GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:93
Tarih:02.06.2020

MHP GRUBU ADINA SERMET ATAY (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 174 sıra sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşma yapmak üzere söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Tarihi binlerce yıllık olan köklü devlet yapımız, her çağda kendini yenilemiş, gelişmelere ve değişime ayak uydurmayı bilmiş, milletimizin sorunlarını çözmek, huzurunu ve refahını sağlamak hususunda devletin imkânları ölçüsünde tedbirler almıştır. Güvenlik meselesi de bu tedbirler çerçevesinde günün ihtiyaçlarına göre gelişmiş ve bu gelişimin gereği olan yeni mevzuat oluşturulmuştur.

Devletimizin iki bin iki yüz otuz yıllık düzenli ordu, yüz seksen bir yıllık Jandarma teşkilatı, yüz yetmiş beş yıllık polis teşkilatı güvenlik konusundaki tecrübelerin göstergesi ve özetidir. Bu tarihler, bu teşkilatların adı konularak teşekkül ettirildiği tarihlerdir.

İnsanlar, tarihin her döneminde, esaret altında bile yaşamlarını sürdürebilmiş, bir şekilde hayatını devam ettirmiştir fakat düzensiz ve güvenliksiz bir ortamda insanların yaşamını sürdürebilmesi mümkün olamamıştır. Medeniyetler hep bu güvenli, emin ortamlarda gelişmiş ve yükselmiştir. Güvenliğin ve emniyetin sağlanamadığı yerlerde eğitim, sağlık ve barınma gibi ihtiyaçların sağlanması pek mümkün olmamıştır. Bu itibarla, insanın birinci ihtiyaçları arasında güvenlik ve emniyet önemli bir yer tutmaktadır.

Ülkemizin ve vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda emniyeti, asayiş ve güvenliği sağlamak için çeşitli zamanlarda farklı teşkilatlar teşekkül ettirilmiş olup çarşı ve mahalle bekçileri teşkilatı da bu amaçla kurulmuştur ve genel kolluk kuvvetlerine yardımcı silahlı bir kolluk gücü olma sıfatını kazanmıştır.

Kökleri Osmanlı'ya dayanmaktadır çarşı ve mahalle bekçilerinin. 12 Mayıs 1914'te çıkarılan Çarşı ve Mahalle Bekçileri Hakkında Kanun-ı Muvakkatla şehir ve köylerde bekçilerin bulunması zorunlu hâle getirilmiştir. 14 Temmuz 1966 tarih ve 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle yardımcı kolluk olarak varlığını devam ettirmiştir. 1/12/1970 tarihinde ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yardımcı hizmetler sınıfında "çarşı ve mahalle bekçisi" unvanıyla yer almıştır. 1976 yılı öncesi il özel idarelerine bağlı, Emniyet ve Jandarma emrinde görev yapan çarşı ve mahalle bekçileri kadroları, 1976 Mali Yılı Bütçe Kanunu'nun 37'nci maddesiyle İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesine aktarılmıştır. 8/5/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5757 sayılı Kanun'la, yardımcı hizmetler sınıfında bulunan çarşı ve mahalle bekçileri emniyet hizmetleri sınıfına geçmiştir.

1995 yılı öncesinde göreve başlayarak hâlen aktif görevine devam eden 1.475 çarşı ve mahalle bekçisi bulunmaktadır. Emniyet teşkilatına 1995 yılından 2016 yılına kadar çarşı ve mahalle bekçisi alımı yapılmamıştır. 2016 yılı ve sonrası yapılan alımlarla Emniyet teşkilatına bugün itibarıyla 70'i kadın olmak üzere 26.791 çarşı ve mahalle bekçisi alımı yapılmış olup hâlen aktif olarak 28.266 bekçimiz görev yapmaktadır. Çarşı ve mahalle bekçileri için devletimiz 29.892 kadro ihdas etmiş olup 2019/1. Dönem olarak ilan edilen asil ve yedek kazanan adayların belirlendiği ve istihdam süreci devam eden 8.242 çarşı ve mahalle bekçisinin 2020 yılı içerisinde görev yapacakları illere atamaları yapılmıştır. Hâlen 1.041 çarşı ve mahalle bekçisinin işlemleri devam etmekte olup tamamlandığında sayılarının 29.307 olması beklenmektedir.

