| Konu: | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 12.04.2020 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Herkese merhaba.
Değerli arkadaşlar, Sayın Başkan; şimdi bir söz vardır: "Aynası işidir kişinin, lafa bakılmaz." Evet, AKP'nin aynası da işi. Bu elimde tuttuğum, aslında 207 sıra sayılı yasanın kendisi, bu temel kanunun kendisi aslında AKP'nin nasıl haksız, hukuksuz uygulamalarda ısrar ettiğinin, nasıl bir Türkiye hayal ettiğinin, nasıl toplumu biz ve ötekiler diye ayrıştırdığının ve kendinden olmayanı cezaevlerinde ölüme nasıl mahkûm bıraktığının çok temel bir göstergesi. Çok daha önemli bir şey var, bu yasayı böyle olağan üstü bir dönemde getirme başarısı gösterdiğiniz için de gerçekten tarihe geçtiniz.
Şimdi, değerli arkadaşlar, Türkiye'deki hukuk rejimi hiçbir zaman özgürlükçü olmadı; her zaman, özgürlük mü, güvenlik mi ikilemi arasında güvenlikçi uygulamaları tercih etti ve gerçek anlamda bağımsız, tarafsız ve özgürlükçü, toplumcu bir yaklaşımı hiçbir zaman ortaya koyamadı. Fakat bugünden geriye doğru baktığımız zaman, aslında geçmiş uygulamaları aratan bir AKP iktidarı olduğunu ifade edebiliriz. Özellikle, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gittikçe yargının sarayın hâkimiyetine girdiğini ve yargı üzerinde iktidarın tahakküm kurduğunu ifade edebiliriz. Bugünkü yargının kendisi aslında siyasallaşmış ve iktidar açısından kendi bekasını korumak için de araçsallaştırılmıştır.
Şimdi, değerli arkadaşlar, siz ne diyorsunuz? "Biz hırsızı çıkarırız, gaspçıyı çıkarırız, şunu çıkarırız, bunu çıkarırız." Eyvallah, çıkarabilirsiniz, bugün çoğunluk gücünüz var. Aslında kişilere karşı işlenen suçları affedebilirsiniz, toplum vicdanında affedilmemiş olsalar bile. Fakat biz başka bir şey söylüyoruz, şunu bunu çıkarma meselesinin çok ötesinde, gelin, vicdana, ahlaka, hukuka göre bir karar verelim ve aslında infazda eşitliği sağlayalım, infaz adaletini sağlayalım diyoruz ama siz buna "hayır" diyorsunuz, "Onlar terörist, onlar içeride kalsınlar." diyorsunuz.
Peki, terörist diye içeride tuttuğunuz insanların gerçekten terörist olduğuna inanıyor musunuz? Bu soruya elinizi vicdanınıza koyarak cevap verdiğinizde evet yanıtını alabiliyor musunuz? Bakın değerli arkadaşlar, bizim ülkemizdeki Terörle Mücadele Kanunu oldukça sorunlu, terör tanımının kendisi oldukça geniş kapsamda ele alınmış ve ne yazık ki kötü uygulamalar da çok fazla var.
Şimdi, çok basit bir şey söylemek istiyorum: "Sizin için masumiyet karinesi var." diyorsunuz. Niçin? Kendi yandaşlarınız için. Bakın, Burhan Kuzu hakkında bir soruşturma başlatıldı, davaya dönüştü; şimdi buradan biz diyoruz ki "İşte, görevinden alınması gerekiyor soruşturmanın ve mahkeme aşamasının selameti açısından." Ne diyorsunuz? "Masumiyet karinesi var." diyorsunuz, onun için de görevine devam edecek. Peki, o zaman HDP'li belediye başkanlarını sadece gözaltına alındığı için ya da sadece soruşturma açıldığı için, niçin görevden el çektiriyorsunuz? Niçin yerlerine kayyum atıyorsunuz? Sizin için geçerli olan masumiyet karinesi HDP'li belediye başkanları için geçerli değil mi diye de sormak gerekiyor, değerli arkadaşlar.
İkinci bir şey, biz burada döne döne bunun örtülü bir özel af olduğunu söyledik, siz buna da itiraz ettiniz. Bakın TCK madde 65/2: "Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir." Peki, bu sizin yaptığınız işlemin tanımı değil midir? Siz şu anda tam da bu düzenlemeyle bunu yapıyorsunuz, infaz süresini kısaltıyorsunuz, ceza kurumunda geçirilecek süreyi de azaltıyorsunuz. Bu düzenlemeyle üç çeşit infaz rejimi getiriyorsunuz değerli arkadaşlar; 1/2,2/3 ve 3/4. Peki, bir ülkede bir suçtan dolayı, herhangi bir suçtan dolayı nasıl olur da üç farklı infaz rejimi uygulanabilir? Bu sorunun yanıtı var mı sizde? Hayır, bu sorunun yanıtı yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) -Tamamlayacağım Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Şimdi, sizin düzenlemenize göre, yedi yıl hapis cezası alan biri sadece altı ay cezaevinde kalacak, sekiz yıl hapis cezası alan biri sadece bir yıl, dokuz yıl hapis cezası alan biri de sadece bir buçuk yıl cezaevinde kalacak. Peki, bu uygulamanın kendisi toplumdaki suç oranını artırmayacak mı, insanları suça teşvik etmeyecek mi diğer bütün sosyal, ekonomik ve siyasal uygulamalarınızla yan yana geldiği zaman?
Şimdi, siz bütün bu haksız hukuksuz uygulamaları yapıyorsunuz ama hasta tutsakları cezaevinde tutuyorsunuz. Bakın, değerli arkadaşlar, sadece bir örnek söyleyeceğim: Abdullah Turan, boyundan aşağısı felçli; Serdal Yıldırım, belden aşağısı felçli ve Ergin Aktaş, iki eli yok değerli arkadaşlar. Siz bu insanları cezaevinde tutacaksınız ama hırsızı, gaspçıyı, rüşvetçiyi dışarıya salacaksınız. Sizi, halkın vicdanına havale ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Bomba yaparken elinde patlamış. (HDP sıralarından gürültüler)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Kim bomba yapıyor? Kim yapıyor bombayı ya?