| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 15.04.2020 |
HDP GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu selamlıyorum.
Az önce üzücü bir haber aldık, Diyarbakır SES Şube iş yeri temsilcisi arkadaşımız Cuma Kurt'un Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdiğini öğrendik. Ben, kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum ve günden dışı konuşmamda da işaret ettiğim gibi, sağlık emekçilerinin aslında her an yaşam riskiyle yüz yüze olduklarını ve bu konuda alınmayan her önlemin bedelini yaşamlarıyla ödediklerini tekrardan ifade etmek istiyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, İYİ PARTİ'nin önerisi üzerinde grubum adına söz aldım. En son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim: Birincisi, bu akılla bu kriz sürecini yönetemezsiniz ve yönetemiyorsunuz da. Gerçekten, bu kriz sürecinde ülkedeki ekonomik krizin bırakın derinleşmesini, ülkenin iflas etmesini istemiyorsanız öncelikle yöntemde bir değişikliğe gitmeniz gerekiyor. Nedir sizin yönteminiz? "Biz biliriz." "Ben bilirim." tarzında ne yazık ki ısrar ediyorsunuz. Oysaki bizler şunu söylüyoruz: Kolektif olarak bu sürecin yürütülmesi gerekiyor, Meclisin inisiyatif alması gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarının, emek meslek örgütlerinin ve sınıfın temsilcileriyle oturmanız, istişare etmeniz gerekiyor fakat siz buna yanaşmıyorsunuz.
Diğer bir şey, değerli arkadaşlar, bakın, insanların çöpten ekmek topladığı bir süreçteyiz. Bugün milyonlarca insan evinden çıkamıyor Covid-19 salgınından fakat Hükûmet hiçbir yaklaşımını değiştirmiyor. Tıpkı kriz öncesi gibi, tıpkı Covid-19 öncesi gibi israfa devam ediyor, kamu kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekmeye devam ediyor ve en önemlisi de tünellere, yollara, köprülere bizim -hazine garantili olan- paraları ödemeye devam ediyor.
Bakın, sizin bir ayda toplam topladığınız bağışın 2 katını bir köprünün garantisi için veriyorsunuz değerli arkadaşlar. Peki, buradan soruyoruz: Bu paralar kimin parası? Bu paralar bu ülkenin parası, yurttaşın parası ve sizleri, bir kez daha mücbir sebep gerekçesiyle bu paraları ödememeye; bu köprüleri, yolları, tünelleri de kamulaştırmaya davet ediyoruz.
Şimdi, AKP'nin yaptıklarını anlatmaktan ziyade kendimizin önerilerini söylemek istiyorum. Eş Genel Başkan Yardımcımız, ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Garo Paylan'ın bir kanun teklifi vardı. Bu kanun teklifinde bu krizden çıkmak için önerilerimiz var. Birincisi: İşten çıkarmalar bütün yıl boyunca yasaklanmalı, temel ihtiyaçlar dışındaki sektörlerdeki bütün faaliyetler 30 Hazirana kadar durdurulmalı, ondan sonra tekrar yeniden değerlendirme yapılmalı. Tüm işsizlere ayda 2.500 TL yardım yapılmalı, geliri olmayan ev kadınlarına 2.500 TL yardım yapılmalı.
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - En düşük emekli maaşı 2.500 TL olmalı. Çiftçi borçları ertelenmeli, çiftçi destekleri derhâl ödenmeli. Salgın süresince tüm esnafa her ay 2.500 TL destek sunulmalı. Salgın süresince bankalara olan kredi kartı borçları da dâhil olmak üzere bütün kredi borçları faizsiz bir şekilde ertelenmeli. Tüm kira ödemeleri durdurulmalı, kira alacağından geçinmek zorunda olanların da mağduriyetinin önüne geçilmeli. Elektrik, su, doğal gaz, telefon ve internet ücretsiz olarak herkese sağlanmalı. Asgari ücret vergi dışı tutulmalı, orada vergi muafiyeti sağlanmalı. Gençlerin kredi yurtlar kurumuna olan tüm borçları silinmeli. Özel sağlık kuruluşları hızlı bir şekilde kamulaştırılmalı. Sadece özel sağlık kuruluşları değil, demin söylediğim gibi, yollar, köprüler ve kamu-özel ortaklığıyla yapılan diğer bütün işlerin de devletleştirilmesi, kamulaştırılması gerekiyor. Salgın süresince ücretsiz izin meselesine hiç ama hiç yanaşılmamalı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
1.717 lira sefalet ücretidir. İşçileri sefalete mahkûm eden bir anlayışı benimsemediğimizi ifade ediyoruz. Bu salgın koşullarında bile hâlâ sermayeyi gözeten, hâlâ yandaşı gözeten anlayışın kendisi her gün yoksul halk çocuklarının ölümüne neden oluyor. İşçiler her sabah kalkıyorlar, fabrikalara, atölyelere, işliklere gidiyorlar. Orada salgını, hastalığı birbirlerine bulaştırıyorlar ama sadece orada kalmıyor; dönüyorlar ailelerine, sevdiklerine de bulaştırıyorlar.
Kaynak nerede mi, açıkladığımız ekonomik paketin kaynağı? Saray yapımlarını durdurursanız, gemicik almaktan vazgeçerseniz, Mercedes ihalelerini durdurursanız, yatlarınıza, katlarınıza para harcamaktan vazgeçerseniz inanın ki çok kaynak var. Bu savaşçı politikalarınız bize yıllık 200 milyona mal oluyor. Savaş politikalarından vazgeçerseniz, barışı eksene alırsanız kaynaklarımız da çok, yeter ki doğru yere harcayın diyor, Genel Kurulu selamlıyorum.