GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:58
Tarih:19.02.2020

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Konular değişiyor, sorunlar büyüyor ama değişmeyen tek bir şey var, o da düzen. Değişmeyen bir şey daha var, o da düzenin ortaya çıkardığı kriz ve o krizi görmeyen iktidar. Bir kez daha, tam da böyle bir yasayla karşı karşıyayız.

Şimdi, bu krizi aşmanın bir tek yolu var artık, düzenin değiştirilmesi gerekiyor ama iktidarın varlığı bu düzene bağlı olduğu için iktidarın düzeni değiştirmesi mümkün değil. "Değiştiremez." demiyorum "Değiştirmez." diyorum çünkü bu düzen ancak, bu iktidarı ayakta tutar. Tam da bu nedenle, işte böyle, ancak günü kurtaran yasalar geliyor karşımıza ve üstelik de öyle yasalar ki Türkiye'nin bugününü de yarınını da ipotek altına alıyor, yani hepimizi hep beraber batıran yasalarla karşı karşıyayız; bu yasa da öyle bir yasa.

Bu kanun günü kurtarmak için getirilmiş ama krizi derinleştirmeyi vadediyor. "Neden?" derseniz, çok açık; şimdi, kanun şöyle bir iddia koyuyor, diyor ki: "İki şey yapacağım; finansal piyasaları derinleştireceğim, finansal piyasaları etkinleştireceğim." O zaman şu soruyu sormak gerekiyor: Neden etkin değil de bir yasaya ihtiyaç var, neden derin değil de bir değişikliğe ihtiyaç var? Yanıtını verelim: Finansal piyasalar derin ve etkin değil çünkü artık Türkiye ekonomisine kimse güvenmiyor. (CHP sıralarından alkışlar) Güvenin olmadığı yerde finansal piyasaların derinleşmesi mümkün değil.

Hikâyeyi anlatalım: Kuralların yerine keyfîliği koyarsanız, kurumların yerine şahısları geçirirseniz güven ortadan kalkar. Güvenin olmadığı yerde herhangi bir ekonomik karar alınamaz; ne tüketebilirsiniz ne yatırabilirsiniz ne de finansal araçlarla herhangi bir işlem yaparsınız çünkü öngörü ortadan kalkar. Öngörünün olmadığı yerde de finansal piyasaların ne etkinliği ne derinliği ne de bir ciddiyeti kalır.

Güvenin olmadığını 2 veride çok net görüyoruz. CDS risk primimiz, Rusya'nın 4 katı, Meksika'nın 3 katı, Brezilya'nın 2 katı. İnsanlar Türkiye ekonomisine dışardan baktığında riskli görüyorlar. İkinci veri, mevduatların içerisinde yabancı para cinsinden olan mevduatların oranı, yüzde 52'ye ulaşmış vaziyette. Türkiye içerisinde parası olan kendi parasına yatırmaktan kaçınıyor, güven ortadan kalkmış vaziyette.

Şimdi, güvenin olmadığını tespit ediyorsak, o zaman "Bu yasa güveni sağlar mı, sağlamak için ne gerekiyor?" sorusunu sormak gerekiyor. Önce güvenilir olmak gerekiyor. Milyonlar ekonomik krizin pençesindeyken, insanlar intihar ederken bunlar yokmuş gibi davranmamak gerekiyor; krizin var olduğunu her şeyden önce kabul etmek gerekiyor. Gerçekleri yazana "terörist", uyduruktan haber yazan yandaşa "gazeteci" dememek gerekiyor. (CHP sıralarından alkışlar) Bunu dediğiniz zaman güven ve güvenirlilik ortadan kalkıyor. Mesela özgürlükleri sağlamak gerekiyor. Aynı şeye bakıp farklı bir şey görebilecek kadar özgür hissetmeli insanlar. Gerçeğin kantarını tekeline almaması gerekiyor iktidarın. Gerçeği gören gözlerin o gerçeği farklı yorumlamasına izin vermesi gerekiyor. Şimdi, bu yetkiyi kime veriyor, gerçeğin tekel kantarını? Dönüyor, BDDK'ye veriyor. O BDDK ki "Kriz var." diyen gazeteciyi, sanatçıyı, ekonomisti mahkeme salonlarında süründürüyor.

Peki, başka ne gerekiyor? "Mali disiplin" deyip sonra denetimsiz, şeffaf olmayan, paranın üzerine konmak için kurulmuş olan paralel bir hazineyi yani Varlık Fonunu kapatmak gerekiyor. Düzenlemek değil, buradaki gibi yetki alanını genişletmek değil, Varlık Fonunu kapatmak gerekiyor. Kapatmadığınız zaman güven ortadan kalkıyor.

Şimdi, öyle adımlar atıyoruz ki hiçbir güvencesi olmayan, şeffaf olmayan, hiçbir denetime tabi olmayan, hazinenin zaten bütün kaynaklarına el koymuş olan ipotek fonu Varlık Fonuna bu sefer de sınırsız kredi alma, borçlanma yetkisi getiriyorsunuz. Hiç kimse denetleyemeyecek; ne için kullanıldığını hiç kimse görmeyecek. Ne için kullanılacak? İktidarı ayakta tutmak için kullanılacak. Bunu yapmamak gerekiyor. "Kanunla belirlenmiş risk gruplarını, ayrı ayrı alt fonlarının her birini ben ayrı sayarım, bunlara kredi imkânı sağlarım." diye cinliklerin peşinde koşmamak gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra da dönüp Varlık Fonunun altında, istediğiniz zaman istediğiniz kadar alt fon açmamak gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Böke.

SELİN SAYEK BÖKE (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Yani bu yasada yapıyor olduklarınızı yapmıyor olmak gerekiyor. Bunlar yapıldığı için kriz çıkıyor. Bu düzen sizin değiştirmeyeceğiniz bir düzen, tekrar ediyorum, değiştiremeyeceğiniz değil, değiştirmeyeceğiniz bir düzen ama biz mutlaka bir gün değiştireceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)