GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Mart 2020 tarihli Ulusa Sesleniş konuşmasının hayal kırıklığı yarattığına, Türk milletinin evde kaldığı dönemde geçimini sağlayacak ya da en azından ödemelerini rahatlatacak adımların atılmasını beklediğine, toplanılan vergilerin doğru şekilde kullanılması hâlinde milletten bağış istemeye ya da ek vergi, ek ödenek getirmeye ihtiyaç kalmayacağına, İYİ PARTİ olarak yapılan yardımların ihtiyaç sahipleri için mi kullanılacağının takipçisi olacaklarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:75
Tarih:31.03.2020

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Genel Kurula da başarılı bir hafta diliyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı dün "Ulusa Sesleniş" adıyla milletimizi bir umutla yine ekran başına toplamış fakat bir kez daha hayal kırıklığı yaratmıştır. Türk milleti, Avrupa'nın tüm güçlü devletlerinde olduğu gibi, Hükûmetten de evde kaldığı şu dönemde geçimini sağlayacak ya da en azından ödemelerini rahatlatacak adımlar bekliyordu. Fakat Sayın Cumhurbaşkanı, gerek açıklanan ilk pakette gerekse de dün yapılan "Ulusa Sesleniş" konuşmasında Hükûmetin coronavirüs tehdidi için yeterli parayı ayıramadığını ve gerekli ekonomik tedbirleri alamadığını bir kez daha göstermiştir. Devletin kasası boşaltılmış, vatandaştan alınan vergiler birilerinin cebine aktarılmış, bu günler için kullanılması gereken ve kefen parası olarak da adlandırılan Merkez Bankası yedek akçesi tüketilmiştir. Hâl böyle olunca Sayın Erdoğan, dün tek çare, millete seslenerek "Ben çözemedim, haydi pamuk eller cebe, kendi kendinizi kurtarın." demiştir. Oysa, bir ülke topladığı vergileri doğru şekilde kullanırsa her türlü zorluğun ve tüm sıkıntılı günlerin altından başarıyla kalkılır, milletten bağış istemeye ya da ek vergi, ek ödenek getirmeye ihtiyaç kalmaz. Eğer buna ihtiyaç duyuluyorsa bu zamana kadar toplanan vergilerin doğru kullanılamamış olduğu gerçeği ortaya çıkar.

Suriyelilere 50 milyar dolar para harcandığını gururla söyleyen Hükûmet, böylesine zor günlerde sıra kendi vatandaşına gelince "Para yok." diyerek milletten toplanacak yardımlardan medet ummaktadır. Her fırsatta, gerekirse Suriyelilere bir o kadar daha harcayabileceğini söyleyen Sayın Erdoğan'ın maalesef kendi vatandaşına ayıracak parası olmadığı üzülerek görülmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayınız Sayın Dervişoğlu.

Buyurun.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bir diğer endişe ettiğimiz husus ise toplanan paraların akıbetinin ne olacağıdır. Yardımların gerçekten ihtiyaç sahipleri için mi kullanılacağını da ciddiyetle takip edeceğiz. Daha önceden yaşanmış olaylar hâlâ hafızamızdadır. Deniz Feneri olayı akıllarımızdadır. 15 Temmuz şehit aileleri ve gazileri için toplanan paraların akıbetinin ne olduğu hâlen bilinememektedir.

Bu sebeplerle, İYİ PARTİ olarak, milletimizin alın teri olan bu paranın nerelere aktarıldığını takip edeceğiz, tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenmemesine asla müsaade etmeyeceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.