GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:12.03.2020

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Geçen hafta OdaTV haber sitesinin 2 çalışanı Barış Terkoğlu ve Hülya Kılınç'ın tutuklanmalarının hepimizin haber alma özgürlüğüne nasıl büyük darbe vurduğunu anlatmıştım. O gün, o haber nedeniyle 2 tutuklu gazeteci vardı, tam bir hafta sonra, bugün, aynı haberden tutuklu 6 gazeteci var.

Milyonlarca kişinin okuduğu OdaTV haber sitesinin tamamına erişim yasağı kondu yani kapatıldı. Oysa Anayasa Mahkemesi aralık ayında Wikipedia, daha dün de sendika.org haber sitesine benzer erişim engellerini ifade özgürlüğünün ihlali olarak görerek kaldırdı. Yani, hukuka aykırı bir sansür durumu var, bu hatadan derhâl dönülmeli.

Silivri Cezaevinde ziyaret ettiğim Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Ferhat Çelik ve Aydın Keser'in her birinin koğuşlarında tek başına tutulmasına yani tecrit hâline derhâl son verilmelidir. Bir an önce iddianameleri hazırlanarak hâkim önüne çıkarılmalı, suçsuzluklarını ortaya koyarak serbest kalmalarının önü açılmalıdır. Unutmayalım; gazetecilerin, Osman Kavala'nın, Selahattin Demirtaş'ın ve tüm siyasi tutukluların özgürlüğü hepimizin özgürlüğü demektir.

Değerli arkadaşlarım, demokrasi eksiğimiz maalesef bu torba yasada daha da derinleşiyor. Sivil toplumun temeli derneklerin üye bilgilerinin İçişleri Bakanlığına bildirim zorunluluğu açık seçik bir fişlemedir, Anayasa'ya aykırıdır.

Değerli arkadaşlarım, kahraman gazilerimiz ulusumuzun onurudur. Onları en iyi koşullarda yaşatmak Gazi Meclisin birinci önceliği olmalıdır. Gazilerimiz silinen primler, kesilen maaşlar nedeniyle büyük mağduriyet yaşıyor. Bu torbada, binlerce gazimizin emeklilikleri için getirilen yirmi yıl çalışma, 5 bin gün prim şartları çok ağırdır, kabul edilemez. Kahraman gazilerimize geçmişte olduğu gibi, aynı engelli yurttaşlarımız gibi on beş yıl çalışma ve 3900 gün prim üzerinden emeklilik hakkı yeniden getirilmelidir.

Değerli arkadaşlarım, bu torbada işsizin, emekçinin, asgari ücretlinin derdine hiçbir çare yok. Bakın, Diyanet, ramazan ayında yoksullarımıza verilecek fitre fiyatlarını açıkladı: Günlük 27 lira. Bir ailenin aylık fitresi 3.240 lira. Yani 2.324 lira olarak belirlediğiniz asgari ücret fitrenin bile altında kalıyor ama bu torbada yine asgari ücretlinin vergi yükünün kaldırılması yok.

Değerli arkadaşlarım, gurbetçi bir ailenin evladı olarak bu torba içinde yurt dışındaki vatandaşlarımızın sorunlarına da çareler görmek isterdim ama boşanma işlemlerinin tescili ve dövizli askerlik uygulamasında sınırlı iyileştirme dışında hiçbir adım yok. Hani yurt dışı seçim bölgesi? Hani Türkiye'deki emeklilik kesilmeden Avrupa'da çalışabilme hakkı? Hani Türk Hava Yolları biletlerinde indirim? Hani Türkiye'de ücretsiz sağlık hizmetleri? Hiçbiri yok. Peki ne var? Yurt dışında yaşayanlar için dövizle bireysel emeklilik uygulaması var. Olmaz, değerli arkadaşlarım, dövizle BES sistemi emekliliğin alternatifi değildir; sağlık sigortası yok, sosyal güvence yok, bunun nesi emeklilik? Şaka gibi. Daha geçen ağustos ayında yurt dışındaki vatandaşlarımızın Türkiye'den borçlanarak emeklilik imkânını neredeyse ortadan kaldırdınız. "Gurbetçiler nimet-külfet dengesini bozuyor, bunu yaparsak 1 milyar lira kâr ederiz." mantığıyla ne yaptınız, hatırlatayım: Yüz binlerce gurbetçimizi SGK yerine BAĞ-KUR'lu yaptınız, o emekçilere patron primi ödettiniz. On yıllarca dişinden tırnağından artırıp kazandığı birikimiyle 2.000-2.400 lira emekli maaşı almayı hak eden kardeşlerimizi 2 katı prim ödeterek yarısını yani 1.000-1.400 lira maaş alır hâle düşürdünüz. Yurt dışındaki vatandaşlarımızı üvey evlat gibi gören o ayıplı kanunun gerekçesi işte bugün ortaya çıkıyor. Gurbetçinin önce Türkiye'den emekliliklerini zorlaştırdınız, hatta binlercesini iptal ettiniz, şimdi de diyorsunuz ki: "Gönder dövizleri, gerisini düşünme." Değerli arkadaşlarım, nereden çıktı bu dövizli BES? Gurbetçilerin emeklilik hakkı sabote edildikten hemen sonra Maliye Bakanı damat beyin programında duyduk. Ne diyordu? "Finansal sistemdeki risk birikimini azaltmak amacıyla dövizli BES uygulamasına geçilecek." Yani mesele gurbetçinin emekliliği, gelecek güvencesi değil, ekonomik krizin önlenmesi, sarayın savurganlığının güvencesi. Biz daha ülkemizdeki emekçilerin Bireysel Emeklilik Sistemine güvenini sağlayamamışken gurbetçilerimize "Olsun, sen euroları gönder." diyoruz. Oysa, Türkiye'de fonların durumu ortada, işçilerin İşsizlik Fonu'nda biriken milyarlarca liralık kara gün akçelerini işsizler dışında herkes kullanıyor. Soruyorum: Biz işsizimizin birikimini bile kendisine ulaştıramazken gurbetçimizin döviz fonunun garantisini kim verecek?

Değerli arkadaşlarım, yurt dışındaki vatandaşlarımız bizden tasarruf hesabı beklemiyor, istedikleri belli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın Çakırözer.

UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Tabii.

Birincisi, ağustos ayındaki ayrımcılığın, haksızlığın kalkması ve SGK üzerinden emekliliğe geri dönüş.

İkincisi, bulundukları ülkede çalışırken Türkiye'deki emekli maaşlarının kesilmemesi ve bu taleplerinde yerden göğe kadar haklılar.

Seçim zamanı ülke ülke gezip verdiğiniz sözleri unutmuş olabilirsiniz ama yurt dışında alın teri döken milyonlarca kardeşimiz unutmadı ve bu Meclisten çözüm bekliyorlar. Yurt dışındaki kardeşlerimizin bizim ayrılmaz bir parçamız olduğunu size hatırlatmak istiyorum. Anadolu'da, hepimizin evinde, sokağında var olan gurbetçiler altmış yıldır en ağır koşullarda emeklerini ortaya koyarak sadece Avrupa'yı değil, vatanımızı da kalkındırdılar; onların hakkı ödenmez. Şimdi, hesapsız kitapsız yönetiminizin, savurganlıklarınızın faturasını bu kardeşlerimize kesemezsiniz. On yıllardır kalpleri vatan sevgisiyle, ay yıldızlı bayrak aşkıyla çarpan bu kardeşlerimizin çoktan hak ettikleri taleplerini el birliğiyle sağlamalıyız. Yapılması gereken, yurt dışındaki vatandaşlarımızın taleplerini böyle torbalarda boğmak değil; kapsayıcı, bütünlüklü paketi derhâl çıkarmaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)