GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:40
Tarih:21.12.2019

CHP GRUBU ADINA KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 158 sıra sayılı, (2/2452) esas numaralı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, az önce okuduğum kanunun adı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi." Ne anlıyoruz bundan? Diyelim ki bunu bir yerde yazılı olarak gördünüz, karşınıza çıktı. "Ya, o başlığından bu kanun neyle ilgili bir kanun?" Yok.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Ne ararsan var.

KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Aslında, hadi torba kanun, torba kanun teklifleri, torba yasa; onların en azından özü olan, ilgili olan konu kanun başlığında yer alır, "...ve diğer bazı kanunlarda..." diye gider. Dolayısıyla, aradığınız o, temelde üzerine değişiklik yapılan kanunun ne olduğunu, konunun ne olduğunu daha iyi algılarsınız.

Bir kere, öncelikle geçmişe baktım, geçmişte de bunun gibi, aynı isimde, sadece kanun numarası değişik ya da teklifin ya da Meclise gelmeden önceki sıra numarası farklı olabilir ama isim aynı, başlık aynı. Değerli arkadaşlar, böyle bir yasama faaliyeti olmaz. Yani daha teklifin başlığında onun niteliği kendini gösteriyor. Bunu özellikle belirtmek istedim.

Şimdi, evet, Plan ve Bütçe Komisyonumuzda, burada -bütün partilerden arkadaşlarımız için, herkes için- sabahları çok erken saatte kalkıp, toplantıya girip, gece geç saatlerde yani dört beş saatlik uykularla geçirdiğimiz çok uzun bir dönem oldu. Arkasından Meclis Genel Kurulumuza gelen kanun teklifi üzerindeki görüşmeler sürecinde Komisyon üyesi arkadaşlarımızın burada kendi komisyonlarının bir teklifi olması münasebetiyle bulunma zorunluluğu da hissettiği bir dönemde, ülkenin geleceğinin yani önümüzdeki dönemin, sürecin aslında yasama organı olarak bizlerin burada, milletvekili olarak ki en temel hak olan bütçe hakkının kullanılması sürecinde Komisyonun bir anda faaliyete geçirilip Meclis Genel Kurulundan uzaklaştırılmış olmamızın da teamüllere aykırı bir durum olduğunu düşünüyorum ve hemen arkasından da alelacele Meclis Genel Kurulunda, burada görüşüyor olmamızla ilgili, sonuç itibarıyla, az önceki başlıkla ilgili eleştirimi bir de buradan belirteyim, yasamanın niteliği açısından, kalitesi açısından ve ülkemize, vatanımıza, milletimize sağlayacağı yararlar açısından başka bir sorun, bir sıkıntı yaratıyor süreçle ilgili.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Komisyon çalışmalarımızda bundan sonra tekrarlanmaması için bir kez vurgu yapmak istiyorum: Komisyon Başkanımız Sayın Lütfi Elvan'a teşekkür ediyorum bu anlamda. Komisyonda teklifi sunan milletvekillerimizin dışında, bürokrasiden gelen devlet görevlilerimizin, memurlarımızın... Artık bakanlarımız gelemiyor dedik, bakan yardımcılarımız da vardır burada, şu anda bir Bakan Yardımcımız da bizlerle birlikte, sağ olsun, o da Komisyon çalışmamıza geldi bu kanun teklifiyle ilgili ama bazı... Ki bu kanun teklifi 12 ayrı kanunda değişiklik öngören ve birden fazla bakanlığımızı ilgilendiren içeriğe sahip bir teklif ama Bakan Yardımcısından da vazgeçtik, genel müdürden de vazgeçtik ya genel müdür yardımcısı bile yok, şube müdüründen bilgi almak zorunda kaldık. Bunun bir daha olmamasını, tekrar etmemesini, özellikle yürütmenin tam kadro orada bulunmasını özellikle rica ediyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Komisyon çalışmamız esnasında İç Tüzük'ümüzün 38'inci maddesi, "Anayasaya uygunluğun incelenmesi" başlığında diyor ki: "Komisyonlar, kendilerine havale edilen tekliflerin ilk önce Anayasanın metin ve ruhuna aykırı olup olmadığını tetkik etmekle yükümlüdürler. Bir komisyon, bir teklifin Anayasaya aykırı olduğunu gördüğü takdirde gerekçesini belirterek maddelerin müzakeresine geçmeden reddeder." Bu pek mümkün olmuyor değerli arkadaşlar yani Sayın Komisyon Başkanımız her ne kadar "Biz inceledik." diyerek bunun bir ön incelemeye tabi tutulduğunu yani bizi belki bu konuda rahatlatacak bir süreçle bunu Anayasa yönünden incelediğini söylemiş olsa da bu işin asli olarak Komisyonun bir görevi olması gerekir ve öncelikle bizim Anayasa'ya uygunluk denetimine tabi tutmamız gerekir teklifin maddelerini. Anayasa'ya uygunluk denetimi eğer gerçek anlamıyla yapılmış olsaydı, yapılıyor olsaydı bizim bu konuda söyleyeceğimiz çok şey vardı. Örneğin, teklifin 11'inci maddesi de bu güvenlik soruşturması ve arşiv taramasıyla ilgili "Anayasa'ya ve Devlete sadakat ve bağlılık, terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmamak, bu örgütlere yardım etmemek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmamak ya da kullandırmamak, bu örgütlerin propagandasını yapmamak ilke ve kuralları..." kriterinin yani uygulamaya geçirilmek istenen bu kriterin Anayasa'nın 2'nci, 13'üncü, 20'nci, 70'inci ve 128'inci maddelerine aykırılık teşkil ettiğini söylerdik. Anayasa Mahkemesinin iptal kararında yani Anayasa Mahkemesinin 7070 sayılı Kanun'a yönelik yapmış olduğu iptal kararında zaten bu konudaki verdiği aykırılık hükümleri de bunların önemli bir kısmıyla zaten üst üste çakışıyor. Bu konuya girmeyeceğim fazla, bu konu hepimizin malumu. Aslında güvenlik soruşturması, arşiv araştırması... Orada bir "ve/veya" da var, o daha ilginç geliyor bana; "ve" mi "veya" mı? Yani çok keyfiyete bırakılan bir süreç ama burada "terör örgütleriyle eylem birlikteliği" meselesi gerçekten bizi de çok tedirgin eden bir mesele.

