| Konu: | Van ili Bahçesaray ilçesinde önce seyir hâlindeki minibüsün daha sonra da arama çalışmalarına katılan kurtarma ekibinin üzerine çığ düşmesi sonucu hayatını kaybeden vatandaşlara, 3 Şubatta Suriye'nin İdlib kentinde hain saldırı sonucu şehit düşen hemşehrisi Uzman Çavuş Halil Demir ile 7 şehidimize Allah'tan rahmet dilediklerine, 5 Şubat Gulca katliamının 23'üncü yıl dönümü vesilesiyle bu coğrafyada devam eden baskıların bir an önce son bulmasını temenni ettiklerine ve İdlib meselesine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 05.02.2020 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün akşam saatlerinde Van'ın Bahçesaray ilçesinde meydana gelen çığ felaketinde 5 vatandaşımız çığ altında kalarak Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Minibüste bulunan ve mahsur kalan 2 vatandaşımızı kurtarma çalışmaları devam ederken maalesef, bugün ikinci bir çığ felaketi yaşanmıştır. Arama kurtarma çalışmalarını yürüten ekiplerimiz bugün çığ altında kalmıştır. Şu ana kadar, aldığımız bilgilere göre, ikinci çığ felaketinde 30 kişi çığın altından çıkarılmış ancak 8 vatandaşımızın cansız bedenine ulaşılmıştır. Arama kurtarma çalışmaları hâlâ devam etmektedir. İnşallah, çığ altında kalan diğer vatandaşlarımız da arama kurtarma ekiplerimiz de sağ salim kurtulur diyorum. Bu ana kadar bu çığ felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan, 5 Şubat, Doğu Türkistan Gulca Katliamı'nın yıl dönümüdür. 5 Şubat 1997 ile 5 Aralık 1997 tarihine kadar yani on ay süreyle, 100 binden fazla soydaşımız tutuklanmış ve çeşitli işkenceler altındaki binden fazla soydaşımız Çin Hükûmeti tarafından idam edilmiştir.
Türk yurdu olan Doğu Türkistan'da Çin mezalimi altında can veren tüm soydaşlarımızı dua ve minnetle yâd ediyorum. Bu coğrafyada hâlâ devam eden baskıların da bir an önce son bulmasını temenni ediyor, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bu meselelerin de takipçisi olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, 3 Şubatta İdlib'te rejim unsurlarının ordumuza ait askerî konvoya topçu ateşiyle yapmış olduğu saldırıda 7 askerimiz ve 1 sivil personelimiz şehit olmuş, 10'dan fazla personelimiz yaralanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Dün Sakarya'da defnetmiş olduğumuz Uzman Çavuş Halil Demir kardeşimiz olmak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.
İdlib meselesi, bir defa daha görülmüştür ki Türkiye açısından son derece önemli ve hassas bir meseledir. Bugüne kadar sağlanan mutabakatlarla, Türkiye, İdlib'te gerginliğin azaltılması, çatışmanın önlenmesi için son derece önemli diplomatik çabalar sarf etmiştir ancak ne yazık ki Türkiye'nin de yer aldığı mutabakatlar, özellikle Rusya'nın güven ortamını sarsan ve rejime haksız, insanlık dışı saldırı yapma imkânı veren tutumu ve eylemleri neticesinde uygulanamaz hâle gelmiştir. Bu şartlar altında, Türkiye, öncelikle, kendi millî güvenliği için lazım gelen adımları atmakta kararlılık göstermelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, rejimin İdlib'te oluşturduğumuz gözlem noktalarının gerisine çekilmesini, çekilmediği takdirde, tek başımıza da olsa buna müsaade etmeyeceğimizi vurgulaması son derece önemlidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - İdlib'te gerçekleşen saldırının yeni bir milat olarak tarif edilmesi ve Türk askerinin kanının aktığı yerde hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmeyeceğinin ifade edilmiş olması da son derece isabetlidir. Mevcut durumda, milletçe ordumuzun, devletimizin yanında saf tutmak ve öncelikle Türkiye'nin menfaatlerini merkeze koyarak, başka bir tavır içerisinde yer almadan, Ankara merkezli olarak yürütülecek çabaların ve mücadelelerin yanında yer almak herhâlde hepimiz açısından en önemli sorumluluk ve vazifedir diye değerlendiriyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.