| Konu: | Genel Kurulda eşit söz hakkı tanıyarak düşüncelerini ifade etme imkânı sağlayan Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mithat Sancar'a teşekkür ettiğine, 15 Temmuz şehit aileleri ile İstanbul Beşiktaş katliamında şehit edilenlerin yakınları için toplanılan bağışların hak sahiplerine teslim edilmediğine, FETÖ terör örgütü Meclisi bombalamaya başladığında Meclisin kapısını ilk açanın Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 12.12.2019 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Efendim, öncelikle, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda eşit şekilde söz hakkı vererek hepimize kendi sözlerimizi ve muhalefetimizi ifade etmeye hak tanıdığınız için size teşekkür ederim, sağ olun.
BAŞKAN - Rica ederim, benim görevim bu.
Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - İkincisi, efendim, Sayın Bakan 19/11/2019'da Plan ve Bütçe Komisyonunda kendisine şehit paralarıyla ilgili sorulan soruda "15 Temmuz bağışlarının bir kuruşuna dokunulmadan, hatta ilk kampanya için toplanan 310 milyon nemalandırılarak şu anda 330 milyonun üzerinde bir para tek hazine hesabı uygulaması kapsamında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu altında duruyor." dedi, bugün de vakıfta olduğunu ifade etti.
Bizim söylediğimiz çok net olarak şudur efendim: Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi. 15 Temmuz şehit aileleriyle ilgili, kanun gereği, kanunlara uygun bir para toplanmış ve on beş gün içerisinde amacına uygun bir şekilde şehit ailelerine verilmesi gerekiyor. Aradan üç buçuk yıl geçmiş. Bu para niçin toplanmış? 15 Temmuz şehit aileleri için toplanmış, tıpkı Beşiktaş'ta öldürülen polis yakınlarımız, polisler ve şehitlerle ilgili olduğu gibi. Her iki toplanan para da üç buçuk yıldan beri "nemalandırma" adı altında bu şehit ailelerine teslim edilmemektedir.
Ben şimdi söylüyorum, diyorum ki: Ben Engin Özkoç olarak 309 milyon lirayı üç buçuk yıl önce bir bankaya yatırmış olsaydım bugün elimde olan paranın miktarı 494 milyon 750 bin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bugün benim elimde olacak para 338 milyon değil, 494 milyon 750 bin liraydı. Şimdi, neden onlar için toplanan bir parayı vakıf... Vakıf kurarsınız, vakfın gelirleri belirlenir; onlar, vakıf gerekirse bunun için bir yardım kampanyası başlatır. Bu, ayrı bir şeydir, ayrı bir şeydir. Şimdi, biz şunu ifade ediyoruz: Bu bütçe ve bu Bakanlığın bütçesi maalesef kendi bünyesinde üç buçuk yıldan beri şehitlerimizin ailesine verilmesi gereken paraya el koymuştur, vermemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, biraz vicdanlı olan, bu konuda biraz samimi olan yaklaşımların önünü açmaya çalışıyoruz; bu bir efendim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - İkincisi: 15 Temmuzda, FETÖ'cü terör örgütüyle ilgili burada bombalama başladığında Meclisin kapısını ilk açan -kayıtlarda vardır- Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleridir. (CHP sıralarından alkışlar) Milliyetçi Hareket Partisinden, İYİ PARTİ'den, HDP'den, diğer siyasi partilerden insanlar buraya gelmiştir, saatlerce bu bombalamanın altında durmuştur ama biz Meclis olarak direndik ve hep birlikte bir mücadelenin parçası olduk.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - HDP'liler yoktu.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - İYİ PARTİ'den tek bir milletvekili yoktu.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - İYİ PARTİ yoktu.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ama biz asla şunun parçası olmadık: Biz, Fetullahçı terör örgütünün; biz, savcısı Zekeriya Öz'ün arkasındayız diyen bir siyasi parti asla olmadık. (CHP sıralarından alkışlar) Biz, Zekeriya Öz'e talimat verip Türkiye Cumhuriyeti'nin Genelkurmay Başkanını cezaevinde zindanlara attıran bir siyasi anlayışın asla parçası olmadık. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Artık toparlayalım lütfen Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Efendim, milletvekilleriyle beraber burada konuşacağız, tartışacağız ama birbirimizi kırmadan, üzmeden, birbirimizle -sadece sözlerimizle- konuşarak meseleleri halledeceğiz.
Son söz efendim: Ben karşımda milletvekili görüyorum, bakan görüyorum, grup başkan vekili görüyorum; bunu cinsiyetine göre, yaşam tarzına göre, tarzına göre, tavrına göre asla bir söz söylemiyorum. Sözüm grup başkan vekilinedir, sözüm milletvekilinedir, sözüm bakanadır; bunun da böyle bilinmesini istiyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)