Günümüzde artan asayiş ve terör olayları, bekçilerin göreve başlamasıyla düşen suç oranları göz önüne alındığında bu kadroların artırılmasının yerinde olacağı düşüncesindeyiz. Bu kapsamda, milletvekillerimizce hazırlanan önümüzdeki bekçilik kanunu teklifi günün ihtiyaçlarına göre yeniden revize edilmiş ve yüce Meclise tevdi edilerek İçişleri Komisyonunda görüşülmüş, tartışılmış ve kabul edilerek Genel Kurula gelmiştir.

2016 yılı itibarıyla yeniden alımı yapılan ve aktif hâle getirilen çarşı ve mahalle bekçiliği sistemiyle bekçiler gece yaya devriye görevi ifa ederek suçu önlemekte, meydana gelen suçun şüphelilerinin yakalanmasında ve sorumluluk alanına giren bölgelerde asayişin sağlanmasında etkin bir şekilde görev almaktadır. Ancak mevcut kanun görev, yetki ve sorumluluk bakımından günümüz ihtiyaçlarını karşılayamamakta ve uygulamada kullanılmayan -özlük hakları, mali haklar, disiplin işlemleri gibi- hükümler yönünden sıkıntı ortaya çıkmaktadır.

Bu kapsamda, bu amaçla görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle çarşı ve mahalle bekçilerinin Emniyet ve Jandarma teşkilatlarında istihdam edilerek söz konusu teşkilatların kadroları içerisinde teşkilatın mevzuatına tabi olarak görev yapmaları, çarşı ve mahalle bekçilerinin görevlerinin ana hatlarıyla korunması, bunlarla birlikte uygulamada karşılaşılan tereddütlerin giderilmesi amacıyla görevlerinin sınıflandırılarak netleştirilmesi, çalışma saatlerinin haftalık çalışma süresi belirtilmek suretiyle belirlenmesi, devlet memuru statüsü kazanmış olduklarından işe alınmasına ilişkin şartların 657 sayılı Kanun'la uyumlu hâle getirilmesi ve güncellenmesi öngörülmektedir.

Bu kapsamıyla, bekçilerin mesleğe girişleri, çarşı ve mahalle bekçilerinin istihdamı valilik ve kaymakamlıkça tespit edilen ihtiyaçlara binaen 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu, Çarşı ve Mahalle Bekçiliğine Giriş Sınav Yönetmeliği, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda yapılmaktadır.

Alım olması durumunda illere göre alımı yapılacak çarşı ve mahalle bekçisi sayısı, şartları, başvuru yerleri, başvuru ve sınav tarihleri, istenecek belgeler ile gerek görülen bilgiler, başvurma süresinin bitiminden en az on beş gün önce Cumhurbaşkanlığının belirlediği kurumun sitesi ile Emniyet Genel Müdürlüğü veya Polis Akademisi Başkanlığı resmî internet sayfası ya da diğer uygun iletişim araçlarıyla duyurulmaktadır.

772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu'nda ilk atamaya yetkili amir valiler ve kaymakamlar olarak belirlenmiştir. İlk ataması yapılan çarşı ve mahalle bekçilerine Çarşı ve Mahalle Bekçilerinin Meslek İçi Eğitim ve Yetiştirme Esasları ile Kursların Düzenlenme Şekil ve Usullerini Gösterir Yönetmelik doğrultusunda Polis Akademisi Başkanlığında üç ay ve meslek içerisinde iki ay olmak üzere toplam beş ay süreyle eğitime alınacaklarına dair düzenleme yapılmaktadır.

