GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:13.04.2020

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; corona günlerinde yaşamını kaybedenlerin günlüğünü tutmak gerçekten çok zor ve çok büyük bir acı. Coronavirüste yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır, hastalara acil şifalar diliyorum ve ümit ediyoruz ki bu pandemi sürecini en az kayıpla ve acıyla hep birlikte atlatabiliriz.

Değerli milletvekilleri, değerli yurttaşlarımız; bu ağır süreci akıl, bilim ve devletin görevlerini tam olarak yerine getirmesiyle atlatabiliriz. Elbette öncelikle tam izolasyon ve fiziksel mesafe fakat insan sosyal bir varlık, o nedenle fiziksel mesafe diyoruz, daha çok aslında sosyal yakınlığı devam ettirecek yeni alternatif yöntemler bulmak durumundayız ve dayanışma diyoruz, dayanışma bu zamanda yaşatır.

Başlayan bir kampanya var, Kardeş Aile Kampanyası. Her birimizin ayrımsız, apartmanımızda, sokağımızda, mahallemizde bir aile bularak ya da aileler bularak onlarla dayanışması oldukça önemli. Küçük dayanışmalar belki küçücük ihtiyaçları giderebilir ama çok büyük bir moral kaynağıdır da.

Gelelim AKP sıralarından "Siz konuşuyorsunuz da ne yapacağız?" sorusuna cevap vermeye. Evet, devletin yapabileceği çok şey var ve yapmalıdır, hele pandemi dönemlerinde. Bunları kabaca şöyle sıralayabiliriz: Bu dönemde bütün sağlık hizmetleri ücretsiz olmalıdır, daha fazla test yapılmalı ve her türlü sonuç en şeffaf bir biçimde halklarla paylaşılmalıdır. Bu hastalıkta kurtarıcı araçlardan biri olan solunum cihazı üretimi artırılmalı, hızlandırılmalıdır. Coronavirüs salgınında en büyük risk grubu olan sağlık emekçileri için yeterli koruyucu ekipman planlanmalı, üretilmeli ve sağlanmalıdır. Zorunlu üretim dışında üretim durmalı, zorunlu üretimde de mutlaka iyi bir planlama ve koruma sağlanmalıdır. İşten çıkarmalar yasaklanmalı, KOBİ'lere sağlanacak bütün destekler bu şartlara bağlanmalıdır. İşçiler ücretli izne çıkarılmalı, sigortaları karşılanmalıdır. Esnafın zararı giderilmelidir, vergi ödemeleri durdurulmalıdır. Çiftçinin borçları durdurulmalı ve çiftçi desteği hızla sağlanmalıdır. Öğrencilerin KYK borçları silinmelidir. Emekli aylığı geçimlik düzeye getirilmeli, günlük ev eksenli çalışan alt gelir grubundaki kadınlara doğrudan destek sağlanmalıdır. Fakat iktidar görevden kaçıyor ve gerçekten, maske -bu kürsüden çok örnek verildi- bu iktidarın coronavirüsle mücadelesinde başarısızlığının simgesi hâline gelmiş durumda.

Vatandaşın karnı gerçekten laflara tok. Mühim olan, evinde ve iş yerinde vatandaşın ne yaşadığıdır. Ama iktidara baktığımızda, lafla peynir gemisi yürütmeye çalışıyor. Bununla yetinmeyip toplumu ayrıştırıyor, kutuplaştırıyor, birbirinin karşısına getirerek toplumu böyle yönetmek istiyor ve kalkıp diyor ki "Biz bize yeteriz." ve "Bir ve beraber olacağız." Ben burada çok merak ediyorum, Cumhur İttifakı bunu söylerken, yedi gündür infazla ilgili yasa tartışılıyor ama siz "Biz bize yeteriz." dediğiniz için aslında sadece kendinizi kastediyorsunuz. Hakikaten siz kimsiniz? Siz tek başınıza Türkiye'yseniz, size oy vermemiş olan milyonlarca vatandaşı, onların iradesiyle bu kürsüde oturan muhalefetin milletvekillerini, seçilmiş belediye başkanlarını leylekler mi getirdi, bunu sizlere sormak isterim. Kiminle beraber olacaksınız? Bugün cezaevlerinde bir salgınla karşı karşıyayken Türkiye ve bütün dünya, cezaevlerinde aldığınız önlemlerle ilgili bile muhalefet partileriyle uzlaşmaya yanaşmıyorsunuz. Sizden olmayana "Ölsün." diyorsunuz, aç olan için de "Gebersin." diyorsunuz. Sizin birlikten, beraberlikten anladığınız tam da budur.

Biliyorsunuz, Guantanamo esir kampları çok ünlüdür ve oradaki esirlerin, diş macunlarıyla plastik tasların üzerine yazdıkları ya da taşla kazıyarak yazdıkları şiirlerden bir dizeyi paylaşmak istiyorum: "Alın kanımı, kefenimi ve bedenimde kalanları/Mezarda resimlerini çekin bedenimin, dünyaya gönderin sonra/Yargıçlara, vicdanlı insanlara, prensip sahiplerine, tarafsızlara/Ve bırakın suçluluğu binsin omuzlarına bu zalimlerin." İşte bugün, tarihin farklı zamanlarından günümüze kadar yansıyan zalimlikler böyle tanımlanır ve böyle ifade edilir. Bugün, Guantanamo'da yaşananların Türkiye'de corona günlerinde Türkiye'deki cezaevleriyle sesinin nasıl buluştuğunu bir kez daha görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Ve tarih önünde, insanlık karşısında, mutlaka ve mutlaka, tıpkı esir kamplarında nasıl insanlar oradan seslerini bütün dünyaya duyurup tarihe not düştülerse, sizler şu an içerideki tutsaklara ve hükümlülere, Guantanamo'da, esir kampında yaşananları aynı biçimde, Türkiye'de yaşattığınız ve yaşatmaya mahkûm ettiğiniz için tarih karşısında hesap vereceksiniz. Bu bir cinayettir, bu infaz yasasındaki adaletsizlik, eşitsizlik, tam anlamıyla bir cinayettir ve bu cinayet iktidarın Cumhur İttifakı'nın boynundadır, omuzlarındadır. (HDP sıralarından alkışlar)