GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:72
Tarih:24.03.2020

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, aslında corona günlerinden geçiyoruz, bütün dünya bir altüst yaşıyor ama ne yazık ki biz burada birinci gündem olarak coronayı da konuşamıyoruz çünkü AKP'nin bize dayattığı bir kayyum rejimi altında aslında mücadele etmeye çalışıyoruz. Dün, 8 belediyemize daha AKP eliyle kayyum atandı ve toplam kayyum atanan belediye sayımız 40'a çıktı. Şimdi, sabah akşam sandıktan, millet iradesinden, millet iradesinin tecelli etmesinden dem vuran AKP'nin aslında Türkiye'de demokrasi adına kalan son kaleyi, son tutunduğumuz dalı da kendi elleriyle baltalaması ve yok etmesiyle karşı karşıyayız. Yani, AKP sandık iradesini yok ediyor, halkın sandığa olan, demokrasiye olan inancını da yok etmek için elinden geleni yapıyor.

Şimdi, biz, bu uygulama karşısında, bunun bir Kürt düşmanı politikası olduğunu; Kürt halkına karşı, Kürt halkının iradesini yok etmeye dönük bir politika olduğunu söylediğimiz zaman bunu kabul etmiyorsunuz fakat bütün uygulamalarınıza baktığımız zaman en ince detayına kadar sizin aslında bütün bölgedeki bütün illerde kayyum rejimini yerleşik bir hâle getirmek ve bunu bir istisna olmaktan çıkarıp rejimin asli unsuru olarak yerleştirmek istediğinizi de aslında hep beraber görüyoruz.

Şimdi, dünya zor zamanlarda dediğimiz gibi coronayla uğraşıyor ve dünya coronayla uğraşırken biz AKP'li yıllarda rejimle, aslında rejimin değişikliğiyle mücadele ediyoruz, demokrasi için direniyoruz değerli arkadaşlar. Dünya yaşamın anlamını, ekolojik krizi, ekolojik yıkımın sonuçlarını sorgularken ve bunun üzerinden dersler çıkarmaya çalışırken biz aslında AKP'nin corona günlerinde nasıl koruma altındaki sit alanlarını talan ettiğine tanıklık ediyoruz. Dünya ülkeleri devlet olmanın gereklerini yerine getirerek paket üzerine paket açıklarken, halklarına "Evinizde kalın. Sizin bir derdiniz olmaz. Aç kalmayacaksınız." teminatını verirken biz ne yaşıyoruz değerli arkadaşlar? AKP bizim halkımıza kolonya ve maske dağıtmakla aslında süreci yönetmeye çalışıyor. Şimdi, bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman ne görüyoruz? AKP'nin yüzde 1 için çalışan, sermaye taraftarı, sermayeye yandaş bir şekilde aslında bütün politikalarını yürüttüğünü de söyleyebiliriz değerli arkadaşlar.

Bugün insanlar en temel yaşam malzemelerine, temiz suya, temiz gıdaya ulaşamazken, ısınma ve barınma en büyük sorunken bu ülkede, AKP ne yapıyor? Corona günlerinde açıkladığı paketle konutlardaki kredilerle ilgili düzenleme yapıyor yani bazı müteahhitleri, bazı yandaşları yine ihya etmenin derdinde, değerli arkadaşlar.

O zaman biz buradan soruyoruz: Bu ülkedeki yoksullar, bu ülkedeki emekçiler, bu ülkedeki dar gelirliler yıllardır niye vergi veriyorlar, niye bu devlete sırtlarını yaslıyorlar? Eğer bugün siz en zor günlerinde bu halka ödedikleri verginin karşılığını vermeyecekseniz niye ortalıkta "Hükûmetiz." diye geziyorsunuz ve millete caka satıyorsunuz? Sanırım AKP Anayasa'yı yanlış anlıyor ve Anayasa'nın en temel ilkesi olan sosyal devlet ilkesini de zenginler için, yüzde 1 için, 5 müteahhit şirketi için konmuş bir madde olarak düşünüyor olacak ki en zor zamanlarda da yine yandaştan yana uygulamalar yapıp bunları hızlı bir şekilde yasalaştırmaya çalışıyor.

Değerli arkadaşlar, bugün bir anket yayınlansa, bir anket yapsak ve sokağa çıksak, halkımıza mikrofon tutsak, sorsak: "Corona mı daha zararlı, AKP iktidarı mı daha zararlı?" desek sanırım cevap "AKP iktidarı daha zararlı." olacaktır. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SALİH CORA (Trabzon) - Yazıklar olsun! Çok ayıp ya! Dile bak ya! Zihniyete bak ya!

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şimdi corona günlerindeyiz. Sağlık Bakanlığı bir Bilim Kurulu kurdu, süreci yönetiyor ama nasıl yönetiyor? Tekelci bir mantıkla ve şeffaflıktan uzak bir şekilde yönetiyor.

SALİH CORA (Trabzon) - En büyük virüs sizsiniz.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Bu alandaki meslek odalarıyla, emek örgütleriyle ortaklaşmıyor, partileri hiçbir şekilde kale almıyor ve gece yarısında kişisel Twitter hesabından attığı "tweet"lerle bu ülkedeki vaka sayısını ve gerçekleşen ölümleri kamuoyuna duyuruyor. Bunun gayriciddi olduğunu, ciddiyetten uzak olduğunu en hafif tabiriyle, ifade etmemiz gerekiyor. Başka ne yapıyor? Kameraların karşısına geçiyor, corona dışında onun yayılması, yaş, sınıf, cinsiyet, meslek, nerelere, hangi illerde dağılımına dair en ufak bir bilgi vermeden bol bol AKP Genel Başkanına ve Maliye Bakanına teşekkürler ve övgüler diziyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Tamamlayacağım Sayın Başkanım.

Şimdi, sağlık emekçilerini alkışlattınız; çok iyi, biz de alkışlıyoruz, onlara şükran borçluyuz, on sekiz buçuk yıldan fazla sağlık alanında çalışmış biri olarak ifade edeyim. Peki, bugün ne yapıyorsunuz? Dünya Sağlık Örgütü ne diyor? Diyor ki: "Sağlık emekçileri en büyük risk grubunda, ölüm oranları birçok meslek grubuna göre daha fazla." Hem ölüyorlar hem de aslında onlar virüsü ailelerine ve çevrelerine bulaştırıyorlar. Peki, siz onları alkışlatmak dışında örneğin, çok basit olan maskeyi sağlayabiliyor musunuz sağlık emekçileri için? Hayır, sağlayamıyorsunuz; sağlık emekçileri hasta bakmayı bırakmışlar, inmişler, hastanelerin terzihanelerinde maske dikiyorlar. Bu utanılacak bir durumdur, utanılacak bir durum.

SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Yalan, yalan!

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Bu maskeyi dikecek bir kurumunuz yoksa, bir atölyeniz yoksa bundan utanç duymalısınız. Bu da sizin sürece nasıl yaklaştığınızın açık ve net göstergesi. Daha söylenecek çok şey var, ileriki bölümlerde ifade edeceğim.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)