Göreve yeni başlayan bekçilerimizin yüzde 19,4'ü üniversite mezunu -ki bu sayı 5.480 kişiye tekabül etmektedir- yüzde 17,2'si -yani 4.845 kişi- yüksekokul mezunudur, yüzde 59,8'lik -yani 16.911 kişilik- kısmı lise mezunu olup yüzde 3,3'ü -yani 932 kişi- ortaokul mezunu, çok az bir yüzdesi, binde 3'ü -98 kişi- ilkokul mezunudur.

Çarşı ve mahalle bekçiliğinin yürürlüğe girmesi ve bekçilerin göreve başlamasıyla, 2018 yılı ve 2019 yılı karşılaştırıldığında ülke genelinde hırsızlık suçlarında yüzde 8,7 düşüş, özellikle evden hırsızlık suçunda yüzde 15,3 düşüş olduğu görülmüştür. Günlük evden hırsızlık sayısı 2018 Ocak-2020 Mart arasında İstanbul'da yüzde 71'den 19'a, Ankara'da yüzde 24'ten 2'ye, İzmir'de yüzde 15'ten 4'e düşmüştür.

1 Eylül 2018 ile 31 Mayıs 2020 tarihleri arasında, bekçilerimiz tarafından 130.680 şahıs hakkında adli işlem yapılmış olup 4.862 hırsızlık olayına müdahale edilmiş, 1.219 kayıp çocuk bulunarak ailelerine teslim edilmiş, 3.959 yetişkin kayıp şahıs bulunmuş, 75.753 aranan şahıs hakkında işlem yapılmış, 276 kilo 832 gram uyuşturucu toz -yani eroin, kokain benzeri- 82.918 hap ele geçirilmiştir.

Esasen, bekçilik teşkilatının tekrar aktif olarak devreye alınması sonucunda son iki yılda, Türkiye genelinde mal varlığına karşı meydana gelen olaylarda 2019 yılının ilk on bir ayında yüzde 8,7 azalma meydana geldiği gibi, bu olayların aydınlatılması da yüzde 3,9 oranında artmıştır.

Türkiye genelinde asayiş hizmetleri kapsamında alınan tedbirlerle, tüm hırsızlık olaylarında son bir ayda yüzde 13,4 azalma meydana gelmiş olmasının yanında, aydınlatma oranında da yüzde 4'lük bir artış sağlanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çarşı ve mahalle bekçi teşkilatı, diğer kolluk kuvvetleriyle karıştırılmamalıdır. Bu teşkilat, motorize bir teşkilat değildir; sokaklarda yaya olarak görev ifa etmekte olup geceleri en ücra sokaklara kadar girerek devletin varlığını oralarda hissettiren bir teşkilattır.

Bir hukuk devletinin görevi sadece suç işlendiğinde failleri yakalamak, cezalandırmak değildir. Devletin en önemli görevi ve özelliklerinden bir tanesi, caydırıcı tedbirlerle suçu işlenmeden engellemek, tabiri caiz ise testi kırılmadan tedbir almaktır. Devletimizin, sahadaki vatandaşların malına, ırzına, çoluğuna, çocuğuna gelecek her türlü tehdide bir gözcüsü, bir koruyucusu olarak istihdam ettiği bekçiler, suçun önlenmesinde ciddi rolü olan aktörlerdir.

Her gün gözümüzün önünde kendi çocuklarımızın uyuşturucu girdabına sürüklenmesi, ülkedeki metropol illerin belirli mevkilerinde her köşebaşında çocuklarımızın uyuşturucuyla zehirlenmesi, mala karşı işlenen suçlardaki artışlar bu teşkilatın önemini daha da artırmıştır. Söz konusu mahallelerin özellikle suça teslim olması, asayişsizliğin baş göstermesi İçişleri Bakanlığımızı harekete geçirmiş, Bakanlık yetkilileri ve milletvekilleri çarşı ve mahalle bekçileri teşkilatını yeniden aktifleştirme yönünde adım atmış ve kanun teklifi önümüze gelmiştir.

