| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 12.12.2019 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, partim ve grubum adına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesi üzerine aleyhte söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, sözlerime başlamadan önce Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanına sormak isterim: On beş gün içinde cevap vermeniz gereken soru önergeme 21 Ocak tarihinden bugüne kadar herhangi bir cevap vermeme gerekçeniz nedir?
Değerli milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının projelerinin birçoğu kamu-özel iş birliği yöntemiyle yürütülmekte. Enerji alanında 94 proje bu yöntemle gerçekleşecek. Kamu-özel iş birliği projelerinin, kârı sermayeye katmanın, zararı kamuya yıkmanın yolu olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, nasıl bir toplumda yaşamak istiyorsak ona uygun bir devlet bütçesi yapmak durumundayız. Bütçe şeffaf, sorgulanabilir, denetlenebilir olduğu zaman bir anlam ifade eder. Bu da ancak demokratik bir ortamda gerçekleşebilir fakat demokrasinin bekçisi olarak nitelendirilen basın bile Türkiye'de iktidarın bekçisi hâline dönüştürülmüştür.
Değerli milletvekilleri, AKP-MHP iktidarının Kürt düşmanlığı yaptığı iddiaları defalarca gündeme getirilmiş ve her defasında ortam gerilerek reddedilmiştir. Bu konuda benim de söyleyecek sözlerim olacak. Ben bu çatı altında siyaset yapan üçüncü jenerasyonum. Yani dikey hiyerarşide dedem Selahattin İnan, babam Abidin İnan ve ben. 1984 olayları, Sayın Katırcıoğlu Hocamızın da dediği gibi sebep değil, sonuçtur. Peki, benim bazı sorularım olacak:
1) Dedem Selahattin İnan, 1930'lu yıllarda niçin Bursa'ya mecburi iskâna tabii tutulmuş yani sürgüne gönderilmiştir?
2) Daha sonra siyasete giren dedem 1960 ihtilali gereği Yassıada'ya gönderilip neden idamla yargılanmıştır?
3) Babam Abidin İnan da o dönem Sivas Askerî Kampı'na alınıp bilahare "55/ağalar" grubuna dâhil edilmiş, önce Afyon, daha sonra da İstanbul'a neden sürgün edilmiştir? Suçlamada da "Sen Selahattin İnan'ın oğlusun." denilmiştir.
Sivas Kampı'na kimler gönderilmiştir? Tamamı Kürtler. Kamp komutanı olan albay "Benim babam Kürt celladıydı, ben de sizlerin kasabı olacağım." demiştir. Zamanın Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel "Daha Muğlalı dosyasını kapatamadık. Sakın, böyle bir maceraya atılma." diye albayı durdurmuştur. Daha sonra babam Afyon'a gönderilmiş ve ağır diyabet hastası olmasına rağmen hücreye atılmıştır. Şeker komasından, Afyon Valisinin inadına rağmen, Afyon Devlet Hastanesinin baştabibinin diretmesi sayesinde hayata dönebilmiştir.
Ailemin yatay hiyerarşisine gelince, amcam ve kardeşim de bakanlık yaptı. Amcam Kamran İnan 1960 darbesi sonrası dış görevinden merkeze alınmış, Cemal Gürsel "Sorun bakalım, niye bu kadar çok okumuş, yoksa bir art niyeti mi var?" diye sorgulatmıştır. Amcam uzun yıllar Dışişleri Bakanlığında, yurt dışında görev yapmasına rağmen siyasete girince neden Dışişleri Bakanı yapılmamıştır?
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Bakan yapıldı.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Çoğu insan yanlış bilir. Amcam, Demirel döneminde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Turgut Özal döneminde de GAP'tan Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yapmıştır. 70'li yıllarda Demirel'e karşı Genel Başkanlık yarışına girince zamanın medyası "Kürt'ten olma, Ermeni'den doğma." diye aklı sıra amcamı aşağılamıştır.
Buradan sorduğum suallere cevap bekliyorum. Samimi cevap verirseniz ben de memnun olacağım. Bir sorunu doğru teşhis etmezseniz, tedavi de edemezsiniz. Çözümsüzlük çözüm değildir.
MHP'li bazı hatiplerin sözlerine de değinmek istiyorum.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Kamran Bey'in kemikleri sızladı ya!
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Çıkar, cevap verirsiniz istiyorsanız.
BAŞKAN - Lütfen değerli milletvekilleri.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Bizler için, son derece masum taleplerin arkasına sığınarak yıkıcı politika izlediğimiz iddia edilmiştir. Madem ki taleplerimizin masum olduğunu kabul ediyorsunuz, o zaman bu taleplerimizi yerine getirin ki arkasına sığınacak bir paravan olmasın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen Sayın Gaydalı.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Bir sözcüleri de "Aklınızı başınıza alın yoksa yüz yıl önce dedelerinizin akıbeti sizleri bekliyor." diyerek tehdit savurmuştur. Yani anlayacağınız, bunun asırlık bir sorun olduğunu itiraf etmiştir. Bu söze Albert Einstein'ın bir sözüyle cevap vermek istiyorum: "Aynı şeyleri yaparak değişik neticeler beklemek aptallara mahsustur." Bu sorun, ölenin de öldürenin de insan olduğunu fark ettiğimiz zaman çözülecektir. Ölümü kutsayarak değil, yaşamı kutsayarak ancak bunu çözebiliriz.
Amerikan Başkanı Donald Trump açık bir şekilde "..."(X) diyerek "Sizce Kürtler sizin tabii düşmanınızdır." demiştir.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Siz de teşekkür ediyorsunuz!
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - İfade ettiği düşmanlık politikasını okyanus ötesinden görüyor da, siz Türkiye'nin merkezi olan Ankara'dan nasıl kendinizi görmüyorsunuz, ona şaşırıyorum.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Alet olmayın.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Panik ruh hâlinizi çok iyi anlıyorum. Sorum şu: Bir uçaktaki yolcular uçak yükselirken mi panikler yoksa düşerken mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, mikrofonu açıyorum.
Selamlayarak tamamlayın lütfen Sayın Gaydalı.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Bu panik ve agresif hâliniz hızla irtifa kaybettiğinizin göstergesidir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)