Değerli arkadaşlar, biliyorum ki bu konu biraz sonra bu gündemden, bu tekliften çıkarılacaktır, çıkarılması da gerekir, böyle bir öngörü de var gördüğüm kadarıyla ama şunu özellikle belirtmek istiyorum ki değerli arkadaşlar, bakın, yeni bir tartışma alanı yaratmayacağım ama akademisyenlere sadece ekonomiyi eleştiriyor diye "Terör eylemlerinde gördüğümüz ekipten farkı yok." ifadesi bile sanki bir terör örgütüyle eylem birliği içerisinde oluyor algısı ve anlamı taşır.

Değerli arkadaşlar, bakın "PKK, KCK bağlantılı adaylar listelerde; CHP listesi, İYİ PARTİ listesi, Saadet listesi." diye istihbari bilgiler biliyorsunuz yerel seçimler öncesinde boy boy gazetelerde, yandaş medyanın sayfalarında, internet sayfalarındaydı -ki hâlen var bunlar, bunları zaten internet sayfalarından aldım- ve gerçekten istihbari bilgiler. Nasıl erişildi, nasıl bunlar ulaştırıldı? Ama buradaki bilgilere bakarsanız, mesela "İçişleri Bakanlığı, terör örgütü PKK'yla bağlantılı isimlerin CHP, İYİ PARTİ, Saadet Partisi tarafından belediye meclisi üyesi adaylığına yazıldığını belirlemişti." gibi.

