| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 10.03.2020 |
HDP GRUBU ADINA SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere bütün dünyada hızla yayılan bir corona Covid-19 virüsüyle karşı karşıyayız. Bu virüs bulaşıcı etkisi sebebiyle her geçen gün yayılmaya, farklı ülkelere sıçramaya devam etmektedir. Dünya çapında 4 binden fazla insan virüsten kaynaklı yaşamını yitirmiştir. Corona şu anda sınır komşumuz olan Yunanistan, Gürcistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Irak ve İran'da görülmektedir. Özellikle İran'da virüsün yayılma oranı oldukça artmıştır, 200'e yakın kişi hayatını kaybetmiştir. İran'la hem ticari hem turistik olarak ciddi alışverişlerin olması ve son dönemlerde artan mülteci geçişlerinin olması, başta Van halkı olmak üzere, bölge illerinde ciddi bir panik yaratmaktadır.
Sağlık Bakanlığı şu ana kadar Türkiye'de tespit edilmiş bir coronavirüs olmadığını söylemektedir. Bu sevindirici bir haber fakat bu, Türkiye'de coronavirüsün olmadığının, gelmeyeceğinin ve yayılmayacağının bir kanıtı değildir. Bütün önlemler üst düzeye çıkarılmalı ve bu konudaki tedbirlerin yeterli olup olmadığı kontrol edilmeli ve eksiklikler ivedilikle tamamlanmalıdır. Sağlık Bakanlığı bu tedbirlerin en üst düzeyde olduğunu bildirmekte fakat alınan tedbirlerin ne düzeyde olduğuna, hangi tedbirlerin alındığına dair gereken bilgilendirmeyi Bakanlık iki ay sonra, daha yeni, bugün yapmıştır. Biraz önce o toplantıdan geldik, ihtiyaç olan ve paniği azaltmaya yönelik, olması gereken bir toplantıydı.
Değerli milletvekilleri, Sağlık Bakanlığı yapılacak olan kongreleri iptal ettirdi. Van, Ağrı gibi illerin hastanelerinde olağanüstü bir durum söz konusu ve Türkiye'den Singapur'a ve Amerika'ya giden 2 hastada coronavirüs teşhis edildi. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından, kullanılan testin yerli olduğu açıklanmıştır. Dünyada ve yakın çevremizde birçok yerde her gün yeni tanı alan olgular varken Türkiye'de olgu olmaması "Bu teste ilişkin bir sıkıntı mı var?" şüphesi doğurmaktadır ve panik havası daha da artmaktadır. Bu durumda bir acil önlem planının olup olmadığı ve varsa bu acil önlem planının içerisindeki uygulamaların ne olduğu kamuoyuyla düzenli bir şekilde paylaşılmalıdır. Sadece kamuoyuyla değil, Dünya Sağlık Örgütüyle de ülkedeki coronavirüs tedbirlerinin ne olduğu, kaç kişinin coronavirüs şüphesiyle hastaneye başvurduğu ve bu hastaların durumunun ne olduğuna dair detaylı bilgi paylaşılmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü en başından beri bu çağrıyı yapmaktadır fakat bildiğimiz kadarıyla, Sağlık Bakanlığının Dünya Sağlık Örgütüyle bilgi paylaşımı söz konusu değildir.
Toplu yaşam alanlarında, üniversitelerde, okullarda, askerî alanlarda, hastanelerde acil düzenli olarak dezenfeksiyon işlemleri yapılmalı; hijyen koşullarından emin olunmalıdır. Bununla beraber, sadece toplu yaşam alanları değil, toplumun her kesiminde virüsten korunmanın yol ve yöntemlerine dair acil sağlık eğitimleri artırılmalı, halk sağlığı temelli eğitimler verilmelidir. İlk elden yapılması gereken bu önlemlerin bazıları henüz Bakanlık tarafından hayata geçirilmiş değil.
Değerli milletvekilleri, yurt dışından gelen ve coronavirüs şüphesi taşıdığı düşünülen hastaların, aile sağlığı merkezlerine on dört günlük rapor alabilmeleri için yönlendirilmesi ise bu önlemlerin hâlâ ciddiye alınmadığını göstermektedir. ASM'ler, hamile, kronik hastalığı olan, yaşlı, çocuk gibi virüse yakalanma potansiyeli yüksek grupların yoğun kullandığı sağlık hizmeti merkezleridir. Taşıyıcı şüphesi olan kişilerin ASM'ye yönlendirilmesi ve bu virüsün bu hastalardan birinde olması durumunda çok riskli sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz. Şüpheli taşıyıcı olduğu düşünülen bu kişiler, bir yandan ASM'lere yönlendirilirken bir yandan bu merkezlere gerekli koruma malzemeleri verilmemiş durumda. Coronavirüs tanı kiti ise bu sağlık merkezlerinde mevcut değil. Bu durumda, ASM sağlık çalışanları ve hastaları ciddi bir riskle karşı karşıyadır. Bu riski önleyebilmek adına, bu on dört günlük idari izin raporlarının aile sağlığı merkezlerinde değil gümrük kapılarında verilmesi gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, panik ve endişeyi artırmamak, bu süreci yönetebilmenin ilk adımıdır fakat paniği artırmayacağız diye, alınması gereken tedbirleri almamak, kamusal olarak yapılması gereken düzenlemeleri yapmamak, sağlıklı, düzenli ve objektif bir bilgi akışını kamuoyu ve sağlık örgütleriyle paylaşmamak, bir süreç yönetimi mekanizması değildir. Bu durum, şüphelerin bu kadar yaygın olduğu bir ortamda, bir şeylerin saklandığı algısını uyandırmaktadır. Bu yüzden, bir an önce şeffaf bir süreç yürütülmeye başlanmalı ve bütün sağlık örgütleriyle beraber ortak bir çalışma ağı örülmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SEMRA GÜZEL (Devamla) - Bu amaçla, tedbirlerimizin ve eksikliklerimizin neler olduğunu ve tamamlayabilmek için neler yapabileceğimizi görebilmek amacıyla bu komisyonların kurulması, halk sağlığı açısından son derece elzemdir.
Buradan da tüm kadın arkadaşların Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlamak istiyorum. (HDP sıralarından alkışlar)