GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:72
Tarih:24.03.2020

SERVET ÜNSAL (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sevgili Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinize saygılar sunuyorum.

Evet, ülkemiz ciddi sıkıntı içinde. Tabii, sıkıntıya 1 nanometre civarında olan bir virüsün neden olduğunu görüyoruz ama bunun arkasından gelecek ciddi bir ekonomik sıkıntı da ekonomiyle ilgilenen arkadaşlarımız tarafından hepinize söylenildi arkadaşlar.

Arkadaşlar, şimdi, özellikle -on gün önce yaptığım konuşmada da söyledim- televizyonlara baktığımızda şunu görüyoruz: Ne bir virolog çıkıyor ne bir enfeksiyon uzmanı çıkıyor ne bu konuyla ilgili tıbbi bir hekim çıkıyor ama çıkan bir gazeteci, çıkan bir hukukçu, çıkan bir başka -ilgisi olmayan- meslekten; herkes bir şeyler söylüyor. Önümüzde çok ciddi bir bilgi kirliliği denizi var, bunu kesinlikle buradan vurgulamak istiyorum.

Tabii, bu ara en çok risk altında olan sağlık merkezleri yani sağlık çalışanları. Evet, bu sağlık çalışanlarının sıkıntıları çok önemli: Bununla ilgili olarak sizlere daha önce de konuşmalarımda söyledim -bu Mecliste yaklaşık 40'ın üzerinde hekim arkadaşımız var- sağlıkta şiddet yasası niyeyse çıkarılmadı arkadaşlar. Bunun mutlak çıkarılması lazım. Bakın, bugünlerde sağlık çalışanlarına bu kadar ihtiyacımızın olduğu bir dönemdeyiz. Mutlak ve mutlak sevgili Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ve Sağlık Bakanı ya da diğer ilgili bakanlar bir araya gelip, bu sağlıkta şiddet yasası mutlak çıkarılmalı.

Doktorlara, sağlık personeline gereken saygının gösterilmesi gereklidir. Arkadaşlar, bunların meslekleri sırasında, hizmet sunumunda yaşadıkları her türlü şiddeti de iş kazası olarak değerlendirmeliyiz. Muayene randevularını hastaya yeterli süre ayıracak şekilde düzenlemeliyiz. Arkadaşlar, acil servislerde sadece acil hastalar bakılmalı, birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilmeli ve sevk zinciri hayata geçirilmeli.

Değerli arkadaşlarım, daha önce yaptığım konuşmada, ülkemize gelen bu tsunaminin daha da sıkıntı çıkaracağını, daha büyük olacağını dört gerekçeyle sizlere açıklamıştım. Bu dört gerekçenin kendilerini ve gerekçeyi yaratanları burada sizlere tekrar hatırlatmak istiyorum.

Birincisi: Arkadaşlar, 21 bine yakın, umreden gelen vatandaşımız oldu. Yaklaşık 10 binin üzerindeki vatandaşımız direkt memleketlerine gitti, karantinaya alınmadı. Umre ziyaretleri yaklaşık bir ay önce oluştu. Bu sıkıntı aralık ayından beri var dünyada, pandemi yarattı. Burada yine Diyanet İşlerinde sıkıntı var.

İkinci sıkıntı, gecikilmiş bir sıkıntı; bu yumuşak karın, bunu da söylemek istiyorum. Kimse cuma namazlarıyla ilgili söz söylemek istemiyor arkadaşlar. Burada gerçekten vatandaşlarımızın çok büyük bir kısmının Türkiye çapında toplandığını hepimiz biliyoruz.

İSMAİL KAYA (Osmaniye) - Cumaya gidilmiyor.

SERVET ÜNSAL (Devamla) - Ciddi bir sıkıntıdır. Bu konuda da Diyanet gecikti arkadaşlar.

İSMAİL KAYA (Osmaniye) - Cuma yok, gidilmiyor.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Cuma yok, cuma yok.

SERVET ÜNSAL (Devamla) - Yeni çıktı daha, ben on beş gün önce söyledim bunları, etmeyin arkadaşlar, biz bizeyiz.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - İki haftadır cuma yok.