722 sayılı Kanun, değişen mevzuat çerçevesinde güncelliğini yitirmiş, günün hukuki ve sosyal şartlarını takipten çok uzak kalmış, ihtiyaçları karşılayamaz hâle gelmiştir. Bu amaçla, çarşı ve mahalle bekçilerinin görev ve yetkilerinin, işe alınma ve çalışma şartlarının, özlük haklarının güncel mevzuat çerçevesinde düzenlenmesi ve hukuki statülerinin tespit edilmesi amacıyla bu kanun teklifi önümüze gelmiş bulunmaktadır.

Bu kanun teklifinin 1'inci ve 2'nci maddesiyle, çarşı ve mahalle bekçilerinin genel kolluk kuvvetlerine yardımcı bir silahlı kuruluş olduğu ve meslek amirlerinin istihdam edildikleri Emniyet, Jandarma teşkilatı içerisinde hiyerarşiye uydurulması öngörülmektedir. Çarşı ve mahalle bekçilerinin bir sınavla alınacağı, bu sınav sonucunda hastalık ve engel hâli olmadığı sağlık kurulu raporuyla tespit edilen bekçilerin Emniyet ve Jandarma teşkilatlarına İçişleri Bakanının onayıyla aday memur olarak atanması, adaylık süresinin iki yıldan fazla olamaması, adaylık süresi içerisinde verilen temel ve hazırlayıcı eğitimlerde başarılı olanların asaleten atamalarının yapılması öngörülmüştür.

Bu kanunun 3'üncü ve 4'üncü maddesinde yapılan düzenlemeyle adaylık süresi içerisinde temel hazırlayıcı eğitim devrelerinde başarısız olanlar ile adaylık süresi içerisinde hâl ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları ve devamsızlıkları tespit edilenlerin, disiplin cezası almış olanların İçişleri Bakanı onayıyla ilişiklerinin kesilmesi düzenlenmiştir.

Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi'nin 5'inci maddesinde, halka yardım görevi kapsamında, mahalle sakinlerinin istirahat, sağlık ve selametini sağlamaya yönelik görevleri sayılmıştır: Yolda hastalanan, kazaya uğrayan, yardıma muhtaç vatandaşımıza yardım etmek; yardıma ihtiyaç duyduğu tespit edilen, şiddet mağduru veya istismara uğrama riski taşıyan kadın, çocuk ve kimsesizleri, engelli ve âciz olanları en yakın kolluk birimine teslim etmek; bir semt veya sokak sormak için başvuran vatandaşa bilgi vermek, yardımcı olmak; doğum, ölüm, hastalık, kaza, yangın ve afette yardım isteklerini karşılamak; büyük afetlerde halkı uyarmak; toplum sağlığını tehdit eden bir hayvanı tespit ettiğinde engellemek, kolluk ve belediyeye haber vermek olarak sıralanmıştır.

Kanunun 6'ncı maddesinde, çarşı ve mahalle bekçilerinin kamu düzeni ve kamu güvenliğini sağlama kapsamında önleyici ve koruyucu görevleri sayılmakta olup bu kapsamda, görev saatleri içerisinde, görevlendirildikleri bölgede devriye hizmeti yürütmek; vatandaşımızın mallarının korunmasında noksan tedbirleri tamamlattırmak; görev saatleri içerisinde tespit ettikleri şüpheli durum ve kişileri genel kolluk birimlerine bildirmek; kamu düzenini bozacak mahiyetteki hareketleri genel kolluğa bildirerek önleyici tedbir almak; uyuşturucu, kumar ve fuhuşla mücadele kapsamında şüpheli gördüğü yerleri genel kolluk birimine bildirmekle görevli kılınmış olup vatandaşımızın can, mal ve ırzına yönelik saldırı ve tehditleri önleyip genel kolluk birimleri gelinceye kadar gerekli önlemleri almak, vatandaşımızın huzur ve istirahatini bozanları engellemek; elektrik, su, doğal gaz ve kanalizasyon gibi arızaları genel kolluk birimlerine bildirip önlem almak; sokak ve geçitlerde trafiğe mâni olan taşıtları ve engellerin kaldırılmasını sağlamak ve gerektiğinde bunu kolluk birimine bildirmek gibi tedbirleri almakla da görevli ve yetkilidir.

