| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 19.02.2020 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 16'ncı maddesine ilişkin eleştirilerimizi sizinle paylaşacağım. Gecenin ilerleyen saatlerinde bir kez daha hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yasa Teklifi'nin 16'ncı maddesiyle 5411 sayılı Yasa'nın 148'inci maddesini değiştiriyorsunuz. 5411 sayılı Yasa'nın 148'inci maddesi neyi düzenliyor? Yasada düzenlenen sınırlamalara, kararlara ve düzenlemelere aykırı hareketler dolayısıyla idari para cezalarının miktarını ve oranlarını.
Peki, ne öneriyorsunuz? Diyorsunuz ki: "10 bin yeni Türk lirasını 500 bin Türk lirası yapacağız, binde 5 oranını yüzde 5'e çekeceğiz, 5 bin yeni Türk lirasını 50 bin Türk lirası yapacağız, bir de yasada düzenlenen sınırlamalara, kararlara ve düzenlemelere aykırılık birden fazla kez işlenirse bu mükerrerlikten dolayı cezayı 2 katına çıkaracağız." Yani genel olarak ceza miktarlarını artıran bir düzenleme; dolayısıyla, bankacılık açısından çok büyük bir sorun oluşturmuyor. Ancak bir önerimiz var, her seferinde bu miktarların yeniden, yeniden düzenlenmesi yerine yasaya bir geçici madde ekleyin ve böylece her seferinde yasa değişikliği yerine yeniden değerleme oranlarıyla bu sorun çözülmüş olacak.
Binde 5 oranındaki cezanın yüzde 5 olarak düzenlenmesi ise çok adil gözükmüyor çünkü bu, yüzde 1.000 oranında artış anlamına geliyor bir seferde; binde 5'ten yüzde 5'e çıkarmanız bunu yüzde 1.000 oranında artırmanız anlamına geliyor ki bunun adil olmadığını düşünüyoruz.
Bir de idari para cezasının tekerrürü hâlinde diyorsunuz ki: "Bu durumda cezalar 2 kat uygulanacak." Benim bildiğim kadarıyla, ilk kez bir idari para cezasının tekerrürü hâlinde cezayı 2 katına çıkarıyorsunuz. Bakın, mevzuatta çokça düzenleme var idari para cezasına ilişkin ve bu idari para cezalarının tekerrürü hâlinde bu cezanın 2 kat uygulanması basit gibi görünebilir ama umarım bunu yol yapmazsınız, umarım bunu başkaca yasalara da yedirmezsiniz. Teklifle ilgili bu görüşlerimi paylaştıktan sonra bir konu, bir sorun, bir hukuk cinayeti hakkında görüşlerimi sizinle paylaşacağım.
Evet, Mahmut Alınak, bir siyaset duayeni, 68 yaşında, eski bir milletvekili, Meclis tarihinin belki de gördüğü en çalışkan milletvekillerinden birisi. Her zaman demokrasi ve insan hakları mücadelesi vermiş bir ağabeyimiz. Daha önce hakkında onlarca dava açıldı, neredeyse tamamından beraat etti, 9 kez tutuklandı. Bir avukat, bir milletvekili olarak, değil Türkiye'nin herhangi bir yerinde dünyanın neresinde olursa olsun çağrıldığında ikiletmeden gelecek bir ağabeyimizdi ama ne yaptınız? Gecenin bir yarısında evini onlarca özel harekât polisiyle bastınız ve çok önemli suç delilleri elde ettiniz çünkü gözaltına alınma sürecinin tamamı kayıt altına alınmıştı ve bir polis memuru büyük bir gururla 21 tane kitap ele geçirildiğini söylüyor, yüzlerce kitap içerisinden 21 tane kitap. Günlerce gözaltında tutuldu, tutuklama talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk edildi; çok çok büyük, çok önemli bir terörist Mahmut Alınak tutuklandı! Peki, suçlamalar neydi? Hangi silahlı eylemlerde bulunmuş bilmiyoruz ama polis tarafından, savcı tarafından, hâkim tarafından sadece yazdığı kitaplar, sadece okuduğu kitaplar, sadece konuşmaları, sadece yazıları ve barış için, aileleri barıştırmak için yaptığı girişimler soruldu. Evet, 2020 Türkiyesinde "Bunları yapanlar teröristtir, okuyanlar teröristtir, yazanlar teröristtir, eleştirenler teröristtir." İşte, siz böyle bir Türkiye yarattınız.
Bir şey daha yaptınız. "Yaptınız." diyorum çünkü İçişleri Bakanlığı sizin Hükûmetinizin bir Bakanı ve Emniyet Genel Müdürlüğü de İçişleri Bakanlığına bağlı. Tutuklama kararı verildikten sonra polisler zorla Mahmut Alınak'ı kelepçeledi. Bakın, Ceza Muhakemesi Kanunu madde 93 ne diyor? "Yakalanan, tutuklanan kişinin kaçması veya kendisi ya da başkasının hayat ve beden bütünlüğü için tehlike oluşturması söz konusuysa kelepçe takılabilir." Mahmut Alınak kaçmadı, hiç kimseye zarar vermedi, kendisine de zarar vermedi ama zorla kelepçe taktınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Çok özür dilerim Başkan.
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Tiryaki.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Mahmut Alınak'a niye kelepçe taktınız biliyor musunuz, yasayı umursamadığınızı göstermek için, kanun benim demek için ve belki de Mahmut Alınak'ı esir aldığınızı göstermek için kelepçe taktınız.
Mahmut Alınak'ı bedenen esir alabilirsiniz ama asla fikirlerini esir alamazsınız çünkü fikirler tutsak edilemez diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)