| Konu: | Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 16.06.2020 |
HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, HDP olarak Türkiye'nin, ülkemizin doğusundan batısına, başkent Ankara'ya doğru bir adalet yürüyüşü, bir özgürlük yürüyüşü, bir hakikat, bir kardeşlik yürüyüşü gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız, eş başkanlarımızın şahsında vekillerimizle, yöneticilerimizle, halkımızla beraber girişimlerimiz, etkinliklerimiz günlerdir devam ediyor.
Biraz önceki oturumda İYİ PARTİ'nin Değerli Grup Başkan Vekili Sayın Lütfü Türkkan 15 Temmuz gazileriyle ilgili "15 Temmuz gazileri 'para' dedi, siz, sopa verdiniz." diye böyle ironik bir ifade kullanmıştı. İşte tam da bu aslında Türkiye'de şu anda yaşanan, arkadaşlar. Biz, iş diyoruz, aş diyoruz ama karşılığında cop görüyoruz. Biz, eşitlik diyoruz, huzur diyoruz ama gaz yiyoruz. Biz, barış diyoruz, güven diyoruz, özgürlük diyoruz ama eş başkanlarımızdan tutun vekillerimiz, arkadaşlarımız, kadınlarımız, gençlerimiz kendilerini zindanda buluyorlar. Biz, demokratik bir Türkiye; özgürlükçü, barış içinde, hepimizin birbirimize güven duyduğu, geleceğimizin güven içinde, huzur içinde olduğu bir ülke, bir toplum diyoruz ama karşılığında "HDP kapatılsın." kampanyalarıyla karşılaşıyoruz. Biz, insanlık diyoruz, vicdan diyoruz, ahlak, adalet diyoruz, hakikat diyoruz ama "Biz, Mecliste HDP istemiyoruz, terörist istemiyoruz." diye bizi illegalize etme ithamlarıyla karşılaşıyoruz.
Değerli arkadaşlar, iktidar vekilleri, muhalefet vekilleri; sağ sol hiç fark etmeden bütün halkımıza ve sizlere tekrar söylüyorum, soruyorum, vicdanlarınıza dönün, hepimiz kendimize bir ayna tutalım: HDP terörize edilmeye çalışılırken, "HDP kapatılsın." diye kampanyalar düzenlenmeye çalışılırken, HDP üzerinden milyonlarca insan illegalize edilmeye çalışılırken bütün umudunu, emeğini, fedakârlığını, gecesini gündüzünü demokratik mücadele için, parlamenter sistem için, "Sandıklarda kendi iradesi çıksın." diye ekmeğini, aşını feda ederek, uykusunu, çoluğunu çocuğunu feda ederek emek vermiş milyonlarca emekçimiz, halkımız var bizim. Bu insanlar isteseler dağa çıkamazlar mıydı arkadaşlar? Bizim grubumuza soralım, ben kendime soruyorum arkadaşlar. Demokratik mücadeleyi, parlamenter sistemi, insanlarımızın iradesini, bu mücadeleyi tercih ederek, bizler, her birimiz buraya geldik. İsteseydik dağa gitmeye engel mi var bize? Gidip savaşamaz mıydık? Dağı tercih edemez miydik sevgili arkadaşlar?
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Hüda Hanım, hürsünüz, gidebilirsiniz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Tercih sizin Hüda Hanım.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Dağdakiler savaşmıyor, terörist o dağdakiler, terörist!
HÜDA KAYA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, kızgınlıkla, öfkeyle cevap vermeyelim, anlamaya çalışalım değerli arkadaşlar. İktidarın yaptığı bütün nefret politikalarına rağmen, bütün ötekileştirmesine rağmen, bütün bölücü tahriklerine rağmen bu ülke bölünmüyorsa HDP sayesinde bölünmüyor. (AK Parti sıralarından "Ooo" sesleri, gürültüler)
Bu ülkede barış varsa HDP'yle var, bu ülkede hâlâ gelecekten, adaletten, hakikatten bir umut varsa... İnanın, bunu var ya bir partili olarak söylemiyorum.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Bunları aynaya bakıp söyleyebiliyor musunuz?
HÜDA KAYA (Devamla) - HDP sayesinde hâlâ barışa milyonların umudu var, HDP sayesinde hâlâ insanların eşitlik ve özgürlüğe umudu var arkadaşlar.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Aynaya bakıp söyleyebiliyor musunuz?
HÜDA KAYA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, cevap veriyorsunuz ama on sekiz yıllık iktidarla ülkeyi zindana döndürdünüz, ülkeyi cehenneme döndürdünüz, ülkeyi uçuruma döndürdünüz. İnsanlar karısını ve çocuklarını vurup intihar edecek duruma geldiler.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Küçücük kızlara yapılanlara, tek kelime söylemediniz PKK'ya Hüda Hanım!
HÜDA KAYA (Devamla) - Neye karşı çıkıyorsunuz arkadaşlar? Arkadaşlar, bakın, çok yapay ifadelerle tahrik ediyorsunuz.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Ayıp! Ayıp! Ayıp!
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Tecavüze uğrayan kızlardan neden bahsetmiyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Kaya.
HÜDA KAYA (Devamla) - Hemen toparlıyorum Sayın Başkanım.
Değerli arkadaşlar, sevgili vekillerim, bakın, tekrar söylüyorum: Öfkeyle, kızgınlıkla şuna "kötü" deyin, buna "terörist" deyin. Ya hayat bitmiş hayat, ülke uçurumun dibine gitmiş, ülkede demokrasi katledilmiş, ülkede gelecek katledilmiş, adalet katledilmiş, insanlık, ahlak, vicdan, inanç kalmamış. İnsanlar AKP'nin politikaları yüzünden dinden çıkmışlar, insanlar gelecekten umudunu kesmişler ve siz daha diyorsunuz ki: "Şuna şunu söyle, buna bunu söyle."
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Allah Allah!
HÜDA KAYA (Devamla) - Yahu, yaşam meselesi, yaşam. Türkiye komada arkadaşlar, Türkiye komada.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - PKK'ya tek bir laf söylemiyorsunuz, cesaretiniz yok, korkuyorsunuz. PKK'ya tek bir laf söylemiyorsunuz, "Barış." diyorsunuz.
HÜDA KAYA (Devamla) - Türkiye'nin demokratik geleceğini kurtarmamız için hep beraber adalete sahip çıkmamız lazım, barışa sahip çıkmamız lazım, insanların yürüme hakkına, insanların irade hakkına sahip çıkmamız lazım. Buna neden karşı çıkıyorsunuz, anlamıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Diyarbakır Annelerinden bahsedin, cesaretiniz varsa Diyarbakır'daki annelerden bahsedin, tecavüze uğrayan kızlardan bahsedin.
HÜDA KAYA (Devamla) - Ravza Hanım, bakın, barış hakkına, adalet hakkına nasıl karşı çıkıyorsunuz?
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Ben karşı çıkmıyorum. Ben, teröre karşı çıkıyorum.
HÜDA KAYA (Devamla) - Yani, geçmişte bizlere yapılanı kat kat fazlasını bugün başkalarına yapıyorsunuz. (HDP sıralarından alkışlar)
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Teröre karşı çıkıyorum, siz çıkmıyorsunuz, sonra da "Barış." diyorsunuz utanmadan.
BAŞKAN - Peki, teşekkür ederiz Sayın Milletvekili.
HÜDA KAYA (Devamla) - Barışın garantisi biziz. Size rağmen biz hâlâ barışa umudumuzu koruyoruz.