Bu kanunla yeni bir yetki getirilmeyip mevcut kanundaki yetkiler halka yardım, önleyici ve adli yetkiler olarak 3 grup hâlinde ve günümüzde uygulanabilirlik durumuna göre yeniden düzenlenmektedir. Bunun tek istisnası, hâlen yönetmelikte belirtilen kimlik sorma yetkisine -ki bu, mahkeme kararlarıyla istenen bir hükümdür- ihtiyaç duyulmuş olup Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu'nda olduğu gibi bu kanun teklifinde de açıkça bu yetkiye yer verilmiştir.

Madde 7'yle, bir suç ve kabahatin işlenmesini önlemek; suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç ve kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek; hakkında yakalama emri bulunan şahısları tespit etmek; topluma yönelik, kişilerin vücut bütünlüğü veya mal varlığı bakımından mevcut ve muhtemel tehlikeyi önlemek amacıyla görev saatleri içerisinde ve görev bölgelerinde kişileri ve araçları durdurabileceği ve kimlik sorabileceği düzenlenmektedir.

Hâlen uygulanmakta olan 1966 tarihli Çarşı ve Mahalle Bekçilerinin Vazife Yönetmeliği'nin 16'ncı maddesi "Bekçiler bölgeleri içerisinde dolaşan şüpheli şahısları takip eder ve hüviyetlerini araştırır." hükmü gereği, kimlik sorma yetkilerini kullanan bekçilerin yönetmelikten aldıkları bu yetki -Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu'nda olduğu gibi- kanunla düzenlenmiştir, yani yönetmelikte var olan yetki kanunlaştırılmış olmaktadır.

Durdurma ve arama yetkisinin kullanılabilmesi için makul bir sebebin bulunması gerektiği, süreklilik arz edecek ve keyfîlik oluşturacak bir biçimde durdurma işleminin yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, makul şüphe, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'ndeki madde 6'ya göre, hayatın akışına göre somut olaylar karşısında duyulan şüphedir; ihbar ve şikâyeti destekleyen emarelerin var olması gereklidir. Makul sebep ise konunun uzmanları tarafından ortak görüşle anlamlandırılıp değerlendirilen bir olgudur.

Polis Vazife ve Salâhiyetleri Kanunu'nda durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için makul şüphenin bulunması gereklidir. Kanun teklifine göre de bekçilerin durdurma yetkisini kullanabilmesi için makul sebebin bulunması gerekir. Durdurma yetkisinin kullanma sınırı belirlenmiş olup bekçiler bu yetkiyi, ancak suçu önlemek, suçüstü hâlinde failleri yakalamak, hakkında yakalama veya zorla getirme kararı olanları tespit etmek ve kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya mal varlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel tehlikeyi önlemek amacıyla kullanabilecektir.

Çarşı ve mahalle bekçisi, kimliğini sorduğu kişiye öncelikle kendi kimlik belgesini gösterecek, daha sonra durdurduğu kişiye kimliğini sorabilecek ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilecektir.

Çarşı ve mahalle bekçisinin durdurduğu kişi üzerinde, aracında silah ve tehlike oluşturan bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı hâlinde gerekli tedbirleri alabileceği düzenlenmektedir ve makul şüphenin varlığı hâlinde Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nde tarif edildiği şekilde, durdurulan kişinin üzerindeki elbiseler çıkarılmaksızın yoklama biçiminde kontrol yapılır. Bu yoklamanın elle, ince arama olmayacak şekilde, "kaba arama" tabiriyle tarif edilen şekilde olacağı, kişide silah bulunduğu sonucunu çıkarmaya yeterli şüphe meydana gelirse kendiliğinden silah ve suç eşyası araması yapılabileceği düzenlenmiştir.

Suçluyla karşılaşan bekçinin kendi can güvenliği ve suç delilinin ele geçirilmesi, suçlunun yakalanıp kanun önüne çıkarılması için arama yetkisi şarttır; aksi takdirde, bekçinin görevini yapmaması zafiyeti ortaya çıkacaktır.

Çarşı ve mahalle bekçilerinin madde 8'le kamu düzeni ve kamu güvenini sağlamak amacıyla ifa edeceği adli görev ve yetkileri sayılmaktadır. Bu kapsamda, çarşı ve mahalle bekçisi, suçüstü ve suç işlendikten sonra suç delilleri meydanda iken şüpheliyi yakalamak; şüphelinin kendisine veya başkasına zarar vermesini önlemek hususunda tedbirleri almak; delilleri muhafaza altına almak; varsa olayın tanıklarını ve adres bilgilerini genel kolluk birimlerine bildirmekle görevli ve yetkilidir. Bekçiler, bu kanunla, hakkında tutuklama ve yakalama kararı çıkarılmış şüpheliyi gördüklerinde derhâl yakalamak, bağlı bulunduğu genel kolluğa teslim etmekle görevli ve yetkili kılınmıştır.

Hâlihazırda, mevcut uygulamaya göre, çarşı ve mahalle bekçileri, 2008 yılında kanunla emniyet hizmetleri sınıfına dâhil edilmeleriyle birlikte, bu sınıfta yer alan diğer polis amir ve memurlarında olduğu gibi adli ve idari tedbirler dışında silahlarını her zaman taşımaktadırlar. Bekçiler, 1966 yılından bu yana yürürlükte bulunan mevcut kanuna göre silah taşımakta ve yine mevcut kanuna göre Polis Vazife ve Salâhiyetleri Kanunu'nda polise verilen silah kullanma yetkisini kullanmaktadırlar.

Son zamanlarda, bazı kesimlerde ve Komisyonumuzda çarşı ve mahalle bekçileri sanki ayrı bir kolluk gücü gibi eleştiriler dile getirilmiş ise de 10'uncu maddede, çarşı ve mahalle bekçilerinin genel kolluk kuvvetlerine yardımcı bir kolluk gücü olacağı açıktır. Mevcut, 1966 tarihli 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu'nun 2'nci maddesinde çarşı ve mahalle bekçi teşkilatının, en büyük mülki amirin emrinde, genel zabıtaya yardımcı, silahlı bir kuruluş olduğu açık bir şekilde tarif edilmiştir. Aynı kanunun 5'inci maddesinde, çarşı ve mahalle bekçilerinin 2559 sayılı Kanunun 16'ncı maddesinde belirtilen hâllerde silah kullanabileceği hükmü mevcut olup yeni düzenlemede 9'uncu maddeyle, Polis Vazife ve Sal?hiyet Kanunu'nun 16'ncı maddesinde belirtilen şekilde silah taşıma ve kullanma yetkisi çarşı ve mahalle bekçilerimize de verilmiştir. Bu, bir ayrıcalık değil, çarşı ve mahalle bekçilerimizin görevini layıkıyla yapabilmesi ve can güvenliği için bir zorunluluktur.

Önceki dönemlerde, bekçilerin kolluk kuvveti değil de yardımcı personel gibi görevi olmayan konularda kullanıldığı açık bir gerçek olup çarşı ve mahalle bekçilerinin başka görevlerde kullanılmaması için 11'inci maddeyle, kolluk hizmetleri görevleri dışında her ne olursa olsun çalıştırılamayacağı açıkça belirtilmiştir.

Çarşı ve mahalle bekçilerinin çalışma süresi kırk saat olup haftada bir gün istirahat edecekleri, çalışma saatlerinin güneşin batışından doğuş saatine kadar olan zaman dilimini kapsayacağı, belirtilen çalışma süresi ve saatleri dışında çalıştırılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı kanunun 15'inci maddesiyle, jandarma hizmetinde çalışan çarşı ve mahalle bekçilerinin uzman jandarmayla eşit statüde olacağı belirtilmiş olup bu husus, çarşı ve mahalle bekçisinin jandarma hizmetinde yerinin ve rütbesinin belirlenmesi açısından önemli bir düzenlemedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36'ncı maddesinde yapılan değişiklikle, çarşı ve mahalle bekçilerinin jandarma hizmetleri sınıfına da dâhil edilmesi ve jandarma hizmetleri sınıfında yer alan çarşı ve mahalle bekçileri hakkında, emniyet hizmetleri sınıfında yer alan emsali çarşı ve mahalle bekçilerinin mali ve sosyal haklarının uygulanmasına ilişkin düzenleme de yapılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin Komisyon görüşmeleri sırasında ve sonrasında bir çok farklı görüş ortaya sürülmüş olup bu kanun teklifi farklı şekillerde topluma lanse edilmeye çalışılmıştır. Öyle ki çok garip bir şekilde, kanunda açıkça çarşı ve mahalle bekçiliğinin görev ve yetkileri sınırlandığı hâlde ve bu çok net olmasına rağmen, sanki yeni bir bağımsız kolluk teşkilatı kurulduğu yönünde toplumda yanlış bir algıya sebebiyet verecek açıklamalar yapılmıştır. Yapılan düzenlemelerin keyfî olduğu, kanunsuz olduğu gibi muhalefet gerekçeleri sıralansa da bunların hiçbir somut, elle tutulur bir temele dayanmadığı açıktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERMET ATAY (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi Sayın Atay.

SERMET ATAY (Devamla) - Buradaki "Keyfîlik" kelimesiyle ne kastedilmektedir? Polis ve Jandarma teşkilatlarına yardımcı bir teşkilatın kurulması ve suç işlenmeden önce tedbir alarak suçun önlenmesi amacının neresi keyfîliktir? Biraz önce bahsettiğimiz ve rakamlarını verdiğimiz suçlardaki azalmadan bu düzenlemeyi "keyfî" olarak niteleyenlerin haberi yok mudur? Teklifin Komisyon görüşmelerinde dile getirilen muhalefet şerhlerini aynen naklediyorum: "Teklif, bekçileri 'kolluk' olarak isimlendirmekten kaçınan yürürlükteki 772 sayılı Kanun'dan ayrılarak çarşı ve mahalle bekçilerini yardımcı silahlı kolluk kuvveti olarak nitelemektedir." denmektedir. Oysa 772 sayılı Kanun'un 2'nci maddesi açıkça "Çarşı ve mahalle bekçi teşkilatı, en büyük mülki amirinin emrinde, genel zabıtaya yardımcı, silahlı bir kuruluştur." der. Asıl belirsizlik buradadır. Genel zabıtaya yardımcı bir silahlı kuruluş olarak belirlenen çarşı ve mahalle bekçileri teşkilatı kolluk gücü değilse nedir? İfa ettiği görev itibarıyla bir kolluk vazifesi yapan bu teşkilatı kolluk gücü olarak nitelendirmezsek bu hizmetin adını ne koyacağız? Meselenin özü: Bu teşkilat yardımcı bir kolluk gücü görevi ifa ettiğinden, yeni düzenlemeyle işin adı konulmuştur; bu, açık ve nettir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

SERMET ATAY (Devamla) - Devletimizin devamlılığı, asayişin ve güvenliğin tesisi, vatandaşımızın huzur ve selameti için atılan bu adımı destekliyor; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bu kanunun Türkiye Cumhuriyeti devletimize, İçişleri Bakanlığımıza ve kolluk kuvvetlerimize hayırlara vesile olmasını; yeni göreve başlayacak ve görevdeki bekçilerimize ve cefakârca çalışan tüm güvenlik güçlerimize başarılar diliyoruz. Ve bir kez daha yineliyoruz, bekçilik kadrosunun mutlaka artırılması gerektiğini arz ediyoruz.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)