GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:13.04.2020

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz madde kısaca, teknolojideki gelişmeler doğrultusunda hükümlünün rızasını da alarak kendisine ait elektronik cihazlar üzerinden takip edilebilmesini sağlıyor. Gerekli şartları taşıyan hükümlünün infazını evinde gerçekleştirmesi gayet insani ve devlet tarafından da tabii kolay bir yol ancak bilinmektedir ki bu uygulama olumsuz hava koşulları, sağlık, ulaşım ve benzeri mücbir sebeplerle sekteye uğrayabilmekte. Dolayısıyla günümüz teknolojileriyle bu işi gerçekleştirmek hem mümkün hem de daha pratik. Konunun özüyle ilgili doğabilecek tek sakınca, aynı şekilde hızlı gelişen teknoloji çünkü söz konusu uygulamanın özünde yazılım teknolojileri var.

Bilmekteyiz ki tüm dünya ülkelerinde de hatta askerî meselelerde de artık saldırılar siber olarak yapılmakta. İşte, bu uygulamanın da çekincesi ve riski tam olarak bu siber saldırılarla ilişkili. Kişinin şahsi telefonuna yüklenmesi planlanan yazılım uygulamaları -eğer kişi art niyetliyse- karşı yazılımlarla "hack"lenebilme riski taşıyor. Yani güvenlik amaçlı bu tür uygulama altyapılarında kullanılacak teçhizat ve donanımın da farklı güvenlik özelliklerinin olması gerekiyor.

Başka bir ifadeyle, her vatandaşın günlük hayatında kullandığı sivil amaçlı tüm akıllı cihazlar, bu tür güvenlik uygulaması içeren bir faaliyette saldırılara açık olacak. Çünkü bu cihazlara piyasada kolay ulaşıldığından, yazılımının kırılması ve istenilen art niyetli hamlelerin yapılabilmesi de oldukça kolay olacak. Bu yüzden, artık, ülkemizde de yazılım ve teknoloji sektöründeki teknokentlerin de desteğiyle Türk firmaları talebe uygun siber donanımlı cihazlar üretebilirler. Bu sayede hem ilgili teknoloji sektörü doğru ve mantıklı bir hedef için devlet tarafından desteklenir hem de sadece bu amaç için geliştirilmiş yüksek siber güvenlikli, tamamen Türk malı bir akıllı cihaz da ortaya çıkmış olur.

Bu geliştirilen cihazların mülkiyet hakkı ilgili bakanlık ve kurumda kalmak koşuluyla hükümlüye teslim edilir. Cihazın tüm sevk ve idaresiyle birlikte, periyodik bakım işlemleri, yazılım güncellemeleri ve tamiratı devletin ilgili kurumları tarafından yapılır. Böylece, piyasada bulunmayan ve bilinmeyen, yüksek siber güvenliğe sahip söz konusu cihaz sayesinde hem hükümlünün sorumlulukları hem de riski azaltılır hem de devlet hedeflediği kontrolü en yüksek seviyede sağlamış olur, dolayısıyla art niyetin ve kötüye kullanımın önüne geçeriz.

Sayın milletvekilleri, dünyayla birlikte ülkemizin de içinde bulunduğu corona salgınının sorunlarıyla tam manada henüz yüzleşemedik. Hep beraber görüyoruz ki tüm işletmeler kapalı. Üretim zaten azalmıştı, hatta durma noktasına geldi.

İktidarın inşaat ve ithalat ağırlıklı ekonomi mantığı artık büyük bir hayal. Corona illetinin tamamen ortadan kalkmasından sonra yüzleşeceğimiz esas ekonomi modelleri henüz gündemimize bile gelmedi ancak bu vesileyle bahsettiğim Türk malı üretim akıllı cihazın desteklenmesi gibi uygulamalar ülke ekonomimizin tamamında bu mantığı hayata geçirmemize vesile olabilir. Demek istiyorum ki iktidarın on sekiz yıldan beri uyguladığı hazine garantili inşaat ve hasta geçiş garantili ekonomik proje ve modelleri artık son bulmalıdır.

Geçmişte ve bu corona karantina günlerinde gördük ki geçiş garantili köprülerimiz de yolcu garantili havaalanlarımız da iş yapmıyor, milletin faydasına bir iş modeli değil. Bu yüzden de son kez belirtmek istiyorum: Artık israf etmeyin ve ülkeye dayattığınız, üç beş ekonomik zümreyi hedefleyen mantıktan vazgeçin. Kısaca, artık istihdamı ve katma değeri yüksek, üretim temelli ve tüm milletin iş ve aşına entegre olacak ekonomik kalkınma modellerine geçin.

Sayın milletvekilleri, üç gün önce yine bu kürsüden infaz koruma personelimizin karşı karşıya kalabileceği corona virüs risklerine dikkat çekmiş ve uyarılarda bulunmuştum. Bugün ise Adalet Bakanı yaptığı açıklamada maalesef 79 personelin testinin pozitif çıktığını ifade etti.

Öncelikle, enfekte olan arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyorum. İnsan sağlığı her şeyden önemlidir. Bu sebeple, ilgilileri daha ciddi önlemler almaya, çalışma saatlerini, karantina ve sağlık tedbirlerini artırmaya davet ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Çünkü göz göre göre corona virüse kurban verecek bir canımız daha yok ama maalesef gerekli tedbirleri, gerekli önlemleri ısrarla almıyoruz.

Yüce meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)