| Konu: | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 13.04.2020 |
HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın vekillerimiz, değerli arkadaşlar; cahiliye bilgisizlik değildir, hakikati bilinçle reddetmektir, cehaleti bilinçle tercih etmektir. Ebu Cehil'i hepimiz biliyoruz. "Ebu Cehil" "cahillerin babası" demekti ama bilgisizlikten dolayı "cahillerin babası" denmedi ona. Bilakis kendisi en az 6-7 dil bilen uluslararası bir diplomat ve entelektüel bir şahsiyetti ama hakikati bilinçle reddettiği ve gerçeksizliği bilinçle tercih ettiği, inkâr ettiği için cahillerin babası olarak tarihe geçmiş oldu. Yani insanı insan yapan bilincidir arkadaşlar, düşünmesidir, vicdanıdır. Bilinç olmazsa niyetler olmaz, ameller amel olmaz. Bir ibadete, bir amele başlarken bile olmazsa olmaz şartlardan biri niyettir yani bilinçtir arkadaşlar yani insanı insan yapan bilincidir yani farkındalığıdır yani düşünebilmesidir, sorgulayabilmesidir. Yani bu ne demektir? İnsan sürüleşmemelidir. İnsanın sürü psikolojisine girmemesi gerekmektedir; insanın -bilinciyle- kendi şahsına münhasır, onurlu, izzetli, şerefli bir varlık olarak sürüleştirenlere karşı kendi farkındalığının bilincinde olması demektir. Eğer insan sürü olmayı kabul ederse onu sürenler olur, onu götüren çobanlar olur. Fakat biz ilahi mesajlara, evrensel yasalara, insan olmanın temel değerlerine baktığımız zaman, insanı insan yapan bilincin, fıtratın, özelliğin, özgürlüğünün, vicdanının, bilincinin, ifade özgürlüğünün, düşünme özgürlüğünün, eleştirme özgürlüğünün, var olma özgürlüğünün ne demek olduğunun farkında olmak olduğunu görüyoruz arkadaşlar.
İşte, bu infaz yasası devlete karşı işlenen suçlar derken iktidarı eleştiren herkesin otomatikman terörize edilmesi demek, sürüleşmeyenlere karşı bir cadı avı yapmak demektir arkadaşlar. Tarihte olduğu gibi, yeryüzünde insanlık var olduğundan bu yana bugün de sürüleşmeye karşı bilincini kaybetmek istemeyen, düşünen onurlu insanlar hep olmuştur, bugün de olmaya devam edecektir. İşte, sizlere tarihsel bir fırsat değerli arkadaşlar. Ya sürüleşeceğiz ya bilincimizle, vicdanımızla, inancımızla insanlığı tercih edeceğiz. Sürüleşmek istemeyen, eleştiriden, muhalefet etmekten, sorgulamaktan, aklını kullanmaktan, söz etmekten, yazmaktan vazgeçmeyenlere terörist muamelesi yapmayacağız. Dinlemeyi öğreneceğiz. Onların da insan olduğunu, can taşıdığını anlayacağız arkadaşlar. Ancak bu şekilde vicdanımızın, insanlığımızın gereğini yerine getirebilmiş olacağız. İşte, onun için Hazreti İbrahim'e "Tek kişilik bir ümmetti." demişlerdi. Evet, o, neden tek kişilik ümmetti? Çünkü sürüye kapılmadı, egemenlere baş eğmedi, zulme karşı susmadı, tek başınaydı ama tek başına bir ordu gibiydi, tek başına bir parti gibiydi, tek başına bir vakıf gibiydi, bir topluluk gibi bilinciyle, direnciyle, direnişiyle tarihte adı yazıldı ama İbrahim'i sürüleştirmeyenler de tarihe adını yazdırdılar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜDA KAYA (Devamla) - Hemen selam vereyim Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
HÜDA KAYA (Devamla) - Teşekkür ederim.
Bugün ya İbrahim gibi, egemenlerin sürüleştirme politikalarına karşı onurluca direnmenin yolunu tercih edeceğiz ya da İbrahim gibi düşünen ve direnenlere karşı zalimce politikaları tercih etmek zorunda kalacağız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)