Kişilere bakıyorsunuz, kişilerin, buradaki meclis üyesi adaylarının hakkındaki o istihbari bilgilerde bizim İzmir'de çok sevdiğimiz, çok saydığımız, yıllardır partimizin duayeni, emektarı olan bir ağabeyimiz, avukat, çok saygın beyefendi birisi, onun da ismi geçiyor meclis üyesi adayı, terörle, PKK, KCK bağlantılı. 1969 yılında Mardinliler Derneğinin bir gecesine katılmış, yine 1969 yılında bir doğu gecesinin düzenlenmesinde yönetimde bulunmuş; 2 madde var ve bu arkadaşımız, bu ağabeyimiz orada "terör örgütüyle ilişkili" diye ifşa ediliyor.

Değerli arkadaşlar, bu güvenlik soruşturması meselesini bir kenara koyuyorum, bunu da enine boyuna tartışmamız ve buradan çekerek, bu Meclisin gündeminden, bu kanun teklifinden çekerek bunun dikkatli bir şekilde ele alınması ve Anayasa'ya aykırılık hükümlerinin de değerlendirilerek bir kez daha ele alınması gerekir diye düşünüyorum. Zira biliniz ki birçok kişi, bu salonda da eminim vardır, geçmişte...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Sındır, sözlerinizi toparlayın lütfen.

KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Sayın Başkan, toparlıyorum. Fazla uzatmayacağım Sayın Başkan.

...geçmişinde istihbari kayıtlarda, güvenlik soruşturması, arşiv kayıtlarında yok irticai faaliyetlerde bulunmuş olmak, yok devleti bir din devletine dönüştürme faaliyetlerinde bulunmuş olmak gibi daha, iktidar partisinden de birçok arkadaşımız hakkında böyle şeyler olabilir, bu fişlemelerle karşı karşıya kalabilir. Burada esas olan, bu insan haklarına, Anayasa'ya, uluslararası sözleşmelere aykırı durumun olmamasını talep etmektir.

Bu kanun teklifindeki maddeler içerisinde çok değişik maddeler var ki 12 ayrı kanunda değişiklik öngörüyor. Bazıları -zamanında söyledik, eleştirdik- örneğin, burada daha 2'nci madde, madde 2, bu, 6831 sayılı Orman Kanunu'ndaki değişiklik öngören madde, biliyorsunuz 19 Nisan 2018 tarihinde kanunlaştı, 7139 sayılı Kanun'la ve...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen sözlerinizi.

KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - ...orada şöyle bir hüküm getirilmişti: "Bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte üzerinde yerleşim yeri bulunan ya da yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanlardan sınırları Cumhurbaşkanınca belirlenen alanlar Cumhurbaşkanınca belirlenecek usul ve esaslara göre Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları dışına çıkartılarak tapuda Hazine adına tescil edilir." Madde 2'yle, bu okuduğum 7139 sayılı Kanun'un ek 16'ncı maddesine atıfta bulunularak bunun dışında tutulacağını söylüyor çeşitli alanların. İyi bir şey, güzel bir şey ama bu maddenin bizatihi kendisi aslında çok uygun olmayan bir madde çünkü taşlık, kayalık bir alana "Orman vasfı taşımıyor." demek, bir kere, orman bilimi ve fenni açısından söz konusu olamaz diyorum.

Diğer maddelere de değinebilirim ama zamanım fazla kalmadı, burada sonlandırıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Ancak bahsettiğim gibi gerek Komisyon çalışmalarımızda gerekse özellikle Genel Kurul çalışmalarımızda yasamanın gerçekten milletimizin, halkımızın, aslında her yurttaşımızın -özelde değil- herkesin menfaatini, iyiliğini, yararını gözeten bir anlayışla etkin bir şekilde, verimli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum.

Bu düşüncelerle, yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Geride bıraktığımız -biz ret oyu vermiş olsak da- bütçenin vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını da diliyorum.

Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)