| Konu: | Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 15.04.2020 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, bu pakette birçok madde var ama 3 tanesi çok önemli; birincisi: Emekçilerimizin rızaları dışında zorunlu ücretsiz izne çıkarılması uygulaması getirilmekte. Bu, iş kanunlarımıza aykırıdır. Hele hele yüz binlerce, belki milyonlarca emekçiye günlük 39 lira verilecek olması büyük vicdansızlıktır. Diyanet İşleri Başkanlığının bu yıl için belirlediği fıtır sadakasından bile azdır bu. Fıtır sadakası kişi başına 27 lira. Siz, tüm aileye "Günde 39 lirayla geçin." diyeceksiniz. 39 lirayla nasıl geçinecek? Yani aylık 1.170 lira. Kirayı mı ödesin? Ailesinin, çocuklarının gıda parasını mı ödesin? Elektrik faturasını mı, gaz faturasını mı ödesin? İşsizlik Fonu'nda 130 milyar lira dururken bu yapılan insafsızlıktan başka bir şey değildir. Ücretsiz izne çıkarılan tüm işçilere en az, kısa çalışma ödeneği kadar ödeme yapılmalıdır.
Değerli arkadaşlarım, ikinci olarak: Bu pakette, salgın döneminde vatandaşımızın yanında yer alan belediyelerimize yeterince destek çıkılmamakta oysa halkımızla en yakın temasta olanlar onlar. Onların varlığı, hizmetini devam ettirmesi hayati önemi haiz. Şimdi, burada belediyelere pek çok sorumluluk yükleniyor, temel gelir kaynakları olan alacakları erteleniyor. Kira alamayacaklar, ilan ve reklam vergisi alamayacaklar, emlak vergilerinin büyük çoğunluğu ödenmeyecek. Tamam, çünkü vatandaş ödeyemiyor ama belediyeler hizmet vermeye devam edecek. İşte, otobüs, tramvay çalışıyor, çöpler alınıyor, aşevleri her türlü baskıya rağmen fakir fukarayı doyuruyor. Yani gelirleri artmazken giderleri olağanüstü artacak. Onların özel merkez bankası yok, hazinesi yok, para basacak hâlleri yok, o zaman mutlaka ama mutlaka desteğe ihtiyaçları var. "Ne hâliniz varsa görün." diyemeyiz. Belediyelere bu maddeyle sağlanan imkânlar yetmez yani gelir vergisi, prim ödemeleri erteleniyor ama yetmez. Bakın, neler yapabiliriz? İşe, kamu bankalarından başlayabiliriz. Aynı, yurttaşın belediyelere olan borçlarını ertelediğimiz gibi belediyelerimizin kamu bankalarına olan borçları da mutlaka ertelenmelidir. Yine, bu önergede teklif ediyoruz. DSİ baraj yapıyor, parasını belediyeden alıyor. O zaman gelin, belediye su ve kanalizasyon idarelerinin bütçelerinden yapılacak bu yılki geri ödemeleri gecikme faizi veya zammı işletmeksizin erteleyelim. Belediyelerin, bağlı kuruluşların toplu taşımada ÖTV'siz yakıt alımını sağlayalım. Belediyelerin, İller Bankasında olan yüzde 2 payları niye ertelenmiyor, o da ertelenmeli. Raylı sistem araçları için gerekli enerjinin elektrik faturalarının düşürülmesini düşünmeliyiz, ertelenmesini düşünmeliyiz.
Değerli arkadaşlarım, belediyelerin ayakta durması, varlığını, hizmetlerini sürdürmesi çok önemlidir; bunu azımsamamalıyız, küçümsememeliyiz ve mutlaka yanlarında olmalıyız. Burada, saray yönetiminin, Millet İttifakı tarafından kazanılan İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir gibi büyükşehirlere yönelik ayrımcı politikalarının yanlışlığını da vurgulamak isterim. Bu dönemde, merkezî yönetimiyle, yerel yönetimiyle tek hedefimiz, 83 milyonun sağlıkla bu krizi atlatması olmalıdır. Bırakın, hayırsever yurttaşlar, şeffaflık içinde yardımlarını istedikleri yere yapsınlar. Belediyelerin faaliyetlerini engellemeye yönelik siyasi tavırların halkımızda bir karşılığı yoktur. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz, halkın ihtiyacı için çalışmaya devam edeceklerdir.
Değerli arkadaşlarım, burada son olarak üzerinde durmak istediğim konu, Varlık Fonuna ilişkin getirilen, hukuk dışı, şirket kurtarma düzenlemesidir. Biz bunu fevkalade sakıncalı buluyoruz. Bunun salgınla, Covid'le uzaktan yakından ilgisi yoktur. Kamu kaynaklarının, Varlık Fonunun, İşsizlik Fonu'nun, gidip de zarar eden bazı belli müteahhitleri kurtarmaya, üçüncü havalimanının zararlarını kurtarmaya, batık enerji şirketlerini kurtarmaya harcanmasına karşıyız. Bu, vicdansızlık olur, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmek olur. Daha dün gece, Türkiye'nin önemli bilim merkezlerinden biri olan Şehir Üniversitesinin, borcunu ödemiyor diye kapatılmasına şahit olduk. Asıl neden siyasi, bunu hepimiz biliyoruz ama gerekçe, borçlarını ödeyememekti ama yirmi dört saat dahi geçmeden getirdiğiniz bu paketle, yine halkın vergileriyle, salgın bahanesiyle şirket kurtaracaksınız. Bu ne perhiz, bu ne turşu denmez de ne denir bu yaptığınıza?
Değerli arkadaşlarım, son söz olarak, Genel Başkanımız defalarca söyledi, yine söylüyoruz: Artık, bu bütçe harcamalarının yönünü vatandaşımıza çevirmenin zamanı geldi. Bakın, Eskişehir'de Ticaret Odamız, sanayi Odamız, esnaf, iş insanları feryat figan, bankalar kredi vermiyor. Eskişehir'de sadece Ticaret Odasına bağlı hizmet sektöründe çalışanların sayısı en az 5 bin kişi. Dükkânlar kapalı, bu insanların maaşları nasıl ödenecek, kaynak bulabilir miyiz? Evet, bulabiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Geçilmeyen yollardan, tünellerden, uçulmayan havalimanlarından biz bu kaynakları yaratabiliriz. Onlara milyarlarca liralık garantiler verdiniz, o garantilerin en azından bir yıl süreyle ertelenmesini sağlarsak o garantilere ödenecek parayla 83 milyonun mağdur olmamasını sağlayabiliriz. Bunu hep birlikte becerebiliriz.
Değerli arkadaşlarım, son söz olarak da bu salgınla mücadele döneminde halkın haber alma hakkını korumalıyız. Halkın gerçekleri öğrenmesini sağlayan basın kuruluşlarına yardımcı olmalıyız. Önümüzdeki hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Sokağa çıkma yasağı sırasında gazetelerin halka ulaşmasını İçişleri Bakanlığı mutlaka sağlamalıdır. Ya bayiler açık tutulmalıdır, en azından belli saatler içinde ya dağıtım şirketlerine, matbaa çalışanlarına izin verilmelidir ama mutlaka halkın haber alma hakkı, habere ulaşma hakkı korunmalıdır. Basın İlan Kurumu da gazeteleri mutlak surette desteklemelidir, ileriye dönük vereceği reklamların parasını bugünlerde vermelidir. İletişim hakkı, bilgiye ulaşmak, basın özgürlüğü her zaman olduğundan çok daha önemlidir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)