| Konu: | Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 05.03.2020 |
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifa, Mehmetçiklerimize de güç ve kuvvet diliyorum.
Değerli arkadaşlar, görüşmekte olduğumuz 173 sıra sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi'nin geçmişine şöyle bir bakacak olursak, 2013 yılında Avrupa Birliği Uyum Komisyonuna gelen bu kanun, 2018 yılında Komisyonumuzda görüşüldükten sonra Meclise gelmiş ama ne hikmetse tam kanunlaşacakken kadük duruma düşmüştür. Son iki senedir, özellikle 9'uncu madde üzerinde "Ürün güvenli olacak." diye bürokrasi ve Meclis boş kelime değişiklikleriyle oyalanıyor ve şimdi Meclise geliyor. Yapı itibarıyla genel olarak bu yasaya Cumhuriyet Halk Partisi olarak karşı değiliz, öncelikle onu söylemek istiyorum. Ancak bu konuda biraz ağır hareket ettiğimizi de kabul etmemiz lazım -biz, hâlâ bu ürün güvenliğini geçirmeye çalışırken Avrupa Birliği de bu arada boş durmuyor- şu anda an itibarıyla iki yıl geriden takip ediyoruz. Örneğin, biz bu yasayı belki bu akşam geçireceğiz ancak iki yıl sonra büyük bir ihtimalle karekod meselesi tekrar bizim önümüze gelecek ve karekod konusunda Avrupa Birliğinin dayatmasıyla karşı karşıya kalacağız. Bugün itibarıyla karekod hayata geçirilebilir miydi? Evet, belki büyük işletmelerimiz, holdingler buna hemen geçebilir ancak orta veya küçük işletmeleri düşündüğümüz zaman karekodu bugün dayatmanın orta boy ve küçük boy işletmelere haksızlık olacağını düşünüyoruz. Bu anlamda büyük ihtimalle bu kanunla ilgili iki yıl sonra tekrar önünüze yeni bir kanun teklifi getireceğiz.
Ben, bu arada, bir şeye dikkat çekmek istiyorum sevgili arkadaşlar. Bu ürün güvenliği ve teknik düzenlemelerin altyapısının asıl hedefi, bizim yurt dışına, Avrupa Birliğine onların istediği standartlarda mal üretmemiz ve o üretilen malın denetimini sağlamaktır, asıl amaç budur ve bunu yaparsanız daha fazla ihracat yapabilirsiniz. Ancak bugün itibarıyla olaylara baktığımızda -içinde bulunduğumuz- özellikle corona virüsünün ülke ekonomisine yani ihracatımızda... Özellikle 5 ülkede -İtalya, Irak, İran, Çin ve Güney Kore'de- 2019 yılı içerisinde 24 milyar dolarlık ihracatımız, 38 milyar dolarlık da ithalatımız var. Bunu niye söylüyorum? Şunun için söylüyorum: Corona virüsü, Türkiye ekonomisini vurabilir. Bir şeye dikkat çekmek için söylüyorum. Eğer bu 5 ülkedeki ekonomik anlamda yaptığımız ithalat ve ihracat bağlantılarında bir tedbir alamazsak, samimiyetle söylüyorum, cari açığımız, inanılmaz derecede ters gelecektir. Bu anlamda, TÜİK kaynaklarına göre, 16 ülkede iptal edilen uluslararası 400 fuarımız var arkadaşlar, 400 fuar iptal edildi sırf corona virüsü yüzünden. Yani bu, şu demektir Türkiye ekonomisinde: Türkiye'de üreten sanayicinin, ithalat yapan firmaların büyük bir bölümünün satışları ciddi boyutta düşecektir, ona keza o ülkelerden aldığımız ürünlerin de Türkiye açısından girdisi azalacaktır. Bunu göz önüne almak zorundayız ve buna bir tedbir almak zorundayız.
Ben Sanayi, Ticaret Komisyonu üyesi, Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekili olarak ekonomiden sorumlu bakanlarımızı bu konuda uyarma görevimi yerine getiriyorum. Bu anlamda ciddi ekonomik tedbirler alınmasını öneriyorum. Ülke ekonomisinin düzeltilmesi için özellikle ürün güvenliği ve teknik düzenlemeler konusunda barkod sistemi ve Türk malı "869" barkodunun mutlaka öne çıkarılması gerektiğinin ve Türk toplumunun Türk ürünlerini tercih etmesi yönünde birtakım kampanyalar yapılmasının da ülke ekonomisine katkı sağlayacağını düşünüyorum ama hepsinden önemlisi, dışarıya ihraç ettiğimiz ürünlerde özellikle "Türk malı kalitelidir." imajını yayabilmeliyiz. Bunu yapmak için de bu ürün güvenliği konusundaki kontrollerimizi mutlaka ve mutlaka sıklaştırmalıyız. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Komisyona gelen bu kanun teklifinin birçok bölümüne katılıyoruz. Ufak tefek, böyle, işte, "orantı"ymış, "basitleştirme"ymiş gibi kelimelerde takılı kalmayı düşünmüyoruz. Bu konuda Komisyon Başkanımızın da bize anlayış göstereceğini ve bu düzenlemeleri düzelteceğini düşünüyoruz ve hepinize sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)