| Konu: | Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 03.06.2020 |
MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, sözlerime büyük usta, komünist şair Nazım'ın dizeleriyle başlamak istiyorum. "Sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman/ Vatan ki onların evidir sevgilim, bunlar vatana düşman." (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
Ülkede bir sürü sorun var, halk ağır bir sefaletle uğraşıyor, insanlar işsiz, kadınlar katlediliyor ve sokaklarda insanlar, hapishanelerde avukatlar açlık grevinde adalet arıyor ve iktidar bütün bunların ortasında bekçi kanununu getiriyor. Bizim herkesten bir farkımız var, biz bekçi kanununun temeline de ruhuna da kendisine de karşıyız. Biz, halka karşı her çeşit zor örgütünün kendisine karşıyız.
İktidar bekçi kanununu getiriyor. Ne zaman getiriyor? Amerika'da insanlar polis terörü için sokaklara döküldüğü zaman getiriyor. Anadolu Ajansından TRT'sine, Cumhurbaşkanından televizyonda konuşanına, herkes polis şiddetini protesto ediyor. Başkalarının ırkçılığını lanetlemek, başka devletlerin polis şiddetini protesto etmek kolay. Ben dün Kadıköy'deydim. 50-60 tane genç Amerika'daki polis şiddetini protesto için bir basın açıklaması yapacaktı. 500 tane polis getirdiler ve o polisler o gençleri coplarla, kalkanlarla eze eze gözaltına aldı. Ben yanlarındaydım ve polis terörünün ne olduğunu ben orada gördüm. Şimdi bekçi kanununu getirerek aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. Amerika'da halk ayakta. George Floyd'un ırkçı bir polis tarafından öldürülmesine karşı ayakta ama sadece bir ırkçılığa karşı ayaklanma değil o. Çünkü Amerika'da sadece bu salgın döneminde 100 bin insan öldü, Amerika'da 30 milyon insan işsiz kaldı. Ölenlerin yüzde 80'i yani yaklaşık 80 bini siyahlardan ve Latinlerden oluşuyor. İşsiz kalanların çoğu da onlardan oluşuyor. Ve Amerikan Hükümeti de aynı şeyleri yapıyor. Derler ki: İnsanlar Beyaz Saray'ın önüne yığıldığında Trump sığınağa kaçmış. Çok doğaldır. Halk harekete geçtiğinde, halk ayağa kalktığında zorbalar sığınaklara sığınırlar, sığınağa kaçarlar. Ve biz şimdi bekçiye silah vermeyi, bekçiyi güçlendirmeyi tartışıyoruz. Peki, ne zaman tartışıyoruz.? Salgın döneminde polislerin Eyüp'te, polislerin Zeytinburnu'nda, polislerin Kadıköy'de insanları tartakladığı, evlerinin kapılarını kırmaya çalıştığı ve onlara sövdüğü, her çeşit hakareti yapıp onları elleri kelepçeleyip gözaltına aldığı zaman tartışıyoruz. İktidar bir kolluk kuvveti yaratıyor.
Ben buradan bütün halklara sesleniyorum. Bu iktidarın bu yasası onların hem niyetlerini hem korkularını ortaya koyuyor. Bu yasayla bu iktidar halka karşı yeni bir silahlı güç yaratmaya çalışıyor. Korkusu mu? Korkusu basit. Gezi başkaldırısının 7'nci yılındayız. Bu ülkenin en onurlu hareketinin 7'inci yılındayız ve biz biliyoruz ki Gezi'nin korkusu hâlâ sarayın bin odası arasında dolaşmaya devam ediyor. Ve iktidar bütün bu yolsuzluğu, bütün zulmü, sefaleti ve yoksulluğu engellemek için, bu ülke halkının elini toprağa basıp başını kaldırmasını engellemek için, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı çıkmasını engellemek için zor aygıtlarını güçlendirmeye, halkın karşısına polisle, bekçiyle çıkmaya çalışıyor.
Ben buradan açık ve net bir şey söylemek istiyorum. Gezi'nin yarıda bıraktığını bu halk tamamlayacak. Zulüm ekiyorsunuz ve öfke biçeceksiniz. Bu sefaletin, bu yoksulluğun, halka karşı bu hoyratlığın ve zorbalığın karşılığını bu halktan alacaksınız. Amerika'da olanlardan korkun. Gezi'yi hatırlayın ve yeni bir Gezi'yi bekleyin. Ama yeni Gezi eskisi gibi olmayacak. Zorbalığı, sarayın saltanatını süpürecek...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Tehdit mi ediyorsunuz?
MUSA PİROĞLU (Devamla) - Ben kimseyi tehdit etmiyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) -Siz bunları dağa kaçıranlara söyleyin.
MUSA PİROĞLU (Devamla) - Tekrar ediyorum. Üstüne alınan çok rahat alınabilir. Zorba kimse, hırsızı kim koruyorsa, katili kim koruyorsa o üstüne alınacak. Halk ayağa kalkacak ve bu iktidarı da iktidardan geri kalan hepsini de süpürecek ve bunun için bu zorbalığa ihtiyaç duymayacak. Halkın kendi vicdanı bunun hesabını soracak ve bu bekçi kanunuyla bu polis yasalarıyla bunu engelleyemeyeceksiniz, bunu böyle bilin. (HDP sıralarından alkışlar)