| Konu: | Bahar Kalkanı Harekâtı kapsamında şehit olan 2 Mehmetçik'e ve tüm şehitlere, geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Hafız İsmail Coşar'a Allah'tan rahmet dilediklerine, Birleşmiş Milletler 75'inci Genel Kurul Başkanlığını üstlenen TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır'ı tebrik ettiklerine, Türkiye'nin mülteci ve sığınmacı politikasında herhangi bir değişikliğin olmadığına, İdlib'de yaşanan gelişmelerden sonra Avrupa'ya geçmek isteyen sığınmacıların engellenmiyor olmasından dolayı Türkiye'nin suçlanmasını samimi görmediklerine ve Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığı bir ortamda Batı'nın meseleyi ciddiyetle değerlendirip kalıcı çözüm üretmesi gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 04.03.2020 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bahar Kalkanı Harekâtı kapsamında bölgede bulunan askerî unsurlarımıza, ordumuza yönelik saldırı neticesinde 2 kahraman Mehmetçik'imizin daha şehadet haberini, 6 kahraman Mehmetçik'imizin de yaralandığı haberini almış bulunmaktayız. Önceden kaybettiğimiz şehitlerimizle birlikte bu şehitlerimizi de rahmetle ve minnetle andığımızı tekrar dile getirmek istiyoruz. Yaralanmış olan kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz.
Bu sabah basına düşen haberlerden yine büyük bir üzüntü yaşadık. Ünlü hafız ve mevlithan Sayın İsmail Coşar'ın eşiyle birlikte trafik kazasında hayatlarını kaybettikleri haberini aldık. Kendisi, en son Kocatepe Camisi imam-hatipliğinden emekli olmuştu; Türkiye'de sesiyle, hocalığıyla, özellikle önemli dinî günlerimizde okuduğu mevlitlerle hafızalarımızda olan değerli hocamıza Allah'tan rahmet diliyoruz, ailesine ve sevenlerine de buradan başsağlığı diliyoruz.
Sayın Başkan, Avrupa Birliği eski Bakanımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanımız Sayın Volkan Bozkır Birleşmiş Milletler 75'inci Genel Kurul Başkanlığını üstlenmiştir. Sayın Bakanımızı buradan tebrik eder, görevinde üstün başarılar dileriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - 27 Şubat 2020 tarihinde Suriye'nin İdlib kentinde kahraman ordumuza yapılan alçak saldırı sonucunda Türkiye Cumhuriyeti devleti sınır kapılarını açma kararı vermiş ve bunun sonucunda ülkemizde bulunan düzensiz göçmenlerin, sığınmacıların Avrupa'ya geçişi başlamıştır. İçişleri Bakanlığımızın bugün sabah 09.00 itibarıyla yapmış olduğu açıklamaya göre, Edirne'den Yunanistan'a geçen göçmen sayısı yani ülkemizden ayrılan göçmen sayısı 135.844'e yükselmiştir. Burada altı çizilmesi gereken husus, Türkiye'nin mülteci ve sığınmacı politikasında herhangi bir değişikliğin olmadığıdır. Yani Türkiye hâlen, kendisine sığınmış olan mülteci ve sığınmacılara barınma, yiyecek, sağlık ve eğitim alanlarında yapmış olduğu yardımlara devam etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - İdlib'de yaşanan gelişmelerden sonra söz konusu olan tek farklı uygulama, ülkemizden ayrılmak isteyip Avrupa'ya geçmek isteyen sığınmacıların engellenmiyor olmasıdır. Türkiye'nin böyle bir karar vermiş olmasından ötürü kınanmasını veya suçlanmasını asla ve asla samimi görmemekteyiz. Zira Türkiye, bugüne gelinebileceği, bugünlere gelinebileceği konusunda defalarca uyarmıştır. Üzerine düşen yükümlülüklerin fevkinde fedakârlıklarda bulunmuş olmasına rağmen, Avrupa Birliği ve üye ülkeler kulaklarının üzerine yatarak Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal yönden yıpranması için sığınmacıları bir enstrüman olarak değerlendirmeyi tercih etmişlerdir. Avrupa'nın ve dünyanın bu meselede neler yapması gerektiğini söylemeye ihtiyaç yoktur fakat ortada samimi bir bakışın da olmadığını görmekteyiz.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin, Türkiye'nin, AB'yle yapılan sığınmacı anlaşmasına uyması gerektiğine dair yapmış olduğu açıklamalara karşı Avrupa Parlamentosu Türkiye eski Raportörü Kati Piri'nin sosyal medyada yapmış olduğu paylaşım son derece manidardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Kati Piri, Mark Rutte'nin "Türkiye'nin bu anlaşmaya uyması" çağrısını son derece ironik bulmuş ve "Türkiye hangi bölümüne uymalı? 2016'da vizelerin kaldırılacağı belirtilmişti; 2018'e kadar 6 milyar euro taahhüt edilmişti ancak fonlarda gecikme yaşanıyor, yeni fon öngörülmüyor; yeni fasılların açılması söz konusu bile değil; öte yandan, üç yılda sadece 25 bin mülteci yeniden yerleştirildi." ifadelerini kullanmıştır. Bu ifadeler meselenin açık bir şekilde itirafıdır fakat buna rağmen Avrupa, Avrupa Birliği hâlâ, meseleyi değerlendirirken şaşılığından vazgeçmiş değil, bu noktada hâlâ, Yunanistan'ı -yapmış olduğu şiddetli eylemleri, zalimce muameleleri- cesaretlendirmekle meşguller.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Avusturya Başbakanının gerekirse dış sınırlarına daha fazla güvenlik gücü ve polis takviyesi yapılabileceğine dair açıklamasını son derece vahim karşılıyoruz. Güvenlikçi bir anlayışla sınırda sığınmacılara karşı zorbalık, zulüm ve onlara karşı katil eylemleri de dâhil olmak üzere başvurulan yollar son derece sıkıntılıdır. Bu, meseleyi hiçbir şekilde çözmeyeceği gibi, dünyamız adına ve medeni gözüken Batı adına son derece büyük bir ayıptır.
Türkiye'nin bu noktadaki hassasiyeti, bugüne kadar yaptıkları ve muameleleri bir sefer daha iyi bir şekilde ortaya çıkmıştır diyoruz. Bu noktada, Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığı bir ortamda artık Batı'nın meseleyi ciddiyetle değerlendirip kalıcı, kesin bir çözüm üretmesi gerektiğini ifade etmek istiyor, saygılar sunuyorum.