GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:10.06.2020

DİLŞAT CANBAZ KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Genel Kurul üyeleri; Türkiye âdeta bir polis devletine dönüşmüş durumdadır. Son dönemde artan polis şiddeti ve buna bağlı olarak insan haklarına yönelik hak ihlalleri her geçen gün artmaktadır. En asgari demokratik taleplerimiz dahi iktidar direktifiyle polis şiddetine uğramaktadır. Emekçilerin, kadınların, gençlerin 12 Eylül darbecilerinin yaptığı ve oldukça yetersiz ve cılız olan anayasal hakları dâhil birçok alan da polisler tarafından tanınmamaktadır. Öyle ki birçok demokratik protesto ve etkinliklerde polis müdürleri ve amirleri bu hakları tanımadıklarını iktidardan aldıkları güçle çekinmeden ifade edebilmektedirler. Cezasızlık ve iktidarın sağladığı dokunulmazlık zırhı kolluk kuvvetlerini her geçen gün keyfî davranmaya yöneltmekte, buna bağlı olarak da polis şiddeti her geçen gün artmaktadır. Görev ve üslubun sınırlarını aşan kolluk güçlerinin bu tavır ve yönelimleri artık istisnai bir durum olmaktan ziyade genel ve yaygın bir tavra dönüşmüştür.

Geçmişten bugüne, iktidarın polis güçlerine sağladığı bu imtiyaz ülke tarihini kanlı sayfalarla doldurmuştur. Hatırlayalım 1992'de Cizre "Nevroz"unu, 1995'te Gazi Mahallesi'ni, 1 Mayıs Mahallesi'ni, Ali Korkmaz'ı, Ethem Sarısülük'ü, Berkin Elvan'ı, Uğur Kaymaz'ı, Dilek Doğan'ı ve burada ismini sayamayacağımız birçok kişiyi. Birçok insan polis şiddeti nedeniyle kitlesel veya tek tek yaşamlarını yitirmişlerdir. Bunun karşılığında ise birçoğunun ya uzun yargılamalar sonunda ya da zaman aşımından dosyaları kapatılmış; ya beraat ettirilmiş ya da göstermelik cezalar almıştır. Emniyet ve Jandarma içindeki ırkçı örgütlenmeler bugün artık kendisini gizleme gereği duymayacak kadar cüretkârdır. Birçok Emniyet mensubu ırkçı ve faşist örgütlenmelere sempatilerini saklama gereği duymamaktadır. Eğer iktidar, Emniyet ve Jandarma içindeki hukuk tanımaz bu grupları korumaya devam eder ve bunlara karşı hukuksal ve idari tedbirler almazsa ülkemizi oldukça zor günler beklemektedir.

"ABD'de ırkçı saldırılara karşı olduğunu" beyan eden AKP ve Genel Başkanı Tayyip Erdoğan öncelikli olarak kendi coğrafyasına bakmalı, başta Emniyet teşkilatı olmak üzere ülkemizde el altından korunan kamu ve sivil ırkçı faşist örgütlenmelere karşı acil harekete geçmelidir.

Bugün bekçilere yönelik yeni yetkileri ve bir kanun teklifini görüşüyoruz. Bugün bizler açısından nelerin getirileceğini ve bu yasa geçerse ne kadar hak ihlali olacağını önümüzdeki süreçlerde göreceğiz.

Kurulduğu günden beri AKP gençlik örgütleriyle doğrudan ilişkisi olduğu iddia edilen bekçilere yönelik bu yetki artırımı, yarın için oldukça sıkıntılı süreçlere neden olacak. Psikososyal değerlendirme yapmadan, siyasi referanslarla alınan bekçilerin ideolojik ve siyasal konumlanışı, demokratik toplumsal muhalefete yönelik konumlandırıldıkları yönünde haklı kaygılara neden olmaktadır. Daha yeni denilebilecek bekçiliğin kısa sürede birçok hak ihlali iddialarıyla gündeme gelmesi bu haklı kaygıları kuvvetlendirmektedir.

Gerçek bir demokrasinin kıstası, muhalefetin talep ve eleştirilerini ifade etme özgürlüğüdür. İktidarın muhalefete karşı konumlandırdığı yargı ve polis gücüne ek olarak bekçilerin yetkilerinin artırılması demokratik mücadele yöntemlerine ve muhalefete yönelik açık bir kuşatma girişimidir. AKP iktidarı her defasında kolluk güçlerini daha sınırsız yetkilerle donatırken muhalefeti, halkı polis ve bekçi şiddetine karşı koruyacak gerçekçi ve yaptırım gücü olan hiçbir yasal düzenlemede ve denetimde de bulunmamaktadır.

Bugün iktidar toplumsal muhalefetin talep ve önerilerine "terör" "hain" yaftası yapıştıradursun, polisleri, bekçileri sınırsız ve sorumsuz yetkilerle donatsın, hakikat olan ve haklı olan er ya da geç galip gelecektir. Erdoğan denetimindeki AKP iktidarı da emekçilere karşı patronları, doğaya karşı betonu, hakikate karşı yalanı kollayan, koruyan adaletsiz ve haksız yönetim biçiminden artık vazgeçmelidir. Bu yönetim anlayışının, ülkedeki sorunları çözmek bir yana dursun, olan sorunları boyutlandırdığını ve yeni sorunları ortaya çıkardığını göreceğiz ve görmekteyiz.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)