GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:58
Tarih:19.02.2020

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 176 sıra sayılı Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Öncelikle Genel Kurulu ve bizi izleyen değerli vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Düzenlemenin 1'inci maddesinde değerli arkadaşlar, birtakım değişiklikler yapılmakta, bazı hususlar maddeye ilave edilmekte ve bir husus da değiştirilmekte.

Şimdi "Bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürdükleri tespit edilen ve haklarında kanuni kovuşturma talep edilen" denir iken aynı şekilde buraya "bankacılık sistemini" ilave edilmekte yani bu durumda "bankacılık sistemini ve bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşüren" olarak anlaşılacak bundan sonra. Burada bir değişiklik yapılarak "kanuni kovuşturma talep edilen" şeklinde bir düzenleme var iken "cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulan" olarak değişiklik talep edilmekte. Böyle bir kişi kimdir? Bunlar bankanın mensupları. İşte, Kurul tarafından bu durumda olanlar hakkında yani cumhuriyet başsavcılığına kendisi hakkında müracaatta bulunulan kişi Kurul kararıyla o görevden alınmakta, geçici olarak sözde. Bundan kim etkileniyor? Değerli arkadaşlar, bankaların personeli etkilenmekte. Bu durumda aslında, esas itibarıyla bankacılık sektörü içerisinde yer alan kişiler artık bankacılık sistemiyle ilgili en küçük eleştirisel bir değerlendirmede bulunmasının, sistemle ilgili en küçük eleştiri içerisinde bulunmasının önüne geçilen bir durum yaratılmakta yani esasen bir gözdağı verilmekte yargı aracı kullanarak.

Değerli arkadaşlar, bakın, daha önceki düzenlemede "kanuni kovuşturma talep edilen" denilmekte. Şimdi, "kanuni kovuşturma" nedir, "soruşturma" nedir? Değerli arkadaşlar, bakın, soruşturma, bir kişi hakkında cumhuriyet savcılığına şikâyette bulunulur ve cumhuriyet savcılığı o kişi hakkında gerek kendisi gerekse kolluk kuvvetleri tarafından değerlendirme, inceleme, yerine göre bilirkişi incelemesi yapar ve o kişi hakkında dava açmaya gerek görür ise iddianame tanzim eder; gerek görmezse takipsizlik kararı verir. Bugün ülkemizde cumhuriyet savcılıklarına yapılan şikâyetlere hemen hemen neredeyse yüzde 70 oranında takipsizlik kararı verilmekte; yüzde 30 dava açılmakta hemen hemen.

Şimdi, değerli arkadaşlar, kişi hakkında iddianame düzenlenir ve o iddianame düzenlenmiş olsa dahi daha kovuşturma aşamasına geçilmez, o iddianamenin ilgili mahkeme tarafından kabulü gerekir. İşte, eğer bu aşamaya kadar gerçekleşmişse kovuşturma evresine geçilmiş olur.

Şimdi, bu düzenlemeyle siz ne yapmaya çalışmaktasınız? Bir kişi hakkında bir dilekçe cumhuriyet savcılığına verilsin yani ilgili hakkında müracaatta bulunulsun, hemen o kişinin tüm yetkileri, çalışma hayatı Kurul kararıyla askıya alınsın. "Geçici olarak." denmekte. Değerli arkadaşlar, bakın, bugün bir cezai soruşturmanın gerek şikâyet aşaması gerek iddianame düzenlenme aşaması gerek ceza yargılama sürecinin devamı yıllar almakta. Yani siz bir kişinin çalışma hak ve özgürlüğünü yıllar sürebilecek bir yargılama süreci boyunca elinden alma tehdidi altında bırakmaktasınız. İşte, burada, sizin düzenlemeniz kanuna uygun olabilir yani siz bu kanunu bu şekilde düzenlersiniz "Kanuna uygun yaptık." dersiniz ama evrensel hukuk kaidelerine uygun bir düzenleme olmuyor değerli arkadaşlar. Yani, bakın, bir kişiyi suçlu sayabilmemiz için hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı olması gerekir. Önceki düzenlemede bu da yok yani bir mahkûmiyet kararı yok ancak en azından bir iddianamenin kabulü aşaması süreci var. Yani ilgili hakkında cumhuriyet savcılığı soruşturma açmış, inceleme yapmış, değerlendirme yapmış ve sonrasında bir iddianame hazırlamış ve bu iddianame mahkeme tarafından kabul edilmiş; aşamaları var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Lütfen, toparlayın.

CAVİT ARI (Devamla) - Yani en azından bu aşamaları geçirmiş. Yani en azından hukuki olarak da birtakım belgeler ve deliller temin edilmiş. İşte, önceki düzenlemede, bu aşamada ilgili görevden alınabilmekte; şimdiyse, bir dilekçe ver, Kurul görevden alsın. Yani bu, çalışma hak ve özgürlüğünü tamamen ortadan kaldıran, meslek hayatını ve çalışma hayatını tehdit eden, Demokles'in kılıcı gibi bir tehdittir. Dolayısıyla, bu, genel hukuk kaidelerine uygun bir düzenleme kesinlikle değildir. Bu düzenlemeden vazgeçilmesi gerektiğini ifade ediyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)