| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 19.02.2020 |
EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri; üzerinde konuştuğumuz kanunun 14'üncü maddesi üzerinde söz aldım.
Bu maddede, Bankacılık Kanunu'nda yer alan ceza tutarlarının güncellenmesi, finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemlerde ceza uygulanması öngörülmekte. Yaptırım kararı verilinceye kadar aykırılığın 1'den fazla kez uygulanması ve idari para cezası verilmesi sonrasında iki yıl içerisinde tekrarlanması hâlinde BDDK'ye idari yaptırımı ağırlaştırma yetkisi veriyor. Söz konusu maddede, BDDK'nin kuruluşlara verdiği idari para cezalarının miktarlarını güncelliyor.
Teklifte yer alan ifadelerden hareketle, hangi işlemlerin manipülatif olduğu, yanıltıcı işlemin ne olduğu, bankacılık sistemini tehlikeye düşüren işlemler yapmanın ne anlama geldiği bilinmemektedir. Söz konusu ifadeler, tanımı yapılmamış, yoruma açık ve duruma göre değişebilecek işlem ve eylemlerdir ve böylesi yeni bir suç tanımı BDDK'ye yetki vererek değil ancak yeni bir yasayla yapılmalıdır. Dolayısıyla, madde hukuka uygun değildir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mart seçimlerinden önce "Gözlerinin yaşına bakmayız." dediği bankaların manipülatif işlemlere imza attığı kanaati BDDK'de oluşursa söz konusu bankaların yıllık gelirinin yüzde 5'ine el konulacaktır. Düzenlemenin, yabancı ortaklı bankaların Türkiye'den çekilmesine neden olabileceği düşünülüyor. Nitekim, teklif TBMM'ye geldiğinde -sunulmadan bir süre önce- HSBC'nin bu yönde karar açıklaması dikkat çekici.
Uzmanlar, söz konusu teklif için, "2001 yılında yaşanan banka krizinin bir benzerini doğurabilir." açıklamasını yapıyor ancak iktidar her zaman olduğu gibi uzman görüşünü es geçip kendi bildiğini okuyor ve ülkeyi yeni bir kriz içerisine doğru götürüyor.
Değerli arkadaşlar, çiftçi de esnaf da sabit gelirli de borçlu. Borçlar yüzünden tarımsal üretim durmuş, hayvancılık gerilemiş, ülkede üretim yapılmıyor. Siz, kalkmış, bankaları da tekelinize almak için ne kanunlar çıkarabileceğinizi düşünüyorsunuz.
Mısır ve buğday üretimine öncülük eden Mardin'de DEDAŞ yüzünden tarlalar kurumuş, bunu önleyecek teklifiniz var mı? Hayır, yok. Sadece kendi çıkarlarınız için hazırladığınız bu teklifler ve ülkede uyguladığınız tekçi politikalarla halklarımızı borçlandırdınız. Şimdi, borçluyu daha yüksek faizle borçlandırarak batağa sürüklüyorsunuz. Başta Meclis ve tüm kurumları tekeli altına alan tek adam rejimi, şimdi de bankaları siyasi baskıyla ehlîleştirmeye çalışıyorsunuz; bunu da iktidarın sopası hâline getirdiğiniz BDDK eliyle yapıyorsunuz. Önce kamu bankalarına, şimdi özel bankalara; amaç ne peki? Amaç, iktidarın bekası. Amaç, AKP iktidarının ülkeyi içerisine soktuğu ekonomik krize karşı önlemler almak ve iktidarın bu ekonomik enkaz altında kalmasını önlemek. Kısacası, bu kanun teklifi, bankacılık sektörünün sorunlarını çözmek için değil, ekonomiyi gün geçtikçe daha derin bir krize sokan AKP iktidarının bir yıl daha fazla yaşayabilmesi için sunulmuştur.
Devlet sistemleri öngörülebilirlikler üzerine kuruludur. Hukuk açık, net ve hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde düzenlenmelidir. Dolayısıyla, üzerinde söz almış bulunduğum 14'üncü madde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun kuruluşlara verdiği idari para cezası miktarını düzenliyor. Peki, bunu neye göre yapıyor? Bilmiyoruz. Hangi işlemler manipülatif belli değil. "Yanıltıcı işlem" dediğimiz şey ne? Tam bir muamma. Bankacılık sistemini tehlikeye düşüren işlemler yapmanın anlamı ne? Onda da bir açıklık yok. Yasak koyuluyorsa neyin yasaklandığı tanımlanmak zorunda; yoruma açık, duruma göre değişebilecek işlem ve eylemleri kanun koyucu olarak Meclisimiz tanımlamak zorunda. Aksi; keyfî, hukuka aykırı işlemlerin önünü açmak demektir ki biz bir hukuk devletiyiz, buna izin vermemeliyiz. Manipülatif, yanıltıcı işlemlerin suçu, BDDK'ye yetki vererek değil, yasa içinde tanımlanarak yapılmalıdır. Yani bu bir yasama faaliyeti yetkisini herhangi bir kuruma devredemeyiz, kurumlar yasa koyucu yerine geçemez. Dolayısıyla, bu madde de hukuka aykırıdır ve çekilmesi gerekiyor.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)