| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 14.12.2019 |
MHP GRUBU ADINA HAYATİ ARKAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2020 yılı Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlar bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu ve büyük Türk milletini saygılarımla selamlıyorum.
Sağlık hizmeti tüm bireylerin hakkıdır ve en ücra köşelere kadar ulaşmalıdır. Sağlık için yapılan en güzel şey insanlık içindir. Sağlıkta başarı o devletin kendi insanına verdiği en büyük değerdir, sosyal devlet olmanın gereği de budur. 18 yaş altı tüm bireylerin sağlık hizmetleri devlet tarafından karşılanmaktadır. 160 bin doktor, 1 milyon çalışanıyla büyük bir sağlık ordusuna sahibiz. Yatak sayımız 250 bini bulmuş, son yıllarda ülkemizde sağlıkta çok büyük yatırımlar yapılmıştır. 2019 yılında yurt dışından 600 bine yakın hasta yurdumuza, bizim memleketimize gelip tedavi olmuştur. Bu, bizim için çok büyük bir gurur ve onurdur. Artık ülkemiz de başta Avrupa olmak üzere Asya ve Afrika'nın sağlık merkezi hâline geldi. Dünya Sağlık Turizmi Konseyine göre Türkiye dünyada 3'üncü sıraya yükselmiştir.
Sayın milletvekilleri, sağlık turizminin gelişmesi için daha çok tanıtım yapılması lazım. Fakat önemli bir coğrafyada yaşıyoruz, öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki etrafımız ateş çemberi. Bu kadar olumsuzluklara rağmen, her türlü engellemelere rağmen, içerideki ve dışarıdaki hainlerin engellemesine rağmen yine de büyük işler yaptık. Hükûmetimize, devletimize ve turizm yetkililerine büyük görevler düşmektedir. Yurt içinde ve yurt dışında ivedi bir şekilde uçak seferlerinin artırılması lazım. 2023 yılında yurdumuzda 2 milyon yabancı hastayı görmemiz gerekiyor ve 20 milyar ciro hedeflenmektedir. Avrupalılara tedavi için Türkiye'ye niye geldiklerini sorduğumuzda "daha doğru teşhis", "daha çabuk tedavi" ve "iyi hizmet" olduğunu söylüyorlar.
Özellikle, cerrahi dallarda büyük aşama kaydettik. Bütün büyük ameliyatları artık yurdumuzda, ülkemizde kapalı yapmaktayız. Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi'yle kalp ameliyatları, beyin ameliyatları, kanser cerrahisi kapalı yapılmaktadır.
Organ naklinde çok önemli boyutlara ulaştık. Örneğin, eskiden organ alınır, soğuk ortamda tutulur, sonra nakledilirdi; şimdi organ alınıyor canlı bir şekilde, sıcak bir şekilde bir cihaza konuyor, ondan sonra hastaya naklediliyor. Bu da yurdumuzda ilk defa yapılıyor ve bir senedir yapılmaktadır. Bu ameliyatlar sadece İstanbul, Ankara, İzmir'de yapılmıyor, Edirne'den Erzurum'a, Erzurum'dan Diyarbakır'a, yurdumuzun önemli köşelerinde, önemli yerlerinde bu ameliyatlar yapılmaktadır.
Tıpta mutlaka teknolojiyi yakalamamız lazım. 2019'da tıpta çıkan öyle bir şey var ki arkadaşlar... Teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki bir sene önceki cihazı bir sene sonra doktorlarımız beğenmiyor. MR, BT, anjiyo, Doppler, ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleri her yıl kendini yeniliyor. Kamu ve özel dâhil tüm sağlık kuruluşları acil hastalardan ücret almıyor. Genel sağlık sigortasıyla ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşlar istediği eczaneden ilaçlarını bulabilmektedir. 2018 yılı itibarıyla aşılama yüzde 100'e yaklaşmıştır yurdumuzda. Öyle bir duruma geldik ki eskiden başımızın belası olan bulaşıcı hastalıklar artık sıfıra inmiştir, ortadan kalkmıştır. Aile hekimliğinin en temel görevlerinden biri olan takip sistemiyle yenidoğanda ölüm oranı binde 7'nin altına inmiştir. Ancak tıbbi malzemelerde ve ilaçta büyük oranda dışarıya bağımlıyız. ASELSAN, MR yapıyor; iyi olur inşallah.
Sağlık, Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarımız, tıbbi cihaz kurumlarımız, üniversitelerimiz ve sanayi ve ticaret odalarımızın bu seferberliğin dinamik unsurları hâline getirilmesi lazım ve hatta, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, tıbbi cihaz üretimini elinde bulunduran medikal kolejlerin kurulması lazım. Ayrıca tıbbi cihazlara mahsus olmak üzere organize sanayi bölgeleri için kolları sıvamamız gerekiyor ve sayılarının artması gerekiyor.
Tıbbi malzeme ve ilaçta yerli ve millî olmak zorundayız. İlaçtaki dışa bağımlılıktan kurtulmanın tek yolu, devlet, üniversite, özel şirketlerle birlikte AR-GE çalışmalarına hız verilmesidir. Bugün yurdumuzda 69 firmada 74 üretim merkezi var ilaçta. 6.328 kalem ilaç yapmaktayız.
Güvenin, güvenliğin ve huzurun olmadığı bir yerde sağlık hizmeti de olmaz, hiçbir yatırım da olmaz. Bugün, yurdumuzun doğusunda, batısında, güneyinde, kuzeyinde huzur var, güvenlik var. Terörün bittiği her yerde sağlık hizmetleri de güzel olur.
Yalnız şunu söylemek istiyorum: Burada, huzurunuzda Sayın İçişleri Bakanımızı ve Sağlık Bakanımızı yaptıkları büyük çalışmalardan dolayı tebrik ediyorum, milletim adına da teşekkür ediyorum.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk milletinin lehine yapılan her türlü politikanın yanındayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Arkaz, sözlerinizi tamamlayın lütfen.
Buyurun.
HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz." sözünü akıllara kazıyan ve bu uğurda çalışan tüm sağlık personelimizi kutluyor; sağlıklı, mutlu, güzel günler dileğiyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)