| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 18.12.2019 |
MHP GRUBU ADINA YAŞAR YILDIRIM (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Mahallî idareler denildiği zaman ilk akla gelen belediyelerdir. Tabii, bunun bir de özel idareye bağlı olan, yerel yönetimlerin bir bölümü olan il genel meclisleri ve KÖYDES de vardır.
Şimdi, ülkemizde Büyükşehir Belediyesi Kanunu çıktığından bugüne kadar özlediğimiz ve izlediğimiz şudur ki büyükşehir olmayan illerimizdeki köylere hizmet götürme daha iyidir, hizmet daha fazla gitmektedir; büyükşehirlerimizde, yeni çıkan Büyükşehir Belediyesi Kanunu'yla birlikte mahalleye dönen köylerimize yeteri kadar hizmetin gitmediği görülmektedir. Örnek verirsek Ankara'nın köyleri mahalle olmuştur ama yeteri derecede hizmet almıyor, bunun yanı sıra yanımızda bulunan Çankırı'nın, Kırıkkale'nin ve Ankara'nın büyükşehir olmayan komşularının köyleri daha büyük hizmet alıyor.
Belediyeler beşikten mezara kadar insana hizmet eden kurumlardır. Milliyetçi Hareket Partisinin üretken belediyecilik anlayışı vardır. Belediyecilik, sadece park yapıp, yol yapıp, altgeçit-üstgeçit yapıp, çöpü alıp çevreyi temizlemek değildir. Bize göre belediyecilik, o bölgenin topyekûn kalkınmasını sağlamak, önünü açmak, Cenab-ı Allah'ın o bölgeye nimet olarak verdiklerini gün yüzüne çıkarmak, istihdamı sağlamak, ekonomiyi geliştirmek; bölgeyi, beldeyi topyekûn kalkındırmaktır.
Yerel yönetici olmak, siyasetin zevkli taraflarından biridir. Ben, nasip oldu, Kızılcahamam'da Belediye Başkanlığı yaptım. Belediye başkanları, beldelerine, bölgelerine hizmet ederler, yaptıkları eserler de kalır; milletvekillerinin böyle bir şansı yoktur.
Bizim Kızılcahamam da üretken belediyeciliği hayata geçiren en önemli merkezlerden biridir. Orada belediye ve üniversite iş birliği yapılmıştır; bununla birlikte, belediye ve özel sektör iş birliği yapılmıştır ve Kızılcahamam'da yirmi yıl evvel 80 olan turistik yatak kapasitesi bugün 5 binlere ulaşmıştır.
Bugünlere getiren ve o günlerde buna vesile olan Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Profesör Doktor Mehmet Haberal'a buradan da şükranlarımı sunuyorum; Kızılcahamam'ın önünün açılmasına, gelişmesine, marka şehir olmasına da çok büyük katkısı vardır.
Değerli milletvekilleri, yol ve su medeniyettir. Eğer evin içerisinde musluktan suyu akıtamıyorsanız yerel yönetici olmanın bir manası yoktur. Ama suyun bir maliyeti vardır, şimdi büyükşehirlerimizde suyun geldiği yerlerde bir sıkıntı vardır. Geçen sene buradan izah etmeye çalıştım, bu sene de bunu dile getirmeye çalışacağım: Baraj havzaları var ve bu baraj havzalarında bulunan köylerimiz sıkıntı içerisindeler. Bu köylülerin elindeki suyu alıyorsunuz, sulu tarımı bitiriyorsunuz; baraj havzasında bulunan tapulu arazisine ev yaptırmıyorsunuz, hayvancılık da yaptırmıyorsunuz ve ekmeğini elinden alıyorsunuz. Bu suyu getiriyorsunuz; şehirlerdeki, kentlerdeki insanınızın hizmetine veriyorsunuz yani bir örnek verirsek: Burası Ankara. Ankara'nın içme suyu kuzeyden gelir; kuzeydeki Kızılcahamam, Çamlıdere ve Kazan ilçelerindeki kurulu barajlardan gelir. Bu barajlar, Kurtboğazı, Eğrekkaya, Bayındır ve Akyar'dır. Bu barajların civarında bulunan köylerdeki, bu barajlara gelen suyun üzerinde bulunan köylerdeki köylülerin sulu tarımı ellerinden alınmıştır. Bu köylüler, baraj havzaları koruma altında olduğu için hayvan besleyemezler, hayvancılık yapamazlar, o da ellerinden alınmıştır; babasının arazisine ev yapamaz, o hak da ellerinden alınmıştır. Bu, Türkiye geneline yayıldığı zaman... Benzer yerler her su havzasında ve her büyükşehirde vardır.
Şimdi, bununla birlikte, 4 tane baraj Kızılcahamam'ın, Çamlıdere'nin, Güdül'ün, Kahramankazan'ın, Beypazarı'nın sulu tarımını etkilemiştir. Bu olacak mıdır? Olacaktır. Önerimiz şudur: Her metreküp suya 5 kuruş koyup bunu fon hâlinde bir yere koyarsanız mağduriyete uğrayan bu köylüye, çiftçiye o fonla üreteceğiniz projelerle destek verilebilir, mağduriyet giderilir.
Değerli milletvekilleri, Ankara Türkiye'nin başkentidir. Ankara'mızın da sıkıntıları vardır. Başkentin sıkıntısı olmaz mı, elbette onun da vardır. En başında, maalesef, banka genel müdürlüklerimiz Ankara'dan taşınmıştır, bunun esnafımıza ciddi şekilde bir tezahürü söz konusudur. Ankara'ya daha fazla yatırımın yapılmasını, Ankara'nın ilçelerine daha fazla teşvik verilmesini ve desteklenmesini Hükûmetimizden, devletimizden bekliyoruz.
Bununla birlikte, Ankara'da 12'nci Organize Sanayi Bölgesi'ni Siteler esnafı Elmadağ'da kurmaya çalışıyor. Bu, Sayın Cumhurbaşkanımızın önüne gelecek. Buradan talebimiz şudur: Ankara'da daralan ekonominin daha fazla açılması, Ankara'nın bir mobilya merkezi olan Siteler'in Avrupa çapında üretken bir OSB olması için, Siteler'deki esnafımızın kurduğu 12'nci Organize Sanayi Bölgesi'nin teşviklerinin verilmesi, yardımlarının yapılması, ruhsatlarının çıkması ve Ankara'mıza yeni bir organize sanayi bölgesinin daha kazandırılmasıdır.
Değerli milletvekilleri, benden evvel birçok hatip, çiftçimizin durumunu arz etmeye çalıştı. Bizim bölgemizde de afetler olmuştur, dolu vurmuştur, sel gelmiştir; Kahramankazan'da, Ayaş'ta, Beypazarı'nda, bu bölgelerde dolu oldu, sel afeti oldu. Çiftçimiz, borç erteleme talebinde bulunmaktadır, şu güne kadar bu, hayata geçmemiştir. Birçok hatip de buradan bunu mükerrer defalar dile getirdi, bir kere de biz dile getirmeyi uygun bulduk. Bununla birlikte, eğer borç erteleme olmayacaksa borcun yapılandırılması talebi vardır. Ama borç yapılandırılırken yüzde 8'le alınan para, yapılandırmayla birlikte yüzde 16'ya çıkarılırsa bu, borç yapılandırmadan daha çok faiz yükseltmeye girmektedir; bunu verebilecek çiftçimiz yoktur. Son yıllardaki kuraklık, afetler ve benzeri durumlar çiftçimizi mağdur etmiştir. Çiftçi şimdi borç yapılandırmasını bekliyor, biz de bekliyoruz, talep ediyoruz, ilgililere buradan tekrar ve tekrar duyuruyoruz. Önümüzdeki dönemde de bunların olmaması için yapılandırmanın yapılması ve çiftçinin de borcunu öderken faizini az vermesi de genel taleplerin içerisindedir.
Değerli milletvekilleri, buradan Ankara'yla ilgili tekrar tekrar bazı taleplerimiz olacaktır. Vakit çok kısıtlıdır, bunu da göz önünde bulundurarak... Biraz evvel Sayın Çevre Bakanımız, Ankara stadıyla ilgili bir açıklama yaptı. Biz mahallî seçimlerde Ankara 19 Mayıs Stadı'yla ilgili bir projenin hazırlandığını biliyoruz, bunun Sayın Cumhurbaşkanımıza da takdim edildiğinden haberimiz vardır. Burası başkenttir, hiç millî maç oynanmamıştır, yıllardır Ankara'da millî maç oynanmıyor. Arzumuz, isteğimiz Ankara'ya yakışır, Ankara'da da millî maçların oynanacağı mükemmeliyette bir stadın, en kısa zamanda Ankara'ya yapılmasıdır.
2020 bütçesinin Türkiye'mize, milletimize, devletimize, hepimize hayırlı ve uğurlu olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ederim. Hepinize saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)