| Konu: | İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu'nun görüşülmekte olan 197 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 19.03.2020 |
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hatip kürsüden samimi demokrasinin ne olması gerektiği, katılımcılık, çoğulculuk, özgürlük noktasında demokrasiyi nasıl inşa etmemiz gerektiği konusunda samimi duygularını ifade etti. Ancak, tabii, demokrasimizle ilgili ümitvar olmak zorundayız. İnanın, kürsüden yapılan hiçbir konuşmayı bizler milletvekilleri, Grup Başkan Vekilleri olarak göz ardı etmiyoruz. Onun için ki burada her konuşmayla ilgili, gerek olduğu takdirde, siyasi düşüncemizin, siyasi tekâmülümüzün inşası noktasında kayda geçmesi için ayrıca ifadelerde bulunuyoruz. Bu noktada, biz -özellikle, iki dönemdir milletvekilliği yapan, Hocama göre eski bir milletvekili olarak ifade edeyim- burada konuşulan her bir hadisenin siyaseti bir kül hâlinde inşa ettiğini zaman içerisinde göreceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Burada, kuvvetler ayrılığıyla ilgili yaklaşımında Montesquieu, özellikle yürütmenin olabildiğince az sayıda, yasamanın da olabildiğince çok kişiden teşekkül etmesi gerektiğini ifade ediyor. Yani Parlamento, Türkiye'nin farklı renklerini temsil edebildiği oranda görevini tam anlamıyla yapmış olur. Yaşlısından gencine, kadınından erkeğine, işçisinden işverenine, finansçısından üreticisine ve kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına tüm renkler temsil edildiği ve burada söylemler ifade edildiği müddetçe demokrasimiz inşa ediliyor. O anlamda, sadece hatibin, sadece herhangi bir AK PARTİ milletvekilinin veya herhangi bir siyasi parti grubunun tek başına söylediği hadise eğer yasama organını tek başına ifade etmiş olsaydı, o modern demokrasilerdeki parlamento tasarımında çok kişiden değil, az kişiden yasama organı teşekkül ederdi.
Bu anlamda, ben hatibin samimi duygularına katılıyorum ancak bunun olumsuzluk değil, çok daha aydınlık yarınlara doğru demokrasimizi inşa etme istikametinde olduğunu ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.