GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çiftçilerin yaşadığı sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:50
Tarih:30.01.2020

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde çiftçi büyük sıkıntı yaşıyor, bu dönemde gördüğü zulmü hiçbir dönemde görmediğini söylüyor.

Ülkemizde 2002 yılında 13 milyon 800 bin hektar olan hububat ekim alanları 10 milyon hektara gerilemiş durumda; buğday ekim alanı 9 milyon 300 bin hektardan 7 milyon 300 bin hektara gerilemiş durumda; kuru bakliyat üretim alanları yüzde 35 daralmış, yalnızca kuru fasulyede yüzde 51 daha az ekim alanı şu anda ülkemizde mevcut bulunuyor. 2000 yılında 6 milyon ton patates üretilirken şimdi 4,5 milyon tona düşmüş yani çiftçi giderek tarımdan uzaklaşıyor.

Geçtiğimiz günlerde köy ve kasabalara gittim, patates depoda duruyor, bir ay içinde satılmaz ise çürüyecek. 90 kuruş maliyeti olan patates ne yazık ki 85 kuruşa alıcı bulamıyor. Soğanda maliyet 70 kuruş, onda da şu anda üretici 60 kuruşa ürününü satamıyor. Bu durumda, Ticaret Bakanı geçen yıl bastığı depolara bir kere gidip baksa ve Tarım Bakanına "Depodaki ürünler çürüyecek. Geçen yıl 'terörist' dediğimiz çiftçiye kendimizi affettirelim, onun için de depodaki ürünleri Toprak Mahsulleri Ofisine alalım, üretici de ucuza ürün alma şansına sahip olsun." dese. Keza, tarlada 5 lira olan fasulye şu anda ithal lobisinin uyguladığı stratejiyle 30-40 lirayı bulmuş durumda. Nohudu 3 liraya tüccara satamayan çiftçi mağduriyet yaşarken, mercimekte dahi üretimde sıkıntılar varken ne yazık ki ithal lobisi ürünlerin ithalatı için piyasayı yüksek tutuyor. Bunun sonucunda kendi çiftçimiz değil, yabancı çiftçiler destekleniyor. Bu yolla ülkeye getirilen ürünlerde de büyük vurgunlar oluyor. Şu anda tohum, ilaç ve gübrede yüzde 100'ü bulan artışların yanı sıra elektriğe iki yılda yüzde 108'e yakın zam yapılması -sulama suyunda kullanıldığı için- çiftçiyi ekim yapamaz noktaya taşıdı.

Çiftçilerimizin acil istekleri: Borçlarının en az beş yıla yayılarak ötelenmesi, bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan faizlerin silinmesi.

Dün bir değerli milletvekili burada tarım kredi kooperatiflerine methiyeler düzdü ama Hazine ve Maliye Bakanı tarım kredi kooperatiflerini çiftçi kuruluşu saymıyor, ticari işletme sayıyor. Onun için de tarım kredi kooperatifleri çiftçiye ticari işletme gibi faiz uyguluyor. Kaynak kullanım bedeli nedeniyle, çiftçi, tarım kredi kooperatifinden aldığı krediden dolayı borcunu ödeyemediği için icralık oldu. Şu anda çiftçiler kredilerini ödeyemediklerinden kefil olan arkadaşları da mağduriyet yaşıyor. Çünkü borçlu ödemesini yapamadığı için kefil devreye girdiğinden kefil ile borçlu arasında sorunlar da oluşmaya başladı.

Çukurova'dan bir çiftçi arkadaşı aradım "Ne yapıyorsun?" dedim, ne ekeceğini sordum. Dedi ki: "Tarlalara gittim, her mevsimde bu dönem tarlalar sürülmüş olurdu, çoğu tarla boş." Çiftçi şaşkın, ne ekeceğini bilmiyor, ektiği zaman da ürettiği ürün değer bulmuyor. Ülkemizde çiftçilerin yaşadığı sorunları çözmek için de iktidar ne yazık ki bir girişimde bulunmuyor. Elektriğe gelen zamların yanında, tohumda, gübrede, ilaçta yaşanan sıkıntılara karşı da çözüm üretmiyor. Bunun sonucunda ülkemizde tarım alanları daralıyor. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne dâhil olan yaklaşık 700 bin çiftçi sistemden çıkmış ama bunun dışında, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne dâhil olmayan 2 milyona yakın çiftçi de artık toprağını ekmiyor. Hazine arazilerinin, miras yoluyla bölünen arazilerin sorunları giderilmediğinden buradaki üretimden de ne yazık ki iktidarın haberi yok. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Aynı zamanda, on sekiz yıldır tarım sayımı yapılmadığı için verilerin yeterli olmadığı da bir gerçek. Bütün bunların sonucunda, ülkemizde çiftçilerin yaşadığı mağduriyeti diğer milletvekili arkadaşlarımızın da gördüğünü düşünüyoruz ama görmeyen Tarım ve Orman Bakanlığı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gürer, tamamlayın lütfen.

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Bu anlamda yaşanan mağduriyetlerin varlığı yanında, ne yazık ki özel bankalar da yüksek faizlerle çiftçilere kredi veriyorlar, albeniyle sunuyorlar, sigortaydı, vergiydi, benzer yükleri de çiftçiye bindiriyorlar, sonra da çiftçinin ürettiğini elinden alarak mağduriyetini katlıyorlar. Ziraat Bankası, tarım kredi kooperatiflerinin dışında, özel bankaların da çiftçinin boğazına sarıldığı bir dönemdeyiz. Hızla, acilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde vermiş olduğumuz kanun teklifleriyle çiftçi borçları beş yıl vadeye yayılarak ötelenmeli, faizlerin silinmesi sağlanmalı. Ülkemizde eğer çiftçi üretmezse bu ülkenin geleceği yok olur. Köylüyü, çiftçiyi, emekçiyi Meclis olarak destekleyecek kanunları bir an önce çıkarmalıyız diyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP, HDP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)