| Konu: | Van ili Bahçesaray ilçesinde yaşanan çığ felaketlerine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 11.02.2020 |
MUAZZEZ ORHAN (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bahçesaray'da yaşanan, yüreğimizi yakan çığ felaketi üzerine gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, buradan, yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabırlar, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Bildiğiniz gibi, 4 Şubat günü Bahçesaray ilçemize giden bir minibüs ve kepçe üzerine çığ düşmüştür. Kepçe operatörünün kendi imkânlarıyla kurtularak haber vermesi sonucunda 7 yurttaşımız yaralı kurtarılmış, 5 yurttaşımız yaşamını yitirmiş ve 2 yurttaşımızın bedeni ise çığ altında kalmıştır. Bu 2 kişinin arama kurtarma çalışmaları sırasında, ihmal, liyakatsizlik, siyasi şov nedeniyle, Türkiye tarihine geçen korkunç bir facia daha yaşanmıştır. Bu faciada 41 insanımız yaşamını yitirdi, 100'e yakın kişi yaralandı, hâlâ çığ altında kaç beden var net bilinmiyor ve maalesef, arama kurtarma çalışmaları hava koşullarından dolayı yapılamıyor. Acımız çok büyük, bu acının yaşanma ihtimalinin hâlâ devam ediyor olması da canımızı çok yakıyor. Bahçesaray yolu için yıllardır verilen sözlerin onda 1'i yerine getirilmiş olsaydı bu acı durum yaşanmayacaktı. Söz konusu bölgede yıllardır ulaşım sorunu olduğu, çığ yaşandığı bilinmektedir. Yine aynı ilçeden, iktidar partisinden milletvekilleri seçilmiş, yol ve tünel sözleri verilmiş ancak yerine getirilmemiştir. Dağı taşı delen HES ve rant projelerinizin yerine insan hayatını öncelik alsaydınız; tedbirler alınmış, verilen sözler tutulmuş olsaydı çığ olsa bile bunca hayat, bunca can kaybedilmeyecekti. Memleketin dört bir yanına yapmaya çalıştığınız saraylardan sadece birini yapmayıp çığ olan bölgelere kar tünelleri yapsaydınız bunca insan hayatını kaybetmeyecekti.
Resmî olarak, 41 insan yaşamını yitirdi. Kaç kişinin daha kar altında olduğu bilinmiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu korkunç olaydan bir gece önce, daha bir tek kişi kurtarılmamışken Van kayyumu televizyon kanallarına çıkarak "Herhangi bir ekip ve ekipman sorunumuz yok." diyebilmiştir. Buradan bir kez daha soruyoruz: Eksik nerede o zaman? İkinci gün 36 insan neden öldü? Bir arama kurtarma bölgesinde kimlerin olması gerektiği önceden belirlenmeliydi. Kurtarma çalışmalarına katılanlar neden kayıt altına alınmadı? Maalesef, ikinci çığ yaşandığı gün hastanelerin önünü Çevik Kuvvetle çevirenler, bölgede çığ riski olmasına rağmen, gerekli önlemleri almamış, halkın ve arama kurtarma ekibinden olmayanların olay yerine gitmesini engellememiştir. Gerekli önlemler alınmamış, göz göre göre ölüme davetiye çıkarılmıştır. Bu ihmal ve tedbirsizliklerin sonucunda 2 kişi kurtarılmaya çalışılırken 36 insan daha hayatını kaybetmiştir.
Dünyanın neresinde böyle bir olay olursa olsun, iktidarlar çıkar özür diler, istifa eder; sorumlular istifa eder. Ne yazık ki AKP iktidarından ne doyurucu bir açıklama ne bir özür ne bir istifa duyduk, gördük. Olması gereken, İçişleri Bakanı ve Van kayyumunun istifa etmesidir; toplumsal ahlak, siyasal etik bunu gerektirir ama nerede? Bütün bu acı, çığ altında can pazarı yaşanırken, Cumhurbaşkanı, Kırıkkale mitinginde, hiç böyle bir facia yaşanmamış gibi "Çığdan yeni bir haber geldi, çığ altında kalanların sayısı 33 oldu; Allah rahmet eylesin." deyip geçiştiriyor. O ana kadar toplam 38 insan ölmüş, umurunda değil; TOKİ'lerden söz ediyor, konut pazarlıyor, keyif dağıtıyor ve "Nereden nereye geldiğimizi siz biliyorsunuz." diyor. Evet, biz biliyoruz, bu ülkeye karabasan gibi çöktünüz; emekçinin, kadının, işçinin, köylünün kanını emdiniz; halkı umutsuz ve geleceksiz bıraktınız.
Bakın, 41 insan öldü diyoruz, hâlen çığ altında kaç insan var bilinmiyor. İkinci çığ felaketinin yaşanmasıyla ilgili olarak basına da düşen birçok iddia var. İktidar bu iddiaları görmezden gelmek yerine gerçekleri araştırmalı, açığa çıkarmalı ve gereğini yapmalıdır. Bu bir afet değil, ihmaller sonucu oluşan bir felakettir. İktidar, yaşamını yitirenlerin yakınlarından ve yaralılardan özür dilemelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Orhan, sözlerinizi tamamlayın lütfen.
MUAZZEZ ORHAN (Devamla) - Olayda ihmali olduğu iddia edilen İçişleri Bakanının, Van kayyumunun ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak adı geçen Gülşen Orhan'ın, sorumlulukları gereği istifa etmeleri gerekir.
Coğrafya kader değildir; tedbirsizlik, ihmal, yolsuzluk, siyasetsizlik kader değildir. İktidarınızı da bu ülkenin kaderiymiş gibi dayatmaktan vazgeçin. Utanın birazcık; hiçbir şey yapmıyorsanız da bu acıya birazcık saygı duyun ve susun.
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)