| Konu: | 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 105'inci yıl dönümünde bu topraklara, bu coğrafyaya barış gelmesini canıgönülden dilediklerine, uzunca bir süre daha coronavirüsle yaşanmaya çalışılacağına, Sağlık Bakanlığının süreci kötü yönettiğini düşünmediklerine ve sağlık emekçilerinin canla başla çalıştığına ama Türkiye'nin böyle bir salgınla mücadeleye hazır olmadığına, kişiler arasındaki mesafeyi korumanın coronavirüsle mücadele açısından son derece önemli olmasına karşı ülkelerin yakınlaşması, dayanışma içerisinde olması gerektiğine, pandemi ilan edilen salgınla ilgili bir Meclis araştırması komisyonu kurulamadığına, Türkiye Büyük Millet Meclisinin şeklen çalıştığına, ortak akla ihtiyaç olduğuna çünkü bu ortak aklın aynı zamanda herkesi mücadelenin parçası hâline getireceğine, Hükûmetin yatırımın merkezine insan sağlığı ve eğitimi koyması hâlinde tedirginliğin bu kadar yaşanmayacağı, kamusal kaynaklarla ihtiyaçların karşılanabileceğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 70 |
| Tarih: | 18.03.2020 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben de konuşmamın başında Çanakkale savaşlarında yaşamını yitirenleri rahmet ve minnetle anıyorum. Birinci paylaşım savaşına girmemiz doğru muydu, değil miydi; kuşkusuz bu bambaşka bir tartışma konusu ama bugünden geriye baktığımızda sanırım en önemlisi şu: Çanakkale Şehitliği'nde atalarımız, dedelerimiz yan yana yatıyor. Haleplisi de, Kerküklüsü de, Diyarbakırlısı da, Şırnaklısı da, Hakkârilisi de, Erzurumlusu da, Artvinlisi de, Adanalısı da, Mersinlisi de, Samsunlusu da, Ordulusu da, Kayserilisi de, Ankaralısı da, İzmirlisi de, Afyonlusu da; Arnavut'u da, Boşnak'ı da, Arap'ı da, Kürt'ü de, Türk'ü de, Ermeni'si de o şehitlikte yan yana yatıyor. Ama gelin görün ki torunları bütün bunları unutmuş gibi birbirini yemekle ve yok etmekle meşgul. 18 Martın yıl dönümünde bu topraklara, bu coğrafyaya barış gelmesini canı gönülden umuyor, diliyoruz.
Anlaşılan uzunca bir süre daha coronavirüsle yaşamaya çalışacağız. Yaşamaya çalışacağız diyorum çünkü ilk ölüm vakası da görüldü. Hasta sayısının geometrik olarak arttığını görüyoruz, bir haftada hasta sayısı 1'den 98'e çıktı. Böyle devam ederse birkaç hafta içerisinde hasta sayısının binleri bulabileceği öngörülüyor. Bunu bir Bilim Kurulu üyesi söylüyor. Sağlık Bakanlığının süreci kötü yönettiğini düşünmüyoruz, sağlık emekçileri de canla başla çalışıyorlar ama sorun şu ki Türkiye böyle bir salgınla mücadeleye hazır mıydı? Bizce hazır değildi. Çok açık söyleyelim, uzunca bir süredir Hükûmetin sağlık politikaları özelleştirme ve şehir hastaneleri üzerine kurulu. Allah'tan eski hastaneleri henüz yıkmamıştınız, Zekai Tahir Burak kapattığınız bu hastanelerden biriydi ve karantina için kullanabildiniz. Ankara için söylüyorum, elimizde Numune Hastanesi var, Sami Ulus Çocuk Hastalıkları Hastanesi var, Yüksek İhtisas Hastanesi var. Bunları hemen organize ederek gelecek için hazırlayabilirsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Evet, en önemli önlemlerden birisi, kuşkusuz kişiler arasında mesafeyi korumak coronavirüsle mücadele açısından son derece önemli. Ama buna karşı ülkeler yakınlaşmalı ve dayanışma içerisinde olmalıdır. Evet, dünya 5'ten büyük, yalnız 5 ülke dünyayla ilgili her kararı vermemelidir ama Türkiye de 1'den büyük. Her nedense bir kişi ve onun çevresindeki bir parti temsilcileri muhalefet yokmuş gibi davranarak kararlar alıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinin şeklen çalıştığını söylemek abartı olmayacaktır, pandemi ilan edilen bir salgınla ilgili bir araştırma inceleme komisyonu kuramadık.
Coronavirüs nedeniyle alınması gereken önlemlerin başında kuşkusuz, ekonomik, sosyal önlemler geliyor. Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimiz Komisyonun toplanması için çağrıda bulundular fakat Plan ve Bütçe Komisyonu toplanamadı. Meclisin bir ihtisas komisyonu var, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu. Ancak bu Komisyon coronavirüs gündemiyle toplanmadı, sorumluluk üstlenmedi, Mecliste grubu bulunsun bulunmasın siyasi partilerin görüşünü almadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edelim.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Sendikaları, odaları, dernekleri, demokratik kitle örgütlerini dinlemedi tıpkı hükûmet gibi. Bir ortak akla ihtiyacımız var. Bu ortak akıl, aynı zamanda, herkesi bu mücadelenin parçası hâline getirecektir. Kimse kendisini dev aynasında görmesin. Evet, altmış yıl önce bu ülke aşı üretiyordu -bu Hükûmetin kapattığı Hıfzıssıhhada yapılıyordu bu, üstelik viral aşılar- ama şimdi, kimse Türkiye'nin coronavirüse karşı aşı bulmasını beklemiyor, kimse Türkiye'nin coronavirüsün tedavisini bulmasını beklemiyor. Ama bırakın, sağlıklı bir karantina ortamı kurulmasını bekleyelim, haftada 2 bin kişiye uygulanabilen test sayısının artırılmasını bekleyelim. Emin olun, Hükûmet, güvenlikçi politikaları her şeyin merkezine koymasaydı, S-400'lere milyarlarca dolar harcamasaydı, yatırımın merkezinde insan sağlığı ve eğitim olsaydı, şimdi, bugün bu kadar tedirginlik yaşamayacaktık. Tanesi 10 kuruş olan maskeler 8 TL'ye, 5 TL'lik kolonya 40 TL'ye satılmayacak, kamusal kaynaklarla bu ihtiyaçlar karşılanabilecekti diyorum, Meclisi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)