| Konu: | Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 15.04.2020 |
SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri arkadaşlarım; hepinize saygılarımı sunuyorum.
Bir kez daha hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum, şu anda hastanede tedavi olanların hepsine de acil şifalar diliyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, her zaman bu kürsüde vatandaşlarımızın sorunlarını dile getiriyoruz, maalesef, şu ana kadar bir türlü çözüm bulamadılar.
Şimdi, değerli arkadaşlar, özellikle coronavirüsle ilgili ekonomik sorunları çözebilmek adına vatandaşlarımız devletten bir şeyler bekliyorlar. Beklentileri nedir? Devletin "Ey vatandaşım, günü geldi senden vergi aldım, günü geldi ilk doğduğunda o kimlik kartından harç aldım, günü geldi öldüğün zaman bile mezar vergisi aldım senden, günü geldi iş yeri açtığın zaman her şeyini aldım, günü geldi seni askere çağırdım, askere gittin, şehit oldun, gazi oldun bu vatan için. Hani, hep ben senden para topladım ya, işte o paraları bu zor günler için topladım." demesini bekliyor, vatandaş. İşte, devletten bunu bekliyor, çıksın devlet bunu desin. Sonra "Ey vatandaşım, sen git, evinde rahat uyu, o kesilen maaşını ben ödeyeceğim. O işini kaybedenler, o mamayı alamayanlar, o mamayı ben vereceğim." desin devlet. Vatandaş bunu bekliyor arkadaşlar. "Sen yine devletini bu sefer de dinle, evinde rahat ol; aşını, ekmeğini, tuzunu, sütünü ben göndereceğim." demesini bekliyor devletin ama nerede arkadaşlar! Şimdi, bir ekonomik paket açıklandı, inanın samimi söylüyorum, hani, o cumartesi-pazar günü sokağa çıkma yasağı ilan edildi ya, o ekonomik paket bazı üreticilerin sadece o günkü zararlarını ödeyemez; samimi söylüyorum, siyaset de yapmıyorum bu kürsüde.
Şimdi, bugünkü teklifte ne var arkadaşlar? Yine bir öteleme olayı var. Nedir? Altı ay. Diyelim ki arkadaşlar, altı ay sonra esnaflarımız iş yerlerini açtılar, normal hayatlarına döndüler; peki, altı ay içerisinde, zaten adamlarda para yok, işçilere mi para verecekler, sigortaya mı, vergiye mi? Yani, dolayısıyla sadece öteleme yetmez, onlara ciddi anlamda destek lazım; esnaflarımızın sigortalarını, vergilerini ödemek lazım.
Şimdi, suyla ilgili, elektrikle ilgili, doğal gazla ilgili yine öteleme; bu, sorunu çözmez arkadaşlar. Altı ay sonra ne olacak? Vatandaş zaten altı aydır işsiz, altı ay sonra o parayı nereden getirecek? Ben şunu söylüyorum: Altı ay öteleme yerine, bir yıl elektriği, suyu, doğal gazı mutlaka devlet karşılamalıdır; kapanan esnafımızın SGK primini, vergisini mutlaka ödemelidir. Az önce Sayın Gaytancıoğlu da dile getirdi, Amik Ovası'nda çiftçimiz perişan oldu, üretemez durumda şu anda. Yahu Allah aşkına, bir mazot desteği verelim. Bir mazot yahu, bir mazot desteği verelim. Sadece elektriği, suyu ötelemek yetmiyor arkadaşlar, istihdam sağlayan hiçbir vatandaşımızın tefeciye gitmemesi gerekiyor, bunun önüne geçmek gerekiyor. Bunun önüne geçecek kim? İktidar.
Şimdi "devlet" dedik ya, devlet elbette devlet ama devleti yönetenler şu anda kimler arkadaşlar?
Yine, şimdi, kamu alacakları mutlaka bir yıl devlet tarafından ödenmelidir. Yine, az önce değerli milletvekili arkadaşımız da dile getirdi. Ya, bizim çiftçilerimiz, özel bankalarda -samimi bir şekilde arkadaşlar, vatandaşlar Amik Ovası'nda ve beni arıyorlar- maalesef, ötelemiyorlar, özel bankalar ötelemiyor. Dolayısıyla bir kez daha iktidara buradan sesleniyoruz. Yine, toplu taşıma araçları sahipleri... Bu konuda onlara destek vermeliyiz. Bin TL...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum, Sayın Başkanım.
Şimdi, tabii, esnafımıza kredi verilmesi yönünde bir çalışma yapıldığını esnafımız duydu ve bankaya gidiyor, maalesef esnafımız kredi alamıyor, maalesef alamıyor.
Değerli arkadaşlar, kısaca birkaç şeyi sıralamak istiyorum. Özellikle servis şoförlerine ve diğer şoförlere mutlaka destek verilmeli, esnaflarımıza nakit destek verilmeli, faizsiz kredi mutlaka verilmeli ayrıca KOSGEB'den de mutlaka destek verilmeli.
Yine, bir konuyu daha özellikle dile getireceğim. Sokağa çıkma yasağında ciddi sıkıntılar yaşanmıştı. Bakkallar, sokağa çıkma yasağında evlere servis yapmak kaydıyla aslında açık kalabilirler. Bu konuyu İçişleri Bakanı mutlaka çözmelidir.
Değerli arkadaşlar, aynı zamanda yine sokağa çıkma yasağında üretici arkadaşlarımız mallarını toplayamıyorlar, bu konuda ciddi sıkıntılar var, çok ciddi telefonlar aldım son bir iki gün içerisinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
Sayın Başkanım, son bir dakika...
BAŞKAN - Buyurun.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum.
Yine, son olarak şunu ifade etmek istiyorum değerli arkadaşlar. Yine, bu teklifte, yurt dışında çalışan işçilerimizle ilgili herhangi bir madde yok. Yurt dışında işçilerimiz zaten işsiz kaldı, buradaki aileleri de şu anda perişan durumda. Dolayısıyla Arabistan, Kuveyt, Katar, Sudan, Libya ve diğer ülkelerde çalışan vatandaşlarımız mağdur olmakla birlikte aileleri de mağdur oldu. Bu maddelerde hiçbir şey yok onlar adına, mutlaka onların mağduriyetlerinin de giderilmesi gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Orhan Veli Kanık'ın Kitabe-i Seng-i Mezar şiirinin şu meşhur dizeleri var: "Hiçbir şey çekmedi dünyada nasırdan çektiği kadar." Gerçekten işçilerimiz de memurlarımız da milletimiz de hiçbir şey çekmedi dünyada iktidardan çektiği kadar diyorum.
Hepinize saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)