| Konu: | Kayseri Milletvekili Çetin Arık'ın yaptığı gündem dışı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 16.01.2020 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın Başkanım, daha önce cevap vereceğimizi belirttiğimiz Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Sayın Çetin Arık'ın gündem dışı konuşmasıyla ilgili olarak bir iki değerlendirme yapmak gerektiğini düşünmekteyiz.
Şimdi, burada, öncelikle Kayseri Kocasinan Belediyesinin Milliyetçi Hareket Partili meclis üyesinin sahte tapu düzenlediğini -tutanakları aldım, tutanaklardan okuduğum husus budur- ve Gülkız teyzenin arsasına 10 katlı bina diktiğini ifade etmiştir.
Şimdi, öncelikle şunu ifade etmek lazım: MHP'li belediye meclis üyesinin bu yönde bir sahte tapu düzenlemek... Ki çok ciddi bir iddiadır bu sahte tapu düzenleme meselesi, bu çok ciddi bir meseledir.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Savcıya versin böyle bir şey varsa.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bununla ilgili olarak bir yargı süreci olmalıdır, bunun soruşturulması gerekmektedir, kaldı ki bir soruşturma sürecinin de olduğu anlaşılmaktadır. Burada, hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmaksızın, Anayasa'mızda çok açık bir şekilde ifade edilen masumiyet karinesinin hilafına hareket ederek, hakkında kesin bir hüküm olmayan, suçlanmayan, hüküm giymeyen bir kişi hakkında "Sahte tapu düzenledi." diyerek Meclis kürsüsünden bu şekilde ifade ve isnatta bulunulması hukuki anlamda hiç doğru bir şey olmadığı gibi, Meclis çatısı altında da ifade edilmesi uygun olmayan bir husustur, bir görüştür.
Şimdi, burada, meclis üyemizle görüştüğümüzde -Kayseri Milletvekilimizle de beraber bir temas kurduk- meselenin yargıya aktarıldığını, bu konuda kriminal incelemelerin yapıldığını, daha sonrasında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - ...bu arsayla alakalı geçmişte yapılmış bir kat karşılığı sözleşme olduğunu, bu kat karşılığı sözleşmede bu "habersiz" dediğiniz Gülkız teyzenin noterde sol el parmağıyla işaretlediği bir sözleşme olduğu ve devamında, mirasçıların, Gülkız'ın bizzat oğlunun bu apartmanda bir dairede oturduğunu ifade etmiştir; bir izaleişüyu davası da açılmış olduğunu ve görülmekte olduğunu ifade etmiştir. Bu, hukuki bir uyuşmazlıktır. Bu hukuki uyuşmazlıkta kim haksız çıkarsa, kimin sıkıntısı varsa tabii ki bedelini ödeyecektir, hukuk bunun gereğini yapacaktır. Fakat burada ileri bir değerlendirmeyle âdeta bir suçlama noktasında sanki hüküm giymiş gibi bunun ilan edilmesi, bu noktada bizim meclis üyemizin de kişisel haklarına oldukça önemli bir saldırıdır, bir iftira niteliği taşımaktadır. Bu konuda bir düzeltme yapılmasını, böyle bir yargı kararı olmadığını, bu manada kendisinin hüküm giymediğini, sahte tapunun bizzat belediye meclis üyemiz tarafından...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Şimdi böyle bir değerlendirme olmadığını ifade etmek lazım.
Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki bu dönemdeki bütün görevden almalarda konuşulduğu gibi, kayyum atamalarında konuşulduğu gibi bunların hepsi bir tedbir işlemidir. Bu, hakkında kesin hüküm oluştuğundan dolayı yapılan bir işlem değil; bu, yargılamanın önünü açmak ve bu noktada herhangi bir istifhama sebep olmamak üzere tedbiren yapılmış bir uygulamadır. Dolayısıyla, İçişleri Bakanlığının bu kararına istinat edip -dayanarak- böyle bir değerlendirme yapmak hiç uygun olmamıştır. Bu konunun düzeltilmesinde yarar olduğu kanaatindeyiz.
Ayrıca, Sayın Çetin Arık'ın konuşmasında yaptığı, özellikle "Hiçbir siyasetçi için Türkiye'de bu tek adam sisteminde can ve mal güvenliği yok." şeklindeki CHP değerlendirmesi üzerine...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - ...bunun uygun bir değerlendirme olmadığını ve MHP tarafından da kabul edilmediğini ifade eden Grup Başkan Vekilimizin bu ifadesine karşı Sayın Çetin Arık "Her kim ki Türkiye'yi uçuruma itmek için siyaset yapıyorsa alçaktır, namussuzdur." ifadesini kullanmıştır. Ben de bu ifadeyi aynen tekrar ediyorum. Daha bunun başka bir söze ihtiyacı yok. Bunu değerlendirecek olan, tabii ki -eğer bu noktada hukuken bir sıkıntı varsa- yüce yargıdır, bunun ötesinde de yüce Türk milletidir. Bu noktada daha fazla bir değerlendirme yapmaya ihtiyaç olmadığını düşünüyorum.
Yalnız, bu demin ifade ettiğim gibi, sahte tapu meselesinden bizzat kendisinin hüküm giymediği, suçlanmadığı bir meseleyle ilgili olarak böyle değerlendirilmiş olmasını da kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.