GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:32
Tarih:13.12.2019

CHP GRUBU ADINA EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri ve yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün bütçe görüşmelerinde 5'inci gün. Bütçe üzerine söz alan bakanlar ve gerekse iktidar milletvekilleri sürekli aynı şeyleri anlattılar: Gelişen Türkiye'yi, artan refahı, tek adam rejiminin faydalarını, iyi eğitim alan gençleri, geçim sıkıntısı olmayan vatandaşları, teknoloji ve bilimde nasıl ileriye gittiğimizi anlatıp durdular. Keşke gerçekler böyle olsa. Siz buraya çıkıp böyle söylediniz diye maalesef böyle olmuyor. Peki, durum sizin anlattığınız kadar iyiyse neden son iki yılda elektriğe yüzde 73, doğal gaza yüzde 57 zam yaptınız? Neden her 3 gencimizden 1'i işsiz? Neden geçtiğimiz yıl 408 bin üniversite öğrencisi kaydını sildirmek zorunda kaldı? Neden Borçlanma Genel Müdürlüğü kurdunuz? Kısacası, ülkeyi yönetemiyor, savruluyorsunuz. Yaşanan bu tablo, ülkedeki her kuruma maalesef olumsuz olarak yansıyor.

Ben, bugün, Türkiye Bilimler Akademisi ve Türkiye Uzay Ajansı bütçeleri üzerine konuşacağım. Değerli milletvekilleri, Avrupa'da bilim akademilerinin tarihi 1700'lü yıllara dayanıyor, ülkemizdeyse TÜBA 1993 yılında kurulmuş. Gelişmiş ülkelerdeki bu akademilerin bizde olmayan bazı ortak özellikleri vardır. Bunlar, kurumsal özerklik, güçlü mali yapı, bilimsel bağımsızlık.

Bugün, dünyanın gelişmiş ülkelerinde akademiler devlet bütçelerinden destek alırlar ama üye seçimlerinde ve bilimle ilgili çalışmalarında tamamen bağımsız hareket ederler. Bilimsel bağımsızlık ve yönetsel özerkliği birilerini rahatsız etmiş olacak ki 2011 yılında çıkarılan bir kanun hükmünde kararnameyle TÜBA'ya müdahale edilmiştir. Kurul üyelerinin üçte 2'sini seçme yetkisi YÖK ve TÜBİTAK'a verilmiştir. O tarihte yaşanan bu deprem sonucunda maalesef çok sayıda kurul üyesi istifa etmek zorunda kalmıştır.

Kurumun içinde bulunduğu durumu sizlere yine kurumun hazırladığı 2014-2018 Stratejik Plan'da yer alan bir veri üzerinden aktarmak istiyorum. Bakın, kurum bir anket yaptırıyor, kendi üyeleri ve üniversitelerden akademisyenlere şu soruyu soruyor: "Akademi faaliyetlerini etkileyen olumsuz unsurlar nelerdir?" Ortaya çıkan tablo ise -Sayın Bakanım, internet sitesinde var bu veriler, TÜBA'nın internet sitesine girerseniz görmüş olursunuz- şu şekilde: Ankete katılan bilim insanlarının yüzde 91'i kurumun siyasetin etkisi altında olduğunu söylüyor, yüzde 83'ü atama yoluyla üye olunmasının sakıncalı olduğunu söylüyor, yüzde 82'si son değişikliklerle kurumun uluslararası imajının olumsuz etkilendiğini, yüzde 74'ü ise başarılı akademisyenlerin üye olmaması ya da olamamasının kurumu olumsuz etkilediğini söylüyor. (CHP sıralarından alkışlar) Benim size tavsiyem Sayın Bakanım: Lütfen bu anketi dikkate alın ve bu anketin yol göstericiliğinde kuruma müdahale edin.

Tabii ki kurumla ilgili sıkıntılar bunlarla sınırlı değil. Öncelikle şu 4 soruyu sizlere sormak isterim Sayın Bakanım: Uluslararası alanda ödül kazanan kaç proje var? TÜBA Başkanının görevli olduğu üniversitelerdeki işe alımları araştırılmış mıdır? Sayın Başkanın liyakat esaslarını göz önünde bulundurmadığı iddiası doğru mudur? TÜBA ödülleri kapsamında adayların siyasi kimliklerine göre hareket edildiği iddiası doğru mudur Sayın Bakan?

Değerli milletvekilleri, bir başka konu ise Türkiye Uzay Ajansı. İlk tespit, kurulması geç kalınmış olan bir kurum olduğudur. İkinci tespit ise kurumun kuruluş temelinin yanlış hukuksal zemin üzerine oturtulmuş olmasıdır çünkü Türkiye Uzay Ajansı bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuştur. Keşke kuruluş kanunu yüce Meclisimize gelmiş olsaydı. Kamu görevlilerinin atamaları, görev ve yetkileri, diğer özlük hakları kanunla düzenlenir. Meclisin yetkisinde olan bu konuları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlediniz, Meclisimizi yok saydınız.

Bir diğer saptama ise bütçeyle ilgili. Türkiye Uzay Ajansının Yönetim Kuruluna verilen harcama yetkisini neden Sayıştay denetiminden çıkardınız? Sayıştay raporlarına geçmesini istemediğiniz harcamalar mı yapacaksınız? "Yandaşa kadro kapısı, yüksek huzur hakları vererek Uzay Ajansı kurduk." denilemez.

Değerli arkadaşlar, son olarak da seçim bölgem olan İzmir'le ilgili bir konuya değinmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) - İzmir'e hiç dokunma bence.

EDNAN ARSLAN (Devamla) - Dokunayım Alpay, sen de bilirsin.

FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) - Hiç elleme İzmir'i.

EDNAN ARSLAN (Devamla) - Burası neresi Alpay? (CHP sıralarından alkışlar)

FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) - Neresi orası?

EDNAN ARSLAN (Devamla) - Burası, İzmir'deki tarihî elektrik fabrikası.

FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) - İzmir'i siz yönetiyorsunuz.

EDNAN ARSLAN (Devamla) - 1924 yılında faaliyete geçmiş, altmış bir yıl İzmir'e kesintisiz hizmet etmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EDNAN ARSLAN (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Buyurun.

EDNAN ARSLAN (Devamla) - Bugün ise faaliyeti sona ermiş olan bir kent binasıdır. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından nisan ayında bu bina ve arazisi ihaleye çıkarıldı, İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu ihaleye girdi ve 35 milyon bedelle en yüksek teklifi verdi ama bir türlü bu ihale onaylanmadı. Neden onaylamıyorsunuz bu ihaleyi? Bu arazinin üzerinden helikopterlerle mi gezdiniz, birine söz mü verdiniz bu arazi için? (CHP sıralarından alkışlar) İzmir Büyükşehir Belediyesi bu araziyi ve binayı kente kazandırmak istiyor, müze yapmak istiyor. O yüzden bu ihalenin derhâl onaylanması gerekiyor.

Bakın, Özelleştirme İdaresi ne diyor: "Siz bu ihaleye giremezsiniz. Neden giremezsiniz? Bu ihaleye sadece özel şirketler katılabilir, kamu şirketleri katılamaz, o yüzden en büyük teklifi vermiş olsanız da burayı size vermem." (CHP sıralarından alkışlar) Ama İzmir ve İzmir halkı şunu çok iyi biliyor ki kent binası olan bu alanı yandaşa peşkeş çektirmeyeceğiz arkadaşlar.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)