| Konu: | Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 10.06.2020 |
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Değerli milletvekilleri, çarşı bekçileriyle ilgili kanun teklifi üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Kanunun hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ederim.
Çarşı ya, hakikaten "Çarşı her şeye karşı" misali oldu. AK PARTİ ve MHP ne yaparsa yapsın her şeye karşı olma misali, elinizden geldiğince karşı çıkıyorsunuz.
Elli yıl önce bekçiler, bizim hayatımızda çok anlamlı -ki birçoğunuzun hayatında, benim yaşıtımda olanlar için- çok önemli, çok kıymete değer insanlardı. Bizim için, bekçi dedeydi, bekçi babaydı; mahallenin huzuruydu, mahallenin huzuruydu, mahallenin güveniydi. Esasında bekçileri kaldırmakla bu ülkede bir yanlış yapılmıştı ve yıllar sonra tekrar bekçilik müessesesi hayata geçirilerek bir yanlıştan -bana göre- dönülmüş oldu.
Bekçilerin hayatımıza girdiği şu çok kısa zaman diliminde, benim memleketim Ordu başta olmak üzere, eminim ki Türkiye'nin birçok yerinde artık çocuklarımızı çok rahat sokağa gönderebilir olduk; gelmediklerinde endişe etmez olduk; mahallede çakal takımı, ipsiz sapsızlar nara atıp kavga eder olmaktan uzaklaştılar, bir huzura ulaştık. Fakat her kesimde, her insan topluluğunda yanlışlar olabileceği gibi bekçi kardeşlerimiz -ki yaşları 20-25 arasında- yanlış yaptıklarından dolayı, hata ettiklerinden dolayı veya gün içerisindeki stresle karşılıklı sert bir tartışma... Ki biz milletvekili olmamıza rağmen, bu Mecliste seçilmişler olarak birbirimizle çoğu kere çok acımasız kavgalar edebiliyoruz. E, bu bekçi kardeşlerimiz de ister istemez -insan olmanın gereği- belki yanlış, belki haksız uygulamalar yapmıştır. Ama bu kin ve nefret ne? Bekçiye eşkıya muamelesi yapmak ne oluyor? Bekçiye âdeta terörist gibi davranmak ne oluyor? Bu memlekette terörist arıyorsanız, PKK'lı vatan hainleri var, FETÖ'cü şerefsizler var, Pensilvanya'daki sümüklünün itleri var! Öyleyse bekçiden ne istiyoruz ki böylesine acımasız davranıyoruz?
Onun için, bu yasayla çıkarılacak bekçi kardeşlerimizin hak ve hukukları doğrudur. Türkiye Büyük Millet Meclisinde çok önemli bir kanun yerine getiriliyor. Ben bu kanunu hazırlayanlara çok teşekkür ediyorum. İnşallah bekçi kardeşlerimiz burada yapılan eleştirileri de dikkate alırlar, daha sıcak, daha sempatik bir tavır sergilerler.
Bunlar hiç kimsenin kolluk kuvveti değildir, hiç kimseyi tehdit için de kurulmadılar. Bu memlekette eğer birileri başkaldıracaksa, birileri bu ülkede isyan başlatacaksa veya darbe yapacaksa bekçiye de gerek yok, polise de gerek yok, 83 milyon Türk milleti darbeye karşı gelir. (MHP sıralarından alkışlar) Onun için, bu kanunun hayırlara vesile olmasını tekrar niyaz ediyor, hazırlayanlara teşekkür ediyorum.
Bu arada, infaz koruma memurlarıyla ilgili bir iki cümle sarf etmek istiyorum. Kırk beş günden bu tarafa hapishane hayatı yaşıyorlar. Cezaevlerinde büyük tehlikelere maruz kalıyorlar, daha iki gün önce Rize'de bir infaz koruma memuru acımasızca bıçaklandı. Bu kardeşlerimizin emniyet hizmetleri sınıfına dâhil edilmesi gerekir. Bu yasa görüşülürken -İçişleri Bakan Yardımcımız da burada, Hükûmetimiz burada, Cumhur İttifakı olarak buradayız- söz verilen 3600 de yerine getirilmeli, infaz koruma memurlarıyla birlikte gümrük, orman muhafaza memurları ve polis kardeşlerimizin beklentileri gündeme taşınmalıdır.
Ayrıca -Sayın Mehmet Muş burada, AK PARTİ'liler burada- bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımıza seslenmek istiyorum: Sayın Cumhurbaşkanımız esnafımızın derdiyle dertlendi, birçok meseleyi çözdü. İnşallah en kısa zamanda -Sayın Doğan Kubat Sayın Cumhurbaşkanımıza iletilmek üzere- şu internet kafeleri de bir an önce hayata geçirelim, buralarda insanlar her geçen gün iflasa doğru gidiyor, internet kafeleri de açalım diyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)