GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bursa Milletvekili Ahmet Kâmil Erozan'ın 129 sıra sayılı 2020 Yılı Bütçe Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesi üzerinde şahsı adına yaptığı konuşmasının gayet açık ve sarih olduğuna, herhangi bir ithamının bulunmadığına, AK PARTİ iktidarlarının barışmayı öğrenip, kurumlara karşı rövanşist bir söylem geliştirmek yerine aklıselimi tercih etmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:37
Tarih:18.12.2019

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Efendim, gecenin bu saatinde böyle bir konuya alet olmuş olmaktan ötürü fevkalade muzdaribim. O kadar rahat konuşuyorsunuz ki "İftira, müfteri..." Bu hakaretamiz ifadelerin kabul edilebilir bir yanı yok. Sayın Hatibimizin ifadeleri gayet açık ve sarih. Delil gösterdiği yer de bir resmî site. Bunun hiçbir tarafında iftira anlamına gelecek bir şey yok, herhangi bir itham yok, herhangi bir ihsas yok. Burada sadece şu var: Dış politika alanında atılmış yanlış adımların ve özel ilişkilere bağlı dış politika geliştirme yöntemlerinin bu milletin başına bela teşkil edebilecek sonuçlar doğurabileceğine işaret ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bunun neresi iftira?

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Öyle bir işaret nerede var ya!

BAŞKAN - Buyurun.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Ne var? Hangi söylediği...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Öyle bir işaret nerede var! Nerede var! Biz de oradaydık, NATO toplantısındaydık.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Elinle, kolunla konuşma!

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ne diyorsun sen be!

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Konuşma elinle, kolunla!

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Konuşuyorsun. Yıllarca Dışişlerinde çalışmış, ne faydası olmuş be! Ne faydası olmuş! Ne faydası olmuş! Konuşuyorsunuz.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sayın Başkan, işte ruh hâli budur.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Yukarıdan bakarak konuşuyorsunuz be!

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - İşte ruh hâli budur.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Konuşma! Hadi canım!

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - İşte kompleks budur. Monşerlerle...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ne kompleksi! Kompleks kendisinde. Kürsüde görüyoruz kompleksi.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Konuşma sen, muhatabım değilsin, Grup Başkan Vekilinle konuşuyorum.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Kürsüde kompleksi görüyoruz be! Yapma be!

BAŞKAN - Sayın Bak...

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Konuşma be!

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Kompleksi görüyoruz, çok bilmiş havalarında!

BAŞKAN - Sayın Bak...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Şu kompleksi görüyoruz. Çok bilmiş havalarında!

BAŞKAN - Sayın Osman Aşkın Bak...

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Şimdi, Sayın Başkan...

(AK PARTİ ve İYİ PARTİ sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Çok bilmiş havalarında ya! Bu ne ya! Ayıptır ya!

BAŞKAN - Sayın Dervişoğlu, tamamlayın.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Şimdi, bakın, burada...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Çok bilmiş havalarında, ne zannediyor kendini?

BAŞKAN - Sayın Bak, lütfen.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Çok bilmiş havalarında konuşuyor, yok "Şöyle olmuş." "Böyle olmuş." Gördük hâlinizi.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sen kendi hâline bak, utanmaz adam!

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Bir dakika, sakin ol, ben sana bir şey demedim ki. Arkadaşına söylüyorum. (İYİ PARTİ sıralarından gürültüler)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Söylemedik laf bırakmadı.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sakin ol!

BAŞKAN - Sayın Dervişoğlu, devam edin lütfen.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Şimdi, Sayın Başkanım, sözlerimin başında böyle bir işin malzemesi olmak istemediğimi ifade ettim. Kelam sarf ederken de azami ölçüde nezakete özen gösteriyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Ama her şeyin bir sınırı var. Siz, dost olmayı beceremediğiniz bir devleti yönetiyorsunuz. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

AYLİN CESUR (Isparta) - Yönetemiyorlar.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Onun için zaman zaman Dış İşlerinin, zaman zaman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı kesimleriyle geçmişe yönelik mücadelelerin içine girdiniz. (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler) Ancak gülersiniz, ancak gülersiniz.

Şimdi, tarihe şerh edilmiş doğrular var. Ben size dünden bugüne hep onu öneriyorum. Düşmanı olduğunuz devleti yönetmek noktasında değilsiniz. On yedi seneden beri bu devleti yönetiyorsunuz, barışmayı öğrenin, kurumlara karşı rövanşist bir söylem geliştirmek yerine aklıselimi tercih edin. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

HASAN TURAN (İstanbul) - Kendi devlet başkanını neyle suçluyorsun?

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Anlamadım.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Siz halkla barışın, halkla.

HASAN TURAN (İstanbul) - Kendi devlet başkanını neyle suçluyorsun?

EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Şehit kaymakamın babasına laf söylediniz, daha ne konuşuyorsunuz ya?

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Hangi devlet başkanı, neyle?

HASAN TURAN (İstanbul) - Ya, Putin'in ağzından kendi devlet başkanı...

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - İsterseniz, Adalet ve Kalkınma Partisinin bütün milletvekillerine Grup Başkan Vekili olarak ayrı ayrı cevap vereyim, muhatabım kim Sayın Başkanım?

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dervişoğlu.

HASAN TURAN (İstanbul) - Putin'in ağzından kendi devlet başkanına iftira ediyorsun, bu mu devlet adamlığı?

BAŞKAN - Sayın Turan, müsaade edin.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkan...

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Devlet terbiyesini sorgulamayın, devleti bu hâle siz getirdiniz.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Ayıp! Ayıp!

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sen hele hiç konuşma Kemal Bey. Ağzınla, burnunla, elinle konuşma. Sen kendine tahsis edilen bakanlığın kapısını açıp içeriye girmeyi beceremeyen adamsın, otur oturduğun yerde.