GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:58
Tarih:19.02.2020

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz konusu kanun teklifinin 8'inci maddesi üzerine söz aldım.

Biz yine memleketin asıl ve esaslı sorunlarını değil de bir torba yasayı konuşuyoruz maalesef. Hükûmetin yaşanan ekonomik krize bağlı yeni bir finansal kriz yaşamamak için kriz korkusuyla hazırladığı bir teklifle karşı karşıyayız. Bu teklifle, tüm alanlara dayatılan merkezileşme, tekelleşme ve otoriteleşmeye bankacılık sektörü de eklenmiş oldu.

Bu kanun teklifinin halkın ihtiyaçlarına, sorunlarına ve beklentilerine cevap vermediğini açık bir şekilde görüyoruz. İktidarın ekonomi politikalarındaki rotası halkın ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir doğrultuda değildir; tam tersine, kendi iktidarını ekonomik olarak sağlamlaştırma, iktidara yandaş olan bütün kuruluşlara yeni imkânlar sağlama çabasıdır. İktidar kamu bankalarına yaptırdığı işlemleri şimdi özel bankalara yaptırmanın önlemlerini almaya çalışıyor. Tam denetim altında olmayan özel bankaları ceza tehdidiyle, baskıyla kendi hâkimiyetine almayı hedefliyor.

İktidar, insanların yaşadığı sorunlara gözünü kulağını kapatmış durumda. İnsanlar faturalarını ödeyemiyor, evine doyunca ekmek götüremiyor. Öğrenciler geleceğe dair umutsuz ve mezun olduktan sonra iş bulamayacaklarını düşünüyorlar. Asgari ücretle günde on-on iki saat çalışmak zorunda kalan insanlara bir bakalım. Her defasında ekonomik krizi örtbas etmeye çalışmakla, ekonomi krize "kriz" diyenleri "terörist" diye yaftalamakla kriz ortadan kaldırılmış olmuyor, hatta daha çok derinleştirilmiş oluyor.

DİSK-AR Ocak 2020 İşsizlik Raporu'nda geniş tanımlı işsizliğin 7 milyonun üzerinde olduğunu açıkladı. Rapora göre, son bir yılda, bir yıldan fazla süredir iş arayanların oranı yüzde 37,9; on bir aydır iş arayanların oranı ise yüzde 68 arttı. İş bulma ümidi kalmayanların sayısı yüzde 38 artarak 668 bine yükseldi.

Sosyal olanaklardan yoksun, işsiz, ümidini kaybetmiş ve gelecek kaygısı yaşayan bireyler için sosyal ve ekonomik önlemler alıp istihdam ve sosyal politikalarda sorunları gidereceğine, öğrencilerin borçlarını azaltacağına, EYT'lilerin sorunlarını çözeceğine, çiftçilerin ve esnafın dertlerine çare olacağına, asgari ücretle açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayanların dertlerine çare üreteceğine, ataması yapılmayan öğretmenlerin durumlarını iyileştireceğine, kadın istihdamını artıracağına, iktidar, Bankacılık Kanunu'yla uğraşıyor. Kalıcı önlemlerin alınmadığı, ekonomik kriz nedeniyle artan yoksulluk, geçim sıkıntısı, işsizlik ve borç insanları intihara sürüklüyor. Yüksek orandaki genç ve kadın işsizliği, iş bulma ümidini kaybedenlerin sayısının artması, borçlar, geleceğe dair umudunu kaybetmek insanları intihar etme noktasına getiriyor. Hatay'da açlıktan ve yoksulluktan, çocuklarına yemek alamadığı için kendini yakan babayı hepimiz hatırlıyoruz. Konya'da kamyon şoförü intihar etti borçları nedeniyle. İstanbul Üniversitesi öğrencisi, gencecik, pırıl pırıl bir insan, Hakan Taşdemir ekonomik sorunlardan kaynaklı, yaşamına son verdi. Cizre Kaymakamlığına yaptığı iş başvurusu reddedilen vatandaş Kaymakamlığın penceresinden atladı. Burası Bankacılık Kanunu çıkarırken, banka borçları yüzünden bir vatandaş yaşamına son verdi Antalya'da. Ataması yapılmayan öğretmenler intihar etti. Son on iki günde 9 insan yaşamına son verdi. İktidar, bunların karşısında vicdan azabı çekeceğine, sorunu çözmek için uğraşacağına, insanlara aslında saygısızlık edip psikolojik ve kişisel sorunlarından kaynaklı intihar ettiklerini söylüyor. Yaşanan bu intiharların nedeni kişisel sorunlardan kaynaklı değil, ekonomik krizin toplumdaki etkilerinden kaynaklanmakta.

Değerli arkadaşlar, son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Mardin Valisi Mustafa Yaman -kayyum aynı zamanda- 16 Şubat günü Mardin Büyükşehir Başakspor ile Görele Belediye Spor'un kadın hentbol takımlarının Mardin'de oynanan maçı esnasında sahaya inerek takım oyuncuları ve hakemlerin üzerine yürüdü, hakaretler yağdırdı, bu da yetmezmiş gibi takımın teknik direktörünü ve orada bulunan eşini gözaltına aldırdı; telefonlarına aldıkları videoları da sildirdi, Emniyetten bilişim uzmanlarını çağırtarak sildirtti. Ben buradan sormak istiyorum: Mardin Valisi yetkisi olmadığı hâlde gözaltı kararını nasıl verdi? Büyük bir hızla ve süratle sevgili Osman Kavala hakkında bir an önce gözaltı kararı veren mahkemeler, aynı yargı sistemi neden Vali Mustafa Yaman hakkında teknik direktör ve eşinin hürriyetlerini tahdit ettiği için bir işlem başlatmıyor, bunu buradan sormak istiyorum. Esasında, tek adam rejiminin yereldeki en somut örneğidir. Kendisini sınırsız yetkilere, her şeye muktedir gören iktidarın yereldeki temsilcileri kayyum valiler gözaltı kararı da verebiliyor, insanların hürriyetlerini tahdit de edebiliyor, yeri geldiğinde sporculara da saldırabiliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EBRÜ GÜNAY (Devamla) - Toparlayacağım.

BAŞKAN - Tamamlayın.

EBRÜ GÜNAY (Devamla) - Buradan şunu da hatırlatmak isterim ki: Aslında, atadığınız kayyumun Türkiye toplumları için bir sonuç olacağını da buradan defalarca söyledik. Giresun'dan gelen sporculara yapılan, teknik direktör ve eşine yapılan bu uygulama aslında bunun çok somut, açık, net örneğidir. Bir an önce Vali Mustafa Yaman hakkında hürriyeti tahdit suçundan cezai işlemin başlatılması gerekiyor. (HDP sıralarından alkışlar)