın, niye güvenmiyor, biliyor musunuz? Sayın Tayyip Erdoğan "Şirket kuracağım. Bu devleti şirket gibi yöneteceğim." dedi. Bakın, bazı insanlar şirket kurarlar, o şirket batar; şirket batmaya yakın, şahıs şirketine geçerler. Dün Sayın Cumhurbaşkanı ne dedi? "İngiltere, Almanya, Fransa ve şahsım dörtlü zirve yaptık." dedi.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Devlet başkanları için dedi.

GARO PAYLAN (Devamla) - Ya, arkadaşlar, bakın, burada İngiltere, Almanya, Fransa, bir de "şahsım" var. Şahıs şirketi kuran bir ülkeye hiç kimse güvenmez arkadaşlar. (HDP sıralarından alkışlar)

ZAFER IŞIK (Bursa) - Hadi oradan! Hadi oradan! Hadsizsin, hadsiz!

GARO PAYLAN (Devamla) - Bir şahıs şirketine, bir aile şirketine dönmüş durumda ülkemiz ve bu ülkeye maalesef hiç kimse güvenmiyor. Çare ne? Demokratik reformlar ve ekonomik reformlar.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Devletleri liderler yönetir.

GARO PAYLAN (Devamla) - Barışı bir an önce devreye sokup ekonomik talepleri, toplumsal talepleri karşılamaktan geçiyor.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)