GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:15.12.2019

CHP GRUBU ADINA SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinize saygılarımı sunuyorum.

Az önce Millî Eğitim Bakanlığı bütçesiyle ilgili AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımı dinledim, cankulağıyla dinledim, hatta tutanakları da aldım. Gerçekten konuştukları zaman -bir kitap var, Thomas More'un "Ütopya" kitabı- sanki burası Türkiye değil, ütopya ülkesi, öyle bir Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşma yaptılar. Hatırlatmak istiyorum onlara, değerli arkadaşlar, burası Türkiye, ütopya değil. Tabii ki katılmıyorum ancak AK PARTİ Grubu adına konuşan Sayın Cemal Taşar'ın bir cümlesine katılıyorum. Sayın Cemal Taşar şunu söylüyor, diyor ki: "Hükûmetlerimiz, muhalefetin bu ülke ve millet için hayal bile edemediğini bugün her alanda olduğu gibi millî eğitim alanında da gerçekleştirmiş ve başarılara imza atmıştır." Elbette Sayın Taşar, biz sizin eğitimde yaptıklarınızı hayal bile edemezdik, tabii ki hayal edemezdik. Mesela ben size söyleyeyim, neleri hayal edemezdik? Kerameti kendinden menkul cemaatleri eğitimin içine sokmanızı hayal edemezdik. (CHP sıralarından alkışlar) Mesela biz yurtlarımızı, okullarımızı Ensara teslim etmenizi hayal edemezdik. Biz çocuklarımızı istismar eden bu cemaatlere "Bir kereden bir şey olmaz." demenizi hayal edemezdik. (CHP sıralarından alkışlar) Biz, atama bekleyen öğretmene "Üniversiteye giderken bana mı sordunuz?" demenizi hayal edemezdik. Biz öğretmeni yevmiye vererek saatlik ücretle çalıştırmanızı hayal edemezdik. Biz sözleşmeli diye yuvaları dağıtılan öğretmenleri hayal edemezdik. Biz "Cemaat devlete sızdı." denildiğinde "Buna kargalar güler." dediğinizde bunu da asla hayal edemezdik. Asla bunları hayal etmedik, bizim hayallerimizde de bunlar yok. Siz bizim hayallerimizi gerçekleştiremezsiniz çünkü siz, bizim hayallerimizde boğulursunuz Sayın Taşar.

Şimdi, biz neleri hayal ettik, onları söyleyeyim: Bizim hayal ettiğimiz ve açtığımız okullarda fesli meczuplar yerine Nobelli Aziz'ler çıktı. Bizim hayal ettiğimiz eğitim sisteminden aydınlık meşaleler gibi köyleri aydınlatan köy enstitü öğretmenleri çıktı. Bizim hayal edip açtığımız okullarda öğretmenler saygın insanlardı, özgür nesiller yetiştirmek için çaba sarf ediyorlardı. Çünkü cumhuriyet, düşünenlerin ve üretenlerin ürünüdür; bunu burada söylemek istiyoruz. Bizim hayallerimizde bilimle donatılmış öğrenciler var, Sayın Taşar. Bizim hayallerimizde özgürce tartışan, dünyayla yarışan üniversiteler var; bizim hayallerimizde geçim derdiyle değil, bilim derdiyle uğraşan mutlu öğretmenler var; bizim hayallerimizde maaşını alamayan değil, maaşı asla aklından geçirmeyen okul öğretmeni var; bizim hayallerimizde PISA sonuçlarına göre, OECD ülkelerinde 40'ıncı ülke olmak yok; bizim hayallerimizde sıralamada ilk 3 ülke arasında olmak var; bizim hayallerimizde dünyada sıralamaya giremeyen değil, dünyada sıralamada ilk 10'da olan üniversiteler var; bizim hayallerimizde onlar var Sayın Taşar, Sayın AK PARTİ.

Şimdi, tabii, biz bunları söylediğimizde bazı arkadaşlarımız bize kırılıyor. Her zaman şunu söylüyoruz: Cumhuriyet, sadece bir rejimin adı değildir; cumhuriyet, aynı zamanda temelinde eğitim olan bir aydınlanma projesidir. O yüzden, Mustafa Kemal Atatürk ve bütün yol arkadaşları ülkede tarikatlara ve cemaatlere asla izin vermedi çünkü bizim cumhuriyetimizde vakıf yok, bizim cumhuriyetimizde cemaat yok, tarikat yok; bizim cumhuriyetimizde çağdaşlaşma var, aydınlanma var, hak var, hukuk var, adalet var, hakikat var, demokrasi var. Yani bizim cumhuriyetimizde yeni saray menşeli Ensar yok, TÜGVA yok, İlim Yayma yok, sadece "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir." var.

Şimdi, değerli arkadaşlar, şunu ifade etmek istiyorum, Sayın Cumhurbaşkanımızın çok sevdiği bir laf var ve bunu da sürekli kullanıyor, "cemaziyelevvel" diyor, Sayın Cumhurbaşkanı bunu söylüyor ve bunu çok deklare ediyor. Gelin, bu tarikatların ve cemaatlerin cemaziyelevveline bir bakalım. Mesela, bunları hiç Kurtuluş Savaşı'nda gördünüz mü? Hayır. Ya da mesela, Tokat'ın on beşlileri arasında bir tek tarikat mensubu var mıydı ya da bütün sınıfını şehit veren Tıbbiyeliler de var mıydı ya da Harbiyelilerden bir tek kişinin ismini duydunuz mu? Hayır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Topal.

SERKAN TOPAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ha, bakın, biz bu tarikatları, biz bu cemaatleri gördük. Biz nerede gördük? Biz Menemen'de Kubilay'ı keserken, kafasını keserken gördük. Biz bu müritleri yakın zamanda yargıyı ele geçirirken gördük. Biz bu müritleri darbe girişimi yaparken gördük. Biz bu müritleri yargıyı ele geçirmeye çalışırken gördük. Biz bu müritleri Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalamaya çalışırken gördük. Ve biz ne yazık ki bu cemaatlerin bir yerlere gelmesine, hatta devletin teslim edilmesine vesile olanları da gördük.

Şimdi, ben bu kürsüden bir kez daha şunu söylüyorum, az önce de Sayın Genel Başkan Yardımcımız da ifade etti: Lütfen bu aşktan, bu sevdadan vazgeçin. Evet, aranızda bir aşk var, aranızda bir sevda var. Tamam, bir cemaat gitti, yeni bir şıpsevdiyle başka bir cemaate bağlanmayın.

Şimdi, burada, sayın iktidarın ortağına da birkaç lafım olacak: Sayın MHP milletvekili, az önce onu da dikkatlice dinledim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Topal, selamlayalım, bitirelim.

Buyurun.

SERKAN TOPAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

MUHARREM VARLI (Adana) - Serkan, bize bulaşma istersen.

SERKAN TOPAL (Devamla) - Sayın MHP'nin Milletvekili, değerli arkadaşımız Yaşar Karadağ çıktı, burada, bu kürsüde az önce millî eğitimin sorunlarını anlatırken sıraladı: "Öğretmenlik kanunu" dedi, "3600 ek gösterge" dedi, "Öğretmenlerin kadrolusu, sözleşmelisi olmaz." dedi, "Ücretli öğretmenler olmaz." dedi, "Engelli öğretmenler atanmalı." dedi. Gerçekten doğru söylüyor, çok doğru. Sayın Karadağ, Sayın MHP, elinizden tutan mı var? Gelin, bunları getirin; biz size destek olalım, biz size tam destek vereceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Siz iktidar ortağısınız, sıkıntı yok. Bunları getirin, biz de size tam olarak destek verelim.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Senin sorununu da biz çözeriz Serkan, rahat ol.

SERKAN TOPAL (Devamla) - Son olarak, sayın milletvekili arkadaşlarımız, babası Tokat'ta, annesi Siirt'te, kendisi Adana Kozan'da babaannesinin yanında kalan 3 yaşındaki sözleşmeli öğretmen yavrusu, "Dokuz günlük bayram tatili olmasın, olursa ücretim kesilecek." diye tedirgin olan, bayramı parasız geçiren ücretli öğretmenlerin çocukları adına ve "3600 ek gösterge vereceğiz." diye umutlarıyla oynadığınız bu ülkenin yüz akı öğretmenlerimizi Meclis komisyonlarının kapısında beklettiğiniz için bütün o çocukların adına...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Selamlayalım Sayın Topal.

SERKAN TOPAL (Devamla) - ...sizin vicdanlarınıza bir kez daha sesleniyorum, gelin, bütün öğretmenlerimizin sorunlarını birlikte çözelim.

BAŞKAN - Ben de sizin vicdanınıza bırakarak selamlamanızı istiyorum; selamlayalım.

SERKAN TOPAL (Devamla) - Hepinize teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)