GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:58
Tarih:19.02.2020

HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Halkların Demokratik Partisi Tarım Komisyonu olarak bu ay içerisinde çiftçi borçlarıyla ilgili bir çalışma yaptık, gerçekten ulaştığımız veriler son derece dikkat çekici. Sadece konu başlıklarından bahsedeyim: AKP döneminde çiftçi borçları 64 kat arttı. Takipteki kredi miktarı 4,3 milyar lira. 8 bine yakın çiftçi, icralık durumda. Tarımla geçinen 2 milyon işsiz var. 700 bin çiftçi, toprağını terk etti. Son yirmi yılda tarım alanları yüzde 12 azaldı.

Şimdi, genel olarak bakıldığında bu tür eleştirilere AKP cenahından verilen cevap hep şudur: "Tarımsal gayrisafi millî hasılada Avrupa 1'incisiyiz." denir. Gerçi, bu sene, biliyorsunuz Fransa 1'inci oldu ama bu hesaplama yöntemi, doğru bir hesaplama yöntemi değildir. Avrupa'daki 10 tane ülkenin toplam tarım alanı, Türkiye kadar değil, düşünün yani eşit olmayanları birbiriyle mukayese etmek, doğru bir sonuca bizi götürmez. Ayrıca, doğru hesaplama yöntemi bu değildir. Doğru hesaplama yöntemi, toplamda ihracatın ithalatı karşılama oranıdır. Meseleye buradan bakıldığında ne yazık ki Türkiye'deki tarım manzaralarının hiç anlatıldığı gibi ya da arzu ettiğimiz gibi olmadığını görüyoruz.

Temel mesele şudur sevgili arkadaşlar: Evet, girdi fiyatları yüksek, mazot pahalı, zehir pahalı -ne bileyim- diğer girdiler, tohum pahalı, şu pahalı, bu pahalı ama çiftçimizin temel sorunu, örgütsüzlüğü meselesidir. Uluslararası tarım tekellerinin karşısında ve onların Türkiye'deki yerli iş birlikçilerinin ya da ortaklarının karşısında kırsal kesim, yoksulluğa ve yoksunluğa mahkûm edilmiş durumdadır.

Kooperatifler ya da çiftçi sendikalarıyla örgütlenmiş çiftçinin olmadığı yerlerde piyasayı belirleyecek olan, her zaman uluslararası tarım tekelleri olur. Bunun karşısında çiftçinin caydırıcı bir gücünün olması, ancak ve ancak çiftçilerin çiftçi sendikalarında ya da kooperatiflerde örgütlenmesiyle mümkün olur ama 80'den beri gelinen noktada ve AKP'yle şahikasına erişmiş olan noktada görülen şey, bu kesimlerin örgütlenmesi değil, tam tersine, sermayeye ucuz girdi sağlaması açısından örgütsüzleştirilmesi olmuştur. Yetmiyormuş gibi, Birleşmiş Milletlerin karar altına aldığı kırsalda çalışanların haklarına ilişkin karara Türkiye, çekimser oy kullanmış durumda. Dolayısıyla, meseleye buradan bakıldığında, tarım sektörünün gelişmesi değil, "Niye sorunları var?" değil, "Nasıl ayakta duruyor, hâlâ insanlar nasıl üretim yapıyor?" sorusunu sormak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Türkiye tarımının çok boyutlu sorunları kuşkusuz var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RIDVAN TURAN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayın.

RIDVAN TURAN (Devamla) - Bunları ortadan kaldırmanın yöntemi, özellikle tarımı, mücavir bir sektör olarak değil, sanayiyi destekleyecek bir sektör olarak tek başına bu şekilde görerek değil; tam tersine, tarımı, kırsal kalkınmanın anahtarı olarak görmek ve ülkenin stratejik bir meselesi olarak görmekle işe başlamak lazım. Böyle bakıldığında kaçınılmaz olarak kırsal kalkınma için adımlar atılacaktır, çiftçinin yerinde üretmesi ve doyması için ivedi tedbirler alınacaktır, böylece de Türkiye tarımının içine düşmüş olduğu derin buhrandan kurtulması için imkân sağlanmış olacaktır.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)