SERVET ÜNSAL (Devamla) - Üçüncü sıkıntı: Sevgili Sağlık Bakanının açıkladığı test sayısı. On beş gün geçti, on beş günde hâlâ 20 bindeyiz arkadaşlar. İçimizde de belki şu an corona hastası var, biliyor musunuz? Onun için, şikâyeti olan olmayan, günde 15 bin test yapılması gerektiğini sevgili Sağlık Bakanımız söyledi ama hâlâ 20 binlerdeyiz on beş günde.

Dördüncü sıkıntı: Arkadaşlar, maçların ertelenmemesi ne kadar komik bir olay ya, ben anlayamıyorum. Futbol Federasyonu Başkanı neye yarıyor, ben anlamıyorum. Arkadaşlar, maçlar ertelenmedi, bakın, futbolcular, antrenörler, Fatih Terim, şu bu, herkes ne oldu? Corona vakasına yakalandı. Şimdi, maçları dışarıda izleyen... O gün Galatasaray-Beşiktaş maçında bine yakın insan vardı arkadaşlar, maçın içinde ya. Nasıl girdi bunlar? Dışarıda 5 bin kişi futbolcuları bekliyor, kafelerde herkes gene bu futbolcuları seyretmek için bekliyor.

Değerli arkadaşlar, sıkıntımız büyük ama bu sıkıntının üstesinden gelmemiz için...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERVET ÜNSAL (Devamla) - Sevgili Başkanım...

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.

SERVET ÜNSAL (Devamla) - Tamam sevgili Başkanım.

Şimdi, tabii, ben her zaman söylüyorum, bu hastalık zengini fakiri, sağı solu ayırt etmiyor arkadaşlar, hepimiz bu gök kubbenin altındayız. Bu bir pandemi yarattı, hepimiz birleşmeliyiz. Bu birleşmenin neticesinde bazı görevler düşüyor bize. Ekonomi Konseyi toplanmadı arkadaşlar on bir yıldır, mutlak ve mutlak bunun toplanması lazım. Sağlık personeli mesaisiz çalışacak, süresi belli değil. Bir an evvel bunlar için konaklama ihtiyacı giderilmeli. Evet, askerî hastaneleri mutlak geri kazanmalıyız çünkü bakın, savaşı unuttuk corona yüzünden; daha yeni 34'ün üzerinde çocuğumuz, evladımız şehit oldu.

Arkadaşlar, geçici olarak kapatılan iş yerlerinde -bakın, çok önemli, asıl kriz ekonomide dedim- kira harcamaları Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mutlak karşılanmalı. Çalışanların ücretleri İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanmalı. İşçilerin kredi kartı ve banka kredisi borçları üç ay boyunca faizsiz ertelenmeli. Çiftçilerin borçları yapılandırılmalı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERVET ÜNSAL (Devamla) - Sevgili Başkanım, 2-3 madde kaldı. Teşekkür ediyorum.

Ücretli öğretmenler ile halk eğitimde görev alan kursiyer öğretmenler ücret alamaz duruma düştüler, perişanlar. Arkadaşlar, küçük ve orta boy işletmelerin kredi kullanımı için sicil affı mutlaka çıkarılmalı. Turizm, eğlence, konaklama gibi sektörlerin banka kredileri yeniden düzenlenmeli. İşsiz sayımız olmuş 8 milyon arkadaşlar. Bu anlamda kamu-özel iş birliğiyle yapılan bütün taşınmazların ödemeleri bir yıl süreyle ertelenmeli ve garantiler bir aya çevrilmeli.

BAŞKAN - Sayın Milletvekili, teşekkürler.

SERVET ÜNSAL (Devamla) - Büyük havaalanı, büyük hastane, büyük köprüler, yollar; bunların hepsine -madem özveriyse işveren de özveri göstersin- borçlarını Hükûmet -bunlara ne kadar verdiğini de bilmiyoruz- mutlak ve mutlak ertelemeli ya da bir yıl ücretini de işverenler karşılasın arkadaşlar.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)