| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 20.02.2020 |
DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, Hükûmetin önümüze apar topar getirdiği bir kanun teklifini görüşmekteyiz. Bu teklife baktığımızda tabii ki halkın çıkar ve refahına yönelik düzenlemeleri bulmak mümkün değil. İktidar, bu kanun teklifiyle sadece günü kurtarmaya ve finans piyasalarını dizayn etmeye çalışmaktadır. Üstelik bunu BDDK üzerinden yapması, ayrı bir tartışma konusudur.
Bu kanun teklifi, yine, sınırsız yetkiler, ucu açık ve her tarafa çekilebilecek, istismara ve her türlü hukuksuzluğa açık kavramlar ve maddeler içermektedir. Neredeyse "Kriz var." diyen herkesin terörist ilan edildiği ülke hâline geldik.
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Diplomat katilleri, terörist mi?
DERSİM DAĞ (Devamla) - Kendi politikalarınız ve siyasi vizyonsuzluğunuz nedeniyle yarattığınız bu krizi dillendiren kişi, kurum, parti ve STK'leri hain ilan etmekten başka yapabildiğiniz bir şey yok.
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Diplomat katilleri, terörist mi?
BAŞKAN - Lütfen... Hatibi dinleyelim.
DERSİM DAĞ (Devamla) - Ancak bu çabalar, beyhude çabalardır. Ne yazık ki ekonomik kriz öyle bir hâl almış bulunmakta ki kanun değişikliğiyle düzelecek ya da görmezden gelerek, baskı kurarak aşılacak gibi değildir. Yıllardır izlediğiniz politikaların sonuçlarını bir bir yaşamaktayız. Bu krizin yaratıcısı, sorumlusu sizlersiniz. Bu gerçeği asla değiştiremezsiniz.
Çoğu arkadaşımız, intihar konularına değindi ama tekrar vurgulamakta fayda var çünkü siz ve sizin yandaş medyanız bu konuda üç maymunu oynamaktasınız. Bakın, daha dün, Manavgat'ta Halil Yılmaz adlı yurttaşımız, bankaya olan 26.450 TL borcunu ödeyemediği için yaşamına son verdi.
Gençler, geleceksizlik ve işsizlik yüzünden intihar ediyorlar. Sibel Ünlü, gencecik bir üniversite öğrencisi "1 liram var, 1 lirayla karnımı doyurabilir miyim?" dedikten sonra yaşamına son verdi. Hakan Taşdemir, İstanbul Üniversitesi 4'üncü sınıf öğrencisi, işsizlik ve yoksulluktan kaynaklı, gencecik yaşında yaşamına son verdi. Daha ismini sayamadığım onlarca yurttaşımız, ekonomik krizden kaynaklı intihar etmektedir.
Biliyoruz, şimdi sizler ve yandaş medyanız kalkıp bu intihar eden kişiler hakkında "Akli dengesi yerinde değil" "epilepsi hastası" "Zaten daha önce de intihar girişiminde bulunmuştu." "Devleti küçük düşürmeye yönelik hareketler" "terörist" deyip algı yönetmeye çalışacaksınız. Gerçeklikten o denli kopup uzaklaşmışsınız ki insanların kriz nedeniyle kendilerinin ve çocuklarının yaşamına son vermesi gibi acı ve çarpıcı bir hakikati görmüyorsunuz veya görmek istemiyorsunuz. Bu yarattığınız krizden en çok etkilenenler kuşkusuz, gençlerdir. 3 milyon 516 genç ne istihdamda ne de eğitimde yer almaktadır. TÜİK 2019 verilerine göre 15-24 yaş grubundaki gençlerde işsizlik oranı yüzde 27,4'tür. Bu oran, cumhuriyet tarihinde rekor bir nitelik arz etmektedir.
İşsizlik ve düşük ücretlendirme nedeniyle öğrenci kredisini ödeyemeyen 5 milyona yakın üniversite mezunu genç bulunmaktadır. Kredi borçlarının silinmesi yerine bugüne kadar 250 bin gence e-haciz uygulanmıştır. Yandaş şirketlerin milyonluk vergi borcunu sildiren bu Hükûmet, başta gençlerin olmak üzere yoksul halkın cebindeki iki kuruşu gözünü kırpmadan almaktadır.
İşsizlik oranının ve rakamlarının her geçen gün arttığını görmekteyiz, ekonomik kriz ve işsizlik etkilerini her zaman olduğu gibi varlığını en ağır biçimde işçiler, emekçiler ve dar gelirli vatandaşlar üzerinde hissettirmektedir. İşsizliğin rekor seviyelerde seyretmesi, aşılamayan enflasyon sorunu, asgari ücretin yaşamaya elvermeyecek biçimde yetersiz oluşu ve milyonlarca kişinin açlık sınırında yaşamak zorunda bırakıldığı bir yaşamdan muzdarip vatandaşlarımız bir bir intihar etmektedir. 2020 yılı için brüt 2.943 TL olarak belirlenen asgari ücret, kesintiler sonunda emekçinin cebine net 2.324 TL olarak girmektedir. Türkiye'de açlık sınırı 2.017 TL, yoksulluk sınırı ise 6.976 TL'dir. Bu verilere bile baktığımızda milyonlarca yurttaşın açlığa mahkûm edildiğini açık bir şekilde görmekteyiz. İşte ülkenin hâli bu; bir tarafta açlık, yoksulluk, işsizlik ve intiharlar; bir tarafta da lüks, şatafat ve talan.
Son olarak şunu belirtmek istiyorum: Gençlik meclislerimize yönelik baskılar ve tutuklamalar, her gün artarak devam etmektedir.
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Önce elinizdeki, Erbil'deki kanı yıkayın ya!
BAŞKAN - Sayın Öçal, rica ediyoruz, hatibi dinleyelim lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Niye tepki gösteriyorsunuz?
DERSİM DAĞ (Devamla) - Gençlik meclisi üyemiz Hebun Sümeli on sekiz aydır hukuksuzca tutuklu bulunmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
DERSİM DAĞ (Devamla) - Tamamlıyorum.
Hebun Sümeli ve onunla birlikte tutuklanan 7 gencin iddianameleri on sekiz aydır hazırlanmadı. Hebun Sümeli ve onunla aynı dosyadan tutuklu bulunan tüm gençlerin yargı önüne çıkması için bir an önce iddianameleri hazırlanmalı ve adil bir yargılanmaya tabi tutulmalıdırlar. Yasal dayanağı olmayan suçlamalar sonucu tutuklu bulunan Hebun Sümeli ve tüm gençlik meclisi üyelerimiz derhâl serbest bırakılmalıdır.
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü sebebiyle konuşmamı ana dilim olan Kürtçeyle bitirmek istiyorum: "..." (x) (HDP sıralarından